Haberin Kürtçesi için tıklayın
Ahmet Şık'ın tutukluluğunun 100. gününde bir araya gelen gazeteciler, "Ahmet Şık için 100 Adım" eylemiyle, tüm tutuklu gazeteciler için özgürlük talebinde bulundu.
Eyleme gazetecilerin yanı sıra eski Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) milletvekili Melda Onur, CHP'li vekiller Sezgin Tanrıkulu, Barış Yarkadaş, avukat Hasip Kaplan, Halkların Demokratik Partisi (HDP) vekilleri Filiz Kerestecioğlu, Pervin Buldan, Garo Paylan dilbilimci Necmiye Alpay ve oyuncu Nur Sürer de katıldı.
Tutuklu gazeteci Mahir Kanaat'in kızı ise gazetecilerle beraber, babasının serbest bırakılması için yürüdü.
Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) İstanbul temsilcisi Uğur Güç, Evrensel Gazetesi genel yayın yönetmeni Fatih Polat, HDP milletvekili Garo Paylan, yazar Seray Şahiner ve Melda Onur, tutuklu gazetecilere ilişkin yorumlarını bianet’le paylaştı.
Polat: Gazetecilik öldürülmek isteniyor
“Ahmet Şık’ın tutukluluğunun 100. günü vesilesiyle yüz adım yürüdük. Bu tutuklu tüm gazeteciler içindi. 150 dolayında tutuklu gazeteciden söz ediyoruz. Hatta tahliyelerin bile bir gün de iptal edilebildiği bir Türkiye gerçeğinden söz ediyoruz.
“90’lı yıllar Türkiye’de çok fazla gazetecinin öldürüldüğü, faili meçhul cinayetlere kurban gittiği bir dönemdi. O zaman öyle susturuluyorduk. Şimdi gazetecilik öldürülmek isteniyor. Artık gazetecilere ceza verildiği zaman eşlerinin ve çocuklarının da pasaportları iptal ediliyor. Aile boyu bir mahkumiyet bu. Karşımızda ağır bir istibdat rejimi var. Ama mücadele etmeye devam.
“Arkamızda ciddi bir mücadele geleneği var. Bugün burada hem milletvekilleri hem okurlar var. Halkın haber alma hakkıyla basın özgürlüğü bir araya geldi. Bu son derece anlamlı. Eğer devam ettirebilirsek, bu karanlık günleri geride bırakmak adına birkaç adım atmış olacağız diye umut ediyorum.”
Şahiner: Bu bizim söz hakkımıza verilen bir gözdağı
“İçeride birçok gazeteci arkadaşımız var. Onların içeride tutulması, dışarıdaki gazetecilerin de özgürlüğüne bir test aslında. Bu bizim söz hakkımıza verilen bir gözdağı.
“Biz arkadaşlarımızın da onların söz hakkının da arkasındayız.”
Güç: Hukuksuz yargılamalar sona ersin
“Tüm tutuklu gazeteciler için eylem yapıyoruz. Tüm gazetecilerin en kısa sürede serbest bırakılmasını ve bu hukuksuz yargılamaların sona ermesini talep ediyoruz.”
Onur: Şık, AKP-FETÖ ortaklığının turnusol kağıdıdır
“Biz bu yürüyüşü bundan yıllar önce de yapmıştık. FETÖ’nün yargısına karşıydı o zaman. Ahmet Şık AKP-FETÖ ortaklığının turnusol kağıdıdır.
“Bugün Ahmet Şık yine yeniden içerideyse, bu iki karanlık kitlenin birbirine rakip değil, suç ortağı olduğunu gösteriyor. Bunun için Ahmet çıkacak yine yazacak.
“Dilerim ki bu son olur ve bundan sonraki yürüyüşlerimiz barış, özgürlük, gerçek manada basın günlerinde yapacağımız özgür basın yürüyüşleri olur.
Paylan: ‘Hayır’ı başarırsak gazeteciler de özgür olacak
“Ahmet Şık nezdinde bütün gazetecilerin özgür olması için buradayız. İnsanların özgürce, oto-sansürsüz haber yazma hakkını kazanmaya çalışıyoruz.
“‘Hayır’ı başarırsak ben gazetecilerin de özgür olacağına inanıyorum. Eleştirme cesareti ve haber yapma cesaretinin de büyüyeceğini düşünüyorum.”
“Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet”
Ahmet Şık nezdinde, tüm tutuklu gazeteciler için düzenlenen eylemde basın metnini Ertuğrul Mavioğlu okudu:
“Zaman geçiyor, her şey değişiyor. Değişmeyen tek şey Türkiye'de gazetecilere uygulanan baskı, şiddet ve özgürlüklerinin kısıtlanması. Bunun en trajik örneği, kesinlikle Ahmet Şık.
“2011 yılında cemaatin kontrolündeki polis, savcı ve hakimlerin kumpaslarıyla hapsedilen Ahmet Şık, 100 gündür hapiste. Neden mi mahpus?
“Gazeteci olduğundan, kimilerine inat gazetecilikte ve hakikat arayışında ısrar ettiğinden.
“Sanmayın ki bunu biz gazeteci meslektaşları söylüyoruz. Hayır, bilakis biz değil; geçen hafta açıklanan Cumhuriyet iddianamesi söylüyor. Suçlamaların tümü gazetecilik faaliyetiyle ilgili. Öyle ki iddianamede 664 kez haber kelimesi geçiyor.
“Bağımsızlığı şiar edinmiş gazetecilerin hazırladıkları haberler, bugün maalesef Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhuriyet Savcıları ve mahkemeleri tarafından ‘suç delili’ kabul ediliyor. Suç delili!
“Bunun doğal sonucu olarak yalnız Ahmet Şık değil; Kadri Gürsel, Murat Sabuncu, Güray Öz, Tunca Öğreten, Deniz Yücel, Musa Kart, İnan Kızılkaya ve daha onlarca gazeteci bugün tutuklu.
“Birini diğerinden ayırmadan gazetecilik yaptığı için cezaevine konan ‘tüm tutuklu gazetecilere özgürlük’ talebimizi, bir kez daha haykırmak adına Ahmet Şık'ın tutukluğunun 100. gününde burada, Tünel'deyiz.
“Aslında meslektaşlarımızı tutuklayarak, tecrit altında tutarak, mektup almasına ve yazmasına engel olarak hepimize, tüm gazetecilere verilen mesaj açık: ‘Görmeyin, duymayın, konuşmayın’. Bizden üç maymunu oynamamız isteniyor.
“Ama herkes bilsin ki Sabahattin Alilerin, Uğur Mumcuların, Ape Musaların, Metin Göktepelerin, Hrant Dinklerin Yaşar Kemallerin geleneğinden üç maymun çıkmaz.
“Göreceğiz, duyacağız, konuşacağız, yazacağız, düşüneceğiz, halkımızın haber alma hakkına sonuna kadar sahip çıkacağız. Ve her şeyden önemlisi unutmayacağız.
“Daha dün Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin Portekiz gibi 22 bin Euro kişi başı gelire sahip olacağını söylüyordu.
“Özgür bir basını olmayan, yetkililerin faaliyetlerini tartışmayan, eleştirmeyen toplumlar ekonomik olarak da gelişemez. Hem gazetecilerin hapse atıldığı hem de ekonomik refaha ulaşmış bir ülke örneği dünyada yok.
“Dün olduğu gibi bugün de adalet istiyoruz. Dün olduğu gibi bugün de gazetecilerin serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Vicdanları kanatmaya artık son verin.
“Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet!” (TP/EKN)