Haberin Kürtçesi için tıklayın
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, tutuklu bulunduğu Edirne Cezaevi’nden, Almanya'da yayın yapan Neue Zürcher Zeitung ile yazılı söyleşi yaptı.
TIKLAYIN - SELAHATTİN DEMİRTAŞ KİMDİR?
Demirtaş 4 Kasım 2016’dan beri Edirne Cezaevi’nde tutuklu. Milletvekilliği ve HDP üyeliği düşürülen Figen Yüksekdağ ile Nursel Aydoğan'ın da aralarında bulundu 11 vekil tutuklu bulunuyor.
TIKLAYIN - HDP’Lİ VEKİLLERE TUTUKLAMA VE GÖZALTILARIN KRONOLOJİSİ
Demirtaş’ın “Siyasi rehin olarak cezaevinde tutuluyoruz” sözünü başlığına taşıyan Neue Zürcher Zeitung’un (NZZ) haberi şöyle:
“Her an tutuklanabileceğini hesaba kattığını” söylemişti
“Demirtaş, Eylül 2016’da gazetemize verdiği röportajda, her an tutuklanabileceğimi hesaba katıyorum, diyordu. Çünkü kendisi bir soruşturma sağanağının hedefindeydi. İki ay sonra, 4 Kasım sabah saatlerinde HDP’nin Eş Genel Başkanı Diyarbakır’daki evinden gözaltına alındı. Türkiye’nin doğusunda ailesiyle yaşadığı yerden Türkiye’nin en batısına Edirne’deki yüksek güvenlikli cezaevine götürüldü.”
“En büyük ikinci muhalefet partisinin en tanınmış lideri için savcılar 142 yıl istiyor. Bir örgütün, PKK’nin, ‘terör örgütü propagandası’ suçlamasıyla… Ki Demirtaş bunu kesin bir biçimde reddediyor.”
Demirtaş: “Yargıya açıkça talimat veriyor”
HDP’nin çevirisini bu sabah yayınladığı söyleşide Demirtaş, “adil bir yargılama imkanı olmadığını” söylüyor:
“‘Daha hakim karşısına çıkmadan beni terörist ilan ederek yargıya açıkça talimat veriyor’ diyen Demirtaş, Hamburg’daki G-20 Zirvesi sırasında Türkiye Devleti’nin başındaki kişinin yaptığı basın toplantısındaki ifadelerini kastediyor.”
“[Cumhurbaşkanı Recep Tayyip] Erdoğan, gazetecilerin sorularını yanıtlarken, insan hakları avukatını [Demirtaş], Türkiye’de Kürtlerin, Kürtler tarafından öldürüldüğü bir olayı ateşlemekle suçlamıştı. Ekim 2014’te IŞİD mensupları, Kobane’yi kuşattığında yaşanan bu olay için ‘Bu teröristin çeşitli suçlarından sadece biri’ demişti.”
“Mahkemenin önyargısız davranması mucize olacaktır”
NZZ, bu konuşmayla ilgili şu yorumu yaptı:
“Demirtaş’ın devletin başı tarafından böyle suçlanması sonrasında bir mahkemenin önyargısız davranması mucize olacaktır. Darbe girişiminden bu yana 4 bin hakim ve savcı ‘temizleme dalgası’ ile tasfiye edildi.”
“Demirtaş HDP’yi başarılı bir biçimde Erdoğan karşıtı güçler için bir platform olarak konumlandırdı ve Haziran 2015’te HDP Erdoğan’ın AKP’sine bir yenilgi tattırdı. AKP ilk kez mutlak çoğunluğu kaybetti. Demirtaş’ın Erdoğan’ın başkanlık sistemine giden yolunda engel oluşturan sözü de hala hafızalarda.
“Bu geçmişin üzerine Erdoğan'ın Demirtaş'a karşı kişisel düşmanlıkla hareket etmesi muhtemel, şu anda 5 bin HDP üyesi parmaklıklar ardında.
“Üst düzey Kürt politikacı, Erdoğan’ın PKK’yi terörist bir grup olarak nitelendirme dayatmasına hep karşı durdu. Öte yandan şiddet kullanılması ve iki yıl önce biten barış süreci konusundaki görüşlerini de açıkça dile getirdi. Ankara, HDP’yi PKK’nin bir kolu olarak yaftalıyor ve bir düzine vekilini tutukladı. Ancak çözüm süreci bitmeden önce HDP’nin arabuluculuk hizmetinden faydalanıyordu.”
“Hapishanede her şey zor”
Gazetede, Demirtaş’ın hapishane koşullarından da bahsedildi:
“Demirtaş tutukluluğunun ilk ayını tecritte geçirdi, şu an ise HDP Hakkari Milletvekili Abdullah Zeydan ile hücresini paylaşıyor. Her hafta 4 gün ikişer saatlik süreyle hücresinden çıkıyor. Avukatları ile de görüşmeler yapıyor. ‘Günlük 5 ayrı gazete alıyorum. Televizyon izleyebiliyorum. Daha çok roman, şiir, öykü kitapları okuyorum’ diye anlatıyor Demirtaş cezaevi günlerini. ‘Daha önceleri de resim yapmaya meraklıydım. Ancak fırsat bulamıyordum.’”
“Ayrıca kısa öyküler yazıyor, siyasi demeçler veriyor. Son olarak da Erdoğan’a kendisine ‘terörist’ dediği için teşekkür ettiği bir açık mektup yazdı. Çünkü ‘Erdoğan’ın o sözü hakkımdaki davanın saçmalıktan ibaret olduğunu gösterme derdinden beni kurtardı’ diyordu Demirtaş ironik bir biçimde. 44 yaşındaki Demirtaş’ı eşi her hafta ziyaret ediyor, çocukları ise aradaki mesafeden dolayı daha az görüyor babalarını. Diyarbakır’dan İstanbul’a uçakla sonra da Edirne’ye iki saat araba yolculuğu.
“‘Her şey çok zor’ diyor Demirtaş cezaevindeki hayatı kastederek: ‘Ancak özgür düşünce ile fiziksel engellere direnebilirim.’ Demirtaş durumu, ‘vekil olarak dokunulmazlığım sürmesine rağmen mektuplarıma, metinlerime ve politik içeriklere sansür uygulanıyor’ diyerek eleştiriyor.”
“Dokunulmazlıkların kaldırılmasını CHP de desteklemişti”
NZZ dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla ilgili de şunları yazdı:
“HDP adına bir sözcü, Mayıs 2016’daki düzenlemenin yalnızca o tarihten önceki durumlar için milletvekili dokunulmazlığını kaldırdığını söyledi. Bu vahim parlamento kararını, hükümetteki yozlaşmış politikacıların da yargılanabileceği ve vicdanı temiz politikacıların korkacak bir şeyi olmayacağı yönündeki hatalı öngörüsüyle sosyal demokrat CHP de desteklemişti.
“Ancak dokunulmazlık oylaması HDP aleyhine bir duruma dönüştü. Bu durum iki ana muhalefet partisi arasındaki ilişkiyi zehirledi. Demirtaş ‘CHP ve HDP’nin birbirlerine eleştirileri var. Ancak bu dönem için bu eleştiriler ertelenebilir’ diyor.”
“Demirtaş, mücadeleyi bırakmayı düşünmüyor”
Gazete, “Demirtaş’ın Avrupa’ya yönelik bazı eleştirilerini de yazdı:
“Demirtaş, Avrupa’daki bazı liderlerin kendi iktidarları için Erdoğan’ın Mülteci Anlaşması konusundaki tehditlerine boyun eğmeyi seçtiğini söylüyor: ‘Diplomaside insan haklarının pazarlık malzemesi yapılması bir utançtır. Demirtaş besbelli Mülteci Anlaşması konusunda Avrupa Birliği liderliğinin Erdoğan’la yaptığı ‘tartışmalı ittifakı’ kastediyor. Almanya Başbakanı Angela Merkel’den her şeyden önce demokrasi ve insan hakları için bir tutum almasını bekliyor. Türkiye giderek faşist bir rejime dönüşüyor.”
“Ne zaman özgür kalacağı sorulduğunda da Demirtaş, ‘davamın sonucunu siyasi gelişmeler belirleyecektir’ diyor. İnsan hakları avukatı Demirtaş, mücadeleyi bırakmayı düşünmüyor, ‘Moralimiz iyi’ diyor, Edirne Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nden yazdığı notunda.” (AS)