Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın
İnsan Hakları Derneği (İHD) Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon ile Cumartesi Anneleri/İnsanları, bu yılki Uluslararası Gözaltında Kayıplar Haftası programını, Cemal Kaşıkçı’nın kaybedildiği Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosluğu önündeki açıklamayla başlattı.
Bugün öğle saatlerinde yapılan “Cemal Kaşıkçı Nerede? Kayıplarımız Nerede?” başlıklı açıklamada, gözaltında kaybedilenlerin akıbetlerinin açıklanması ve bu suçu işleyenlerin hukuka uygun şekilde yargılanmaları talep edildi:
“Türkiye’de gözaltında kaybedilen insanların aileleri ve hak savunucuları olarak, bu yılki Kayıplar Haftasını burada başlatıyoruz çünkü, şu anda önünde bulunduğumuz başkonsolosluk binası bir suç mahallidir.
“2 Ekim 2018 tarihinde işlem yaptırmak için konsolosluğa giren Suudi vatandaşı gazeteci Cemal Kaşıkçı bir daha bu binadan çıkamadı.
“Kaşıkçı’nın kaybedilmesinin üzerinden 197 gün geçti. İnsanlık dışı yöntemler uygulanarak öldürüldüğüne dair iddialar gündeme gelse de Suudi devleti infazdaki sorumluluğunu üstlenmedi.”
“Hükümeti hukukun sınırlarına çekilmeye çağırıyoruz”
Açıklamada, hukuksuz uygulamalara son verilmesi istendi:
“Bugün burada bir kez daha hatırlatıyoruz; dünyanın her yerinde kaybedenler, yapacakları her şeye göz yumulacağı kabulüyle hareket ederler ve bu ön kabul ile pervazsızlaşırlar.
“Bu nedenle gözaltında kaybetme suçunu gündemde tutmak, özel bir ilgiyle takip etmek, bu suçu işleyenlerin, suça azmettirenlerin hukuka uygun şekilde yargılanmalarını talep etmek insanlık görevidir.
“Hükümeti hukukun sınırlarına çekilmeye, Cumartesi Anneleri’ne karşı uyguladığı hukuksuz yasaklamalara son vermeye çağırıyoruz.”
Kayıp Haftası programı, yarınki Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın buluşmasının ardından 19 Mayıs’ta, Gazi Mezarlığında Rıdvan Karakoç ve Hasan Ocak için yapılacak anmayla devam edecek.
Cesedin nerede olduğu bilinmiyor
Cemal Kaşıkçı’nın nişanlısı Hatice Cengiz, ABD Temsilciler Meclisi Dışişleri Komisyonu’ndaki basın özgürlüğünün ele alındığı dünkü oturumda yaptığı konuşmada, “Dünyanın cinayetin sorumlularına hesap sormak için bir şey yapmadığını ve bunun nedenini anlamakta güçlük çektiğini” söyledi.
Cengiz, “Bugüne kadar cinayet konusunda ciddi bir sonuca ulaşılamasına da inanmıyorum. Bir gün uyanacakmışım ve her şey normale dönecekmiş gibi hissediyorum” dedi, ABD Kongresi’ne uluslararası soruşturma çağrısında bulundu.
Cesedin nerede olduğunu da hala bilmediklerini ekledi.
Ne olmuştu?
2 Ekim 2018'de gittiği Levent'teki Suudi Arabistan Başkonsolosluğu binasına girdikten sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Washington Post yazarı Cemal Kaşıkçı’yla ilgili 20 Ekim’de yazılı açıklama yapan Suudi Arabistan Krallığı, gazetecinin konsoloslukta öldürüldüğünü kabul etmişti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Kaşıkçı’nın öldürülmesine dair 31 Ekim’de yaptığı basın açıklamasında şu bilgileri verdi:
“Cemal Kaşıkçı 2 Ekim 2018 tarihinde evlilik işlemleri için girdiği Suudi Arabistan Krallığı İstanbul Başkonsolosluğu'nda daha önceden yapılan planlama doğrultusunda Başkonsolosluk binasına girer girmez boğularak öldürülmüştür. “Kaşıkçı’nın cesedi, boğularak öldürülmesini müteakip yine önceden yapılan planlama doğrultusunda parçalanarak yok edilmiştir.”
Kaşıkçı’nın cesedinin bulunması çalışmaları kapsamında Yalova’da kazı yapıldı ancak bir sonuca ulaşılmadı.
Cemal Kaşıkçı hakkında
Gazeteci, yazar. 59 yaşındaydı.
Suudi Arabistan’ın veliaht prensi Muhammed bin Selman’a karşı muhalif görüşleriyle biliniyor ve Washington Post’ta da bu konuda yazıyordu. Muhammed bin Selman’ın reform uygulamalarını eleştirip tepki çekmesinin ardından geçen yıl ülkesini terk edip ABD’ye yerleşti.
Daha önce de Al Arab Yayın Grubu'nun genel müdürlüğü ve genel yayın yönetmenliği görevinde bulundu. Okaz ve Saudi Gazette de dahil olmak üzere Suudi Arabistan merkezli olan Arapça ve İngilizce yayın yapan çok sayıda gazetede çalıştı. Bir dönem de İngiltere'deki Suudi Büyükelçiliği'nde medya danışmanlığı yaptı. (AS)
* Fotoğraf: Mezopotamya Ajansı