Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın
Açlık grevinin 76. gününde olan eğitimciler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça, bugün savcılığa ifade vermek üzere Ankara Adliyesi’ne götürüldü.
İfadelerinin ardından iki eğitimci tutuklama talebiyle Sulh Ceza Hakimliğine sevk edildi.
Savcı kararını açıklamadan önce adliyede açıklama yapan avukat Engin Gökoğlu “kolluk kuvvetlerinin savcılıkta bulunduğunu, ifadeyle ilgili birlikte karar verdiklerini” söyledi, “bunun yasadışı olduğunu” belirtti.
"Gitar çalmak yoluyla örgüt bağlantısı" soruldu
Özakça’ya savcılık sorgusunda, gitar çalıp türkü söylediği bir videoyu Twitter’da yayınlanan Kamu Emekçileri Cephesi hesabını, neden retweet ettiği soruldu.
Avukat Zehra Özdemir bianet’e yaptığı açıklamada, “Özakça’ya bu videoyu retweet ederken, örgüt bağlantısı olup olmayacağını düşünüp düşünmediği soruldu” dedi.
“Semih Özakça ise zaten videoda kendi görüntüsünün olduğunu, videonun içeriğiyle ilgili bir soru varsa onu cevaplayabileceğini söyledi.”
Savcı: “Ölüm orucu için ne gibi bir menfaat vaadedildi?”
Avukat Özdemir, sorulan diğer soruyu da şöyle anlattı:
“Savcılık ayrıca, Özakça’ya ‘Ölüm orucuna girmeniz için ne gibi bir menfaat vaadedildi?’ diye sordu. Semih de, ‘Ben ölüm orucunda değilim, açlık grevindeyim, ne menfaatim olabilir’ diye cevap verdi.”
İfade işlemi yaklaşık yarım saat sürdü.
"Gezi türü olaylar mı başlatmak istiyorsunuz?"
* Fotoğraflar: Halkın Hukuk Bürosu
Avukat Selçuk Kozağaçlı, sorguda ayrıca, “Masumane hak arayışı görünümündeki bu eylemlerin asıl amacı nedir? Ülkemiz genelinde eylem birlikteliği yaparak ülkemizde gezi türü olaylar mı başlatmak istiyorsunuz?” soruları sorulduğunu açıkladı.
Savcılık: “Eylem, masum hak arama talebinden çıktı”
Eğitimcilere yöneltilen suçlamalar şöyle devam etti:
“Nuriye Gülmen ve Semih Özakça isimli şahısların, DHKP-C terör örgütünün açık alan yapılanmalarının desteği ile eylemlerine aralıksız devam ettikleri, … adreste ev tuttukları, bahse konu eyleme bu adreste ‘ölüm orucu direniş evi’ adı altında devam edilebileceği, 21 Mayıs 2017 tarihi itibariyle süresiz açlık grevi eylemlerinin 74. Gününe gelindiği, söz konusu eylemin DHKP-C terör örgütü açık alan yapılanmaları tarafından organize edildiği ve masum hak arama talebinden çıkarak, terör örgütünün eleman devşirme çalışmalarına dönüştüğü, müzahir kitleyi bir arada tuttuğu bir sürece girildiği, söz konusu eylemin devam etmesiyle açlık grevi eyleminin ‘ölüm orucu2 eylemine dönüştürülebileceği, bunun neticesinde eylemcilerin olası ölümleri üzerinden terör örgütünce ajitasyon yapılabileceği…”
Nuriye Gülmen’e ayrıca, Twitter hesabından 13 Mayıs’ta yazdığı “Sorumluların görmeyen gözlerine, duymayan kulaklarına ulaşacak talebimiz. İşte kapınızın önündeyiz” ifadeleri de suçlamalar arasında sayıldı.
“Nezarethanede üşüdüklerini anlattılar”
Zehra Özdemir, açlık grevinin 76. gününde olan eğitimcilere şu ana dek zorla müdahale girişimi olmadığını belirtti:
“Ancak gözaltı muayenesinde doktor, nezarethanede kalmalarının uygun olmayacağı yönünde rapor vermesine rağmen dün gece nezarethanede tutuldular. Orada üşüdüklerini söylediler, Semih yerde yatmak zorunda kaldığını anlattı.”
“Bugün de olabilecekleri kadar iyiler. Bacaklarında ve sırtlarında, gözaltına alınırken sürüklenmeden ve darptan kaynaklı ağrılar var.”
Dün gözaltına alındılar
Akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça, dün, açlık grevinin 75. Günündeyken sabaha karşı 01.00 civarında evlerine yapılan baskınla gözaltına alındı.
TIKLAYIN - AÇLIK GREVİNDE 70. GÜN: GÜLMEN VE ÖZAKÇA KİMDİR?
Gün boyunca da Ankara, Yüksel Caddesi’ndeki İnsan Hakları Anıtı önünde onlara destek için toplananlara polis müdahalesi gerçekleşti, darp edilerek gözaltına alınanlar oldu.
Polis bugün anıt önü ve çevresini kapattı. (AS)