22 Kasım 2016 tarihli 677 sayılı KHK ile Akdeniz Üniversitesi'ndeki kamu görevinden çıkarılan barış akademisyenleri Adalet yürüyüşüne katılmak için Antalya'dan yola çıktı.
Barış taleplerinin arkasında olduklarını, adalet ve barışın birbirine yapışık olduğunu dile getiren Antalya barış akademisyenleri grubu, Nuriye Gülmen ve Semih Özakça için de yürüyeceklerini dile getirdiler.
Barış akademisyenlerinin KESK ile birlikte yaptıkları basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“Adalet arayışı tarihi”
“Kamu emekçileri sendikalarının tarihi aslında adalet arayışının da tarihidir.
“Biz sendika kurulamaz denilen bir ülkede yasaları ve uluslararası yasaları dayanak göstererek sendikalarımızı kurduk.
“Biz iktidarların ‘grev yapamazsınız’ anlayış ve keyfi uygulamalarına ‘haklar yasalardan önce gelir’ diyerek grev yapa yapa ulaştık.
“Bizler, memur ve kapıkulu zihniyetine, çağdaş bir dünyada hukuk ve demokrasi dışı mantıkla bize boyun eğdiremezsiniz diyerek karşı duyduk.
“Bizi paralel yürüdükleri arkadaşlarıyla karıştırdılar”
“Biz bugüne herkes için adalet, herkes için hukuk diye diye mücadele ederek geldik.
“Bu ceberut hukuk ve adalet tanımaz iktidarın bize saldırısının altında yatan gerçek de bizim her koşulda hukuku ve adaleti savunmamız değil mi?
“İç içe oldukları ve aynı menzile yürüdükleri FETÖ çuvalının içine bizi koymaya çalışmalarının nedeni bu değil mi? Ama yanıldılar…
“Bizi o kendi yandaşlarıyla, kol kola, beraber yürüdükleri paralel arkadaşlarıyla karıştırdılar. Onlar gibi sessiz bir köşede oturacağımızı sandılar, yanıldılar.
“Boyun eğmeyeceğiz, hesap soracağız”
“İhraç ettikleri binlerce KESK üyesinin, imzalarının arkasında duran yüzlerce barış akademisyenin diz çökeceğini ve boyun eğeceğini sandılar, yanıldılar.
“Daha dün 12 barış imzacısını sorgusuz sualsiz açığa alan ve Saray dalkavukluğu yapan sözde bilim insanlarına, rektörlere de boyun eğmeyeceğiz. Onlardan hem gerçek hukuk hem de tarih önünde mutlaka hesap soracağız…
“Herkes için adalet”
“Bu vicdansız, hukuku ve adaleti hiçe sayan iktidar; Nuriye ve Semih’in göz göre göre ölüme gidişlerine seyirci kalmamızı istiyor.
“Bu vicdansız, hukuku ve adaleti hiçe sayan iktidar; ilçelerin, illerin boşaltılmasına ses çıkarmamamızı istiyor.
“Bu vicdansız, hukuku ve adaleti hiçe sayan iktidar; milletvekillerinin, genel başkanların sorgusuz sualsiz içeri atılmasına, sandıkta yenemediklerini, adına hukuk dedikleri ama kendilerinin bile inanmadıkları göstermelik kurumlarla esaret altına almak istiyor.
“Kendi çocuklarını mahkemelere göndermeyenler, Anayasa Mahkemesi’nin kararlarını tanımayan ve kararlarına saygı duymayanlar bu orta oyununa bizim inanmamızı istiyor.
“Saraya bağlı bir hukukun ve adaletin olmayacağını yüksek sesle bir kez daha haykırıyor ve ‘herkes için adalet’ diye diye alanlara çıkarak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaoğlu’nun başlattığı Adalet Yürüyüşü”ne katılıyoruz.” (EKN)