Haberin İngilizcesi için tıklayın
İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara, Yüksel Caddesi eylemlerine yönelik hak ihlallerini derlediği raporunu bugün açıkladı.
İHD’liler, rapor dün Yüksel Caddesindeki İnsan Hakları Anıtı önünde açıklayacaktı. Ancak hak savunucuları, anıtın önüne gider gitmez gözaltına alınmıştı. Öğle saatlerinde gözaltına alınan İHD’liler, dün akşam serbest bırakıldı. Dün, açlık grevindeki tutuklu akademisyen Nuriye Gülmen’in eyleminin birinci yıldönümüydü
Raporda da hukuki başvuruların yanıtsız kaldığı, ardından ihraç edilen kamu görevlilerinin demokratik ve barışçıl yollarla hak aramak zorunda kaldıkları ifade edildi.
Yüksel Caddesi’nde ne oldu?
Raporda Yüksel Caddesi eylemleriyle ilgili şu bilgiler yer aldı:
* Anayasaya açıkça aykırı olmasına rağmen OHAL KHK’ları ile bugüne değin yaklaşık 113 bin kamu görevlisi kamu görevinden çıkarıldı, bunlara karşı yargı yolu kapatıldı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de başvuruları kabul etmedi.
Gülmen, Özakça, açlık grevi
* Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nde akademisyen olan Nuriye Gülmen de kamu görevinden açığa alınmıştı. Hem kendi durumunu hem de ihraç edilen kamu emekçilerinin durumunu gündeme taşımak amacı ile “İşimizi geri istiyoruz!” diyerek 9 Kasım 2016’da İnsan Hakları Anıtı önünde tepkisini dile getirmeye başladı. Gülmen’in başlattığı bu direnişi sırasıyla Acun Karadağ, Semih Özakça, Veli Saçılık ve diğerleri sürdürdü.
* 23 Ocak 2017 tarihli Resmi Gazete de yayınlanan 685 sayılı KHK ile OHAL İnceleme Komisyonu kuruldu. Ancak komisyona başvurular yapılmış olmasına rağmen hala bir tek dosya için bile karar verilmedi.
* Nuriye Gülmen ve Semih Özakça 11 Mart 2017’de açlık grevine başladıklarını ilan etti. Açlık grevi eylemi ile birlikte Yüksel Direnişçilerinin bu durumu Türkiye ve dünya kamuoyunun gündemini daha fazla meşgul etmeye başladı. Siyasal iktidarın OHAL KHK’ları ile gerçekleştirdiği keyfi uygulamalar daha fazla konuşulur oldu.
* Bu direnişi kırmak ve kriminalize etmek amacı ile İçişleri Bakanlığı, Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’yı Anayasa’nın 15. Maddesi’ndeki “suçsuzluk karinesi”ne açıkça aykırı olacak şekilde “terörist” ilan etti ve üzerlerinde daha fazla yargı baskısı kurulmasını sağladı.
* Gülmen ve Özakça, 21 Mayıs 2017’ta gözaltına alındılar ve 23 Mayıs’ta tutuklandılar. Haklarında açılan dava Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediyor. Özakça 20 Ekim’de tahliye edildi. Gülmen hala tutuklu. Açlık grevleri 247. Gününde.
Yüksel Caddesi direnişçileri
* Yüksel direnişçilerinden Veli Saçılık, Esra Özkan Özakça, Acun Karadağ, Nazife Onay, Nazan Bozkurt, Erdoğan Canpolat, Abidin Sırma hakkında da “yasadışı silahlı örgüte üye olmak” ve “örgüt propagandası yapmak” suçlarından Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.
* Bu davada Abidin Sırma 18 Temmuz 2017’de, Nazife Onay 9 Ağustos 2017’de tutuklandı, her ikisi de yargılamanın ilk celsesinin yapıldığı 19 Ekim 2017’de tahliye edildi.
* Yüksel direnişçileri hakkında bir yıllık süre boyunca 2911 sayılı kanuna muhalefet suçundan beş kere ayrı ayrı dava açılmış olup bu davalar Ankara Asliye Ceza Mahkemelerinde devam ediyor.
* Yüksel direnişçilerine bugüne değin defalarca Kabahatler Kanununa muhalefet etmekten, OHAL yasasına muhalefet etmekten dolayı idari para cezaları verildi.
* Sadece Veli Saçılık, Mehmet Dersulu, Acun Karadağ, Nazan Bozkurt, Sultan Aydoğmuş, Mustafa Keçeli, Simge Aksan, Gülnaz Bozkır, Perihan Pulat’a defalarca idari para cezaları verildi. Bu para cezalarının toplamı on binlerce TL civarında.
* Yüksel eylemcilerine başlangıçta destek veren ve daha sonra da kendisi de ihraç edildikten sonra eylemci olan İHD MYK üyesi Adnan Vural’a da 2 kez 227 TL’den idari para cezası verildi.
Polis müdahaleleri
* Yüksel Direnişçilerinin her gün yaptıkları basın açıklamalarına bir yılda polis tarafından 232 kez müdahale edildi.
* Bu müdahalelerde toplam 692 kişi işkence ve kötü muamele yasağı kapsamında muameleye maruz kaldı.
* Polisin kötü muamelesi genellikle darp etmek, doğrudan doğruya yüze karşı biber gazı sıkılması, doğrudan doğruya hedef gözetilerek plastik mermi sıkılması, plastik kelepçe ile gözaltı arabasında saatlerce bekletmek, bütün sokağı etkileyecek şekilde yoğun biber gazı kullanılması ve tazyikli su sıkma biçiminde oldu.
* Bugüne değin kötü muamelelerle ile ilgili olarak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı resen hiçbir soruşturma açmadı, hiçbir polis memurunun ifadesine başvurmadı. Kendisine yapılan işkence ve kötü muameleyi şikayet eden Veli Saçılık’ın şikayeti sonucu takipsizlik kararı verildi.
* Yüksel Direnişçilerine bir yılda 232 kez yapılan polis müdahalesi sonucunda 586 gözaltı işlemi yapıldı. Veli Saçılık 50’nin üzerinde gözaltına alındı. (Gözaltına alınan ve darp edilen kişi sayısını, Yüksel Direnişçilerine yapılan ayrı ayrı gözaltı ve darp olarak anlamak gerekir.)
Avukatlarına gözaltı ve tutuklama
* Yüksel direnişçilerinin avukatlığı yapan 16 avukat 12 Eylül 2017’de İstanbul’da gözaltına alındı.
* Avukatlardan 14’ü (Didem Baydar, Şükriye Erdem, Ayşegül Çağatay, Ebru Timtik, Aytaç Ünsal, Zehra Özdemir, Yağmur Ereren, Engin Gökoğlu, Süleyman Gökten, Aycan Çiçek, Naciye Demir, Behiç Aşçı, Barkın Timtik ve Özgür Yılmaz) 20 Eylül 2017’de tutuklandı.
* Avukatlardan Gökoğlu 30 Ekim 2017’de tutulduğu Tekirdağ 2 Nolu T Tipi Cezaevi’nde işkence ve kötü muameleye maruz bırakıldı, kolu kırıldı ve halen tedavisinin yapılmasını bekliyor.
* Yüksel direnişçilerinin avukatlarından, ÇHD Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı 8 Kasım 2017’de İstanbul’da gözaltına alındı, halen gözaltında.
İnsan Hakları Anıtı
* Bütün bu olup bitenlere ev sahipliği yapan Yüksel Caddesi ise 27 Mayıs 2017’den beri gösteri yapılamasının engellenmesi amacı ile polis ablukasına alındı.
* Gösteri yapmak isteyenlere izin verilmiyor.
* Yüksel Caddesi’ndeki İnsan Hakları Anıtı polis bariyerleri ile çevrildi, adeta gözaltına alındı.
* Bu süreçte başta masumiyet karinesi olmak üzere adil yargılanma hakkı, barışçıl toplantı ve gösteri yapma hakkı, ifade özgürlüğü hakkı, çalışma hakkı, işkence ve kötü muamele yasağının ihlali, kişi güvenliği ve özgürlüğü haklarına yönelik yoğun ihlaller yaşandı.
Yetkililerden talepler |
Raporda, şu talepler dile getirildi: “Türkiye’deki hak ve özgürlüklerin asgari düzeyde dahi kullanılabilmesi için OHAL’in bir an önce kaldırılması gerekir. “Yüksel Caddesi’ndeki polis ablukasının kaldırılması ve İnsan Hakları Anıtı’nın etrafındaki polis bariyerlerinin sökülmesi gerekir. “Yüksel direnişçilerinin silahsız ve saldırısız açıklama yapma hakkı var. Bu haklarına saygı gösterilmeli ve açıklama yapmaları engellenmemeli. “Yüksel Direnişçilerine işkence ve kötü muamele yasağı kapsamında yapılan muamelelerde sorumluluğu bulunan tüm kolluk görevlileri ve amirleri hakkında etkili soruşturma ve kovuşturma yapılmalı. “Yüksel direnişçileri hakkında devam eden davalar sona erdirilerek beraatları sağlanmalı. “Yüksel direnişçileri bir an önce kamu görevlerine iade edilmeli. “Açlık grevi devam eden Nuriye Gülmen, Semih Özakça ve Esra Özkan Özakça’nın kamu görevine iadeleri ile birlikte açlık grevini bırakmaları sağlanarak sağlıklarına kavuşmaları için uygun tedavi prosedürüne riayet edilmeli.” |
(AS)