İnsan Hakları Derneği (İHD), Tarsus Kadın Kapalı Cezaevi’ndeki hak ihlalleriyle iligli raporunu açıkladı ve rapordaki iddialarla ilgili suç duyurusu yaptı.
İHD ayrıca, iddiaların araştırılması için, Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğüne, TBMM İnsan Hakları Komisyonuna, HDP ve CHP meclis gruplarına ve cezaevinden sorumlu savcıya dilekçe gönderdi.
İHD, mahpuslarla yaptıkları görüşmeler sonucunda hazırladığı raporu da bugün açıkladı.
Jandarmadan tehdit: "Sizi öldürsek kimsenin ruhu duymaz" |
Tarsus T Tipi Kadın Cezaevinde yapılan görüşmeler sonrası hazırlanan ve bugün savcılığa iletilen 1 Temmuz tarihli raporda, şu anlatımlar yer aldı: Tutuklu Evin Şahin: “21 Haziran’da Tarsus C Tipi’nden nakil amacıyla cezaevinden çıkarıldık. Fadime Demir isimli mahpus arkadaşımız kolundaki saati X-Ray cihazından geçirdikten sonra jandarmalar saati kendisine iade etmedi. Arkadaşımız itiraz etti, itiraz tartışmaya dönüşünce beş asker Demir’i sürükleyerek ite kalka saçlarından tutup ring arabasına bindirmeye çalıştı. “Ring aracının içinde sürekli bize cinsiyetçi küfürler, hakaretler etmeye başladılar. Askerler ‘Sizi burada öldürürsek kimsenin ruhu bile duymaz’ diye tehdit etti.” “Saçımızdan tutup yere attılar”“Yeni kalacağımız T Tipi cezaevine vardığımızda, askerler saçlarımızdan ve boynumuzdan tutarak ring arabasından çıkarıp aşağı attılar. Yere yüzüstü ve sırt üstü düştük. Selvi Yılan isimli arkadaşımız sert bir şekilde yere çarpıp yaralandı. Elleri kelepçeli olduğu için kelepçeler ters döndü ve kollarından kan gelmeye başladı. “Sonra infaz koruma memurları iki kolumuza girerek bizi alıp arama odasına götürdüler. O sırada askerler gelip kelepçemizi çıkardı ve infaz koruma memurları o odada bizi dövmeye başladılar. “İnfaz koruma memuru A., beni yere yatırıp iki ayağı ile sırtıma çıkıp yerdeyken vurmaya başladı. Zayıf yapılı ve böbrek hastası olduğum için yerden kalkamadım. Sonra erkek gardiyanlar boğazımızı sıkmaya başladılar.” “Doktora çıkarılmadım, dilekçem ulaştı mı, bilmiyorum”“Çenemin sol tarafının üst kısmı ve vücudumun değişik yerlerinde yaralanmalar oldu. Yaralamalar nedeniyle revir için dilekçe yazdım ama doktora çıkarılmadım. “Konuyla ilgili cezaevleri genel müdürlüğüne dilekçe yazdım. Ama dilekçemin gittiğine emin değilim.” “Su çamur akıyor, yemek yetmiyor, sürekli açız”“Cezaevi yeni yapıldığı için su yok, iki gündür musluktan su gelmeye başladı ancak su çamur şeklinde akıyor ve pis kokuyor. Yemek çok az geliyor bu nedenle kimse doymuyor sürekli açlık çekiyoruz. “Şu anda buzdolabı ve televizyonumuz yok. Tüm kitaplarımıza el konuldu. Mektuplarımız alındı. Gazete alamıyoruz. Sabah akşam ayakta sayım yapılmaya zorlanıyoruz.” “Size bir damla su vermeyeceğiz, dediler”Hükümlü hasta mahpus Yıldız Gemicioğlu: “Tarsus T Tipi Cezaevine 21 Haziran’da getirildim. Wernicke Korsakoff hastasıyım. Şu anda tek başıma hayatımı idame ettirecek bir durumda değilim. Koğuştaki arkadaşların yardımları ile yaşamımı sürdürüyorum. Bu yeni cezaevindeki koğuşa götürülürken infaz koruma memurları A. ve D. koluma girip koğuşa götürmeye çalıştılar. Kolumu tutarken sıkmaya başladılar, itiraz edince de itmeye, vücudumu sıkmaya başladılar. “Koğuşa geldikten sonra koğuşta su olmadığını söyledik, ‘Gökten yağmur yağsa size bir damla su vermeyeceğiz’ dediler. “Bu yeni cezaevinde yemekler çok az veriliyor. Sular kirli ve sağlıksız o yüzden içemiyoruz. Tüm malzemelerimiz alındığı için bir iki parça elbise ancak bize verdiler.” “Yemekleri eşit şekilde paylaşmaya çalışıyoruz”Tutuklu Helin Kaya: “Nakil yapılırken koğuş arkadaşlarımızın çoğu çok kötü darp edildi. Özellikle arama noktasında darp edildiler. Cezaevi yeni yapıldığı için sadece taş bina var, onun dışında hiçbir sosyal faaliyet yok. Sular kirli, sıcak su yok. Soğuk su ile duş almaya çalışıyoruz. “Elbiselerimiz nakil sırasında alındığı için elbise sıkıntısı yaşıyoruz. Yemekler çok az veriliyor. Kendi aramızda yemekleri eşit bir şekilde paylaşmaya çalışıyoruz.” |
“İşkence, kötü muamele, darp”
Tarsus Cumhuriyet Başsavcılığına bugün sunulan suç duyurusu dilekçesinde, Tarsus Kadın Kapalı Cezaevinde bulunan tutuklu ve hükümlülerin yaşam koşullarının ve işkence, kötü muamele, darp iddialarının soruşturulması talep edildi.
Suç duyurusu, aynı zamanda avukat olan şu İHD yöneticilerinin imzasını taşıyor: İHD Akdeniz Bölge Temsilcisi Yasemin Dora Şeker, İHD Tarsus Şubesi Başkanı Yılmaz Talay, İHD Mersin Şube Eşbaşkanı Ali Tanrıverdi ve İHD Adana Şubesi Başkanı İlhan Öngör.
“Şikayet etmesinler diye kağıt-kalem verilmedi”
Dilekçede, hapishanede yaşananlarla ilgili şu bilgiler yer aldı:
“Tarsus C Tipi Cezaevinde bulunan çok sayıda mahpus, İnsan Hakları Derneği Genel Merkezine, İHD Mersin Şubesine ve İHD Adana Şubesine mektup gönderdi, yazılı başvuru yaptı, uğradıkları hak ihlallerine dikkat çekerek, sorunlarına çözüm üretilmesi amacıyla yardım talep etti.
“Mahpus ailelerinin de başvurularının ve hak ihlali duyumlarının artması üzerine, İHD temsilcileri 29 Mayıs’ta ve 1 Haziran’da tutuklu ve hükümlüleri ziyaret etti. Kötü muamele iddiaları cezaevi savcılığıyla paylaşılmasına rağmen, şikayetlerin azalmadığı, aksine daha da arttığı gözlemlendi.
“Tarsus C Tipi Kadın Kapalı Cezaevinden Tarsus T Tipi Kapalı cezaevine mahpusların sevkleri yapılırken maruz kaldıklarını İHD’ye yaptıkları başvurularda şöyle anlattılar: ‘Cezaevi girişinde askerler ve infaz koruma memurlarnca, cezaevi müdürleri Ş. Ç. ve M. Ç.’nin huzurunda, yerde saçlarından sürüklenerek kelepçeli olarak darp edildikleri, küfürlerle onur kırıcı muamelelere maruz kaldıkları, şikayet haklarını kullanmamaları için kağıt kalem verilmediği, darp raporlarının verilmemesi için doktora sevk edilmedikleri, yeni cezaevinde kendilerine su verilmediği, yemeklerin aç bırakacak kadar az verildiği, özel eşyalarının günlerce kendilerine verilmediği…’”
“İHD’den temsilciler, bu başvurular üzerine 24 Haziran ve 29 Haziran’da da hapishaneyi ziyaret etti ve yine rapor hazırladı.”
“Kamera görüntüleri kaybedilmeden incelenmeli”
Suç duyurusunda talepler şöyle sıralandı:
* İvedilikle soruşturma başlatılması;
* İşkence ve onur kırıcı kötü muamelelerin cezasız kalmaması için, şikayetçi sıfatıyla tüm mahpusların tanıklıkları dinlenerek kötü muameleleri yapan idarecilerin, infaz koruma memurlarının ve askerlerin tespit edilerek ifadelerine başvurulmasın;
* Delillerin kaybedilmemesi için C Tipi Cezaevinden T tipi Cezaevine sevk sırasında kullanılan ringlerin içini ve dışını gösteren, cezaevinin dışardan giriş görüntülerini içeren ve içeriye giriş sırasında içeriyi gösteren kamera kayıtlarının delil olarak incelenmesi;
* Darp izlerinin kaybolmaması için mahpusların doktora sevklerinin yapılarak gerekli sağlık raporlarının alınması;
* Şüphelilerin tespit edilerek haklarında kovuşturma başlatılması. (AS)