Sözcü davası kapsamında 174 gündür tutuklu bulunan Sözcü gazetesi muhabiri Gökmen Ulu özgürlüğüne kavuştu.
Silivri Cezaevi çıkışında Ulu’yu ailesi ve arkadaşları karşıladı.
Ulu: Basın mücadelemizin bir bedeli
Ulu, tahliye edilmesinin ardından yaptığı konuşmada “Bu 174 günü basın ve hürriyet mücadelemizin bir bedeli olarak niteliyorum. Mahpus yata yata bitti başın öne eğilmedi. Şerefimle girdim şerefimle çıkıyorum" dedi.
"Güç, destek ve moral veren herkese sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Zindandan gönderdiği her mesajda belirttiğim gibi gazetecilerin gazetecilik faaliyeti nedeniyle tutuklanması o ülkede adalet ve demokrasinin can çekiştiğinin göstergesidir"
"Türkiye yara almıştır, bu tahliye umut damgasıdır. Sözcü davası Türkiye’nin vicdanını yaralanmıştır. Bu tahliyeden sonra şimdi sıra bu yaranın kapanmasında… Umutluyum. Her zaman umutluyum. İyimser insanım. İstiyorum ki Ege, Efe, Özgür, Tual ve bütün çocukların mutlu bir geleceği olsun. Türkiye’nin bütün renkleri el ele tutuşsun. Çıkacağız bu karanlıktan aydınlığa…
“Halkımız adalet, cumhuriyet eksenin onurlarını birleştirdi. Biz halkız. Bu 174 günü basın ve hürriyet mücadelemizin bir bedeli olarak niteliyorum. Mahpus yata yata bitti başın öne eğilmedi. Şerefimle girdim şerefimle çıkıyorum. Bir gazeteci olarak doğruları dosdoğru söylemeye devam edeceğim… Bir yurttaş Atatürk’ün açtığı yolda yürümeye devam edeceğiz."
Gökmen Ulu hakkında
Gazeteciliğe Ege TV'de haber spikeri olarak başladı. Ardından Marmaris TV'de, Artı 1 TV'de çalıştı. Sözcü Gazetesi'nde üç yıldır çalışan Gökmen Ulu, 14 yıldır evli ve 12 yaşında bir oğlu var.
Ulu, 15 Temmuz 201, saat 16.25 tarihli “Sözcü Erdoğan’ı buldu” haberi nedeniyle “silahlı terör örgütü içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek isteyerek yardım etme” iddiasıyla yargılanıyor. Ulu 19 Mayıs 2017’deki operasyonda gözaltına alınmış, 27 Mayıs’ta tutuklanmıştı.
Ne olmuştu?Sözcü gazetesine 19 Mayıs 2016’da operasyon yapıldı, Burak Akbay, Mediha Olgun, Bekir Gökmen Ulu ve Yonca Yücekaleli hakkında “Fethullah Gülen Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması” kapsamında gözaltı kararı çıkarıldı. Yedi gün gözaltında tutulan Ulu ve Olgun tutuklanırken, Yücekaleli ise serbest bırakıldı. Olgun 22 Eylül’de adli kontrol şartıyla tahliye edildi. Akbay ise hala yurtdışında. İddianamedenSözcü çalışanlarına “silahlı terör örgütünü yönetme”, “silahlı terör örgütü propagandası yapmak” ve “silahlı terör örgütü içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek isteyerek yardım etme” suçlamalarının yöneltildiği 73 sayfalık iddianameyi Cumhuriyet Savcısı Asım Ekren hazırladı. Bulmacadan soruşturmaİddianamede 1 Ocak 2016 tarihli Sözcü manşeti soruşturma nedeni olarak yer alıyor. Söz konusu manşette “2016 falınız”, spot olarak da “Tabloda gördüğünüz üç isim bu yıl da hayatınızda olacak” yazıyor, görsel olarak “Recep”, “Tayyip” ve “Erdoğan” sözcüklerinin birden fazla kullanıldığı bulmaca yer alıyor. İddianamede şu ifadelere yer veriliyor: “…bulmaca tablosunda " TAYYİPİC, ÖLRECEP, YERDOĞAN, YEZIT, " Şeklindeki kelimelerin bariz bir şekilde verilmesinden dolayı bu yer cumhuriyet başsavcılığınca doğrudan soruşturmaya geçildiği, buna ilişkin görselin aşağıda belirtilen şekilde olduğu;…” Haberler suçSavcı Ekren, Gökmen Ulu imzalı 15 Temmuz 2016 saat 16.25 tarihli “Sözcü Erdoğan’ı buldu” haberini “delil” sayarak şu ifadeleri kullandı: “…Sözcü Gazetesi çalışanı Bekir Gökmen Ulu'nun saat 16.25 itibari ile gazetenin internet sitesinde yayınlanan haberde, Cuntacı gruba, Cumhurbaşkanımız için planlanan suikast girişimine yol gösterici, davet edici ve suç ifası öncesi ile sonrası için kolaylaştırıcı haber yaptığının belirtildiği, söz konusu haberin yayınlandığı gazetenin internet sitesi sorumlu yazı işleri müdürünün tarih itibariyle şüpheli Mediha Olgun'un olduğunun belirtildiği,…” Savcı Ekren, sözcünün 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonlarına dair haberleri hakkındaysa “Sözcü Gazetesi yetkililerine söz konusu bilgileri haricen ulaştırdıkları, gazetenin de kamu oyunda algı oluşturma kapsamında söz konusu bilgileri gerçekmiş gibi ve süreklilik arz edecek şekilde haberleştirme gayretinde olduğu,” değerlendirmesi yaptı. İddianamenin tanıkları arasında Ersoy Dede, Cem Küçük, Fehmi Koru, Hüseyin Gülerce de yer alıyor. |
(EA)