Haberin İngilizcesi için tıklayın
Danıştay, Ceylan Önkol’un ölümünde idarenin hizmet kusuru olduğuna ve aileye manevi tazminat ödenmesine hükmetti.
Mahkeme Önkol'un ölümüne ilişkin ailesinin devlet aleyhine açtığı maddi ve manevi tazminat davasında, Önkol Ailesi’ne 28 bin 208 lira 85 kuruş maddi tazminat ödenmesini kararlaştırmış, manevi tazminat yönünden karar vermemişti. Aile de kararı temyiz etmişti.
Diyarbakır’ın Lice ilçesine bağlı Şenlik köyünde, 28 Eylül 2009’da koyunlarını otlattığı sırada havan mermisinin patlamasıyla hayatını kaybeden Ceylan Önkol 12 yaşındaydı.
“İdarenin hizmet kusuru bulunuyor”
Önkol ailesi, patlamada sorumluluğu ve ihmali olduğu gerekçesiyle, İçişleri Bakanlığı aleyhine 100 bini maddi, 150 bin TL manevi tazminat talebiyle Diyarbakır 2. İdare Mahkemesi’nde dava açmıştı. Mahkeme ailenin manevi tazminat talebini reddetmişti.
Independent Turkish’ten Ali Dağlar’ın haberine göre, Danıştay 10. Dairesi, ailenin itirazını kabul etti. Oy çokluğuyla alınan kararda şöyle denildi:
“İnsanların sürekli kullandıkları ve yerleşim yerine yakın bulunan bir alanda, patlamamış mühimmatın bulunması, davalı idarenin sunduğu güvenlik hizmetinin gereği gibi yürütülmediğini gösterdiğinden, olayda davalı idarenin hizmet kusurunun bulunduğu sonucuna varılmıştır.”
Dosya, yeniden karar verilmesi için Diyarbakır 2. İdare Mahkemesine gönderildi.
Ne olmuştu?
Ceylan Önkol 28 Eylül 2009'da, Diyarbakır, Lice'nin Şenlik (Sıpéni) köyüne bağlı Hambaz (Xambaz) mezrasında koyun otlatırken meydana gelen patlamada hayatını kaybetmişti.
Cenazesi altı saat boyunca olay yerinde bırakıldı, savcı "can güvenliği" gerekçesiyle olay yerine üç gün sonra gitti.
Ceylan Önkol’un hayatını kaybettiği yer Bingöl-Diyarbakır sınırının Bingöl tarafındaki Tabantepe askeri birliğinin, Abalı ve Yayla jandarma karakollarının üçgeninde yer alıyordu.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi'nden avukat Serdar Çelebi 2009’da, Ceylan Önkol'un ölümünde hedef gözetilerek ateş edilmesi ihtimali olduğunu açıklamıştı.
“Önkol'un cesedinde ayaklar, bacaklar sağlamdı. Yerde de bir çukur yoktu. Bu mayın ihtimalini ortadan kaldırıyor.
Önkol'un ölümüyle ilgili raporlar Jandarma Komutanlığı ve Emniyet tarafından hazırlandı, patlayıcıya tahra (eğri budama bıçağı) ile vurduğu iddia edildi.
Önkol Ailesi ise bıçağın kullanılan uç bölümünün zarar görmediğini, sadece ortasından büküldüğünü, bunun da çocuğun bıçakla bombaya vurmadığını kanıtladığını ifade etti.
TIKLAYIN - Ceylan Önkol Patlayıcıya Vurmadı; Korunmaya Çalışırken Öldü
2010'da Önkol ailesinin avukatları, soruşturma devam ederken dosya hakkında alınan gizlilik kararına yaptıkları tüm itirazlar reddedildiği için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurdu.
Mayıs 2012'de hala dava açılmaması ve şüphelilerin bulunmaması nedeniyle tekrar AİHM'e başvuruldu. AİHM etkin soruşturma ve yaşam hakkı açısından “ihlal olmadığına” karar verdi.
30 Nisan 2014’te Ceylan Önkol’un ölümüyle ilgili soruşturmayı yürüten Lice Cumhuriyet Başsavcılığı, dosyadaki kanıt ve raporların faillerin tespiti için yetersiz olduğuna kanaat getirdi ve dosya için “Daimi arama kararı” verdi. Böylece dava zamanaşımına bırakıldı. (AS)
Ceylan Önkol davası ile ilgili ayrıntılı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.