Halkların Demokratik Partisi (HDP) Muş Milletvekili Burcu Çelik, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile Hakkari Milletvekili Abdullah Zeydan'ın da tutuklu bulunduğu Edirne F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'yla ilgili soru önergesi verdi.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın yanıtlaması istemiyle verdiği önergede, mahpusların maruz kaldığı saldırılar ve “süngerli oda” olarak tabir edilen, süngerle kaplı, mahpusların izole halde tutulmasında kullanılan odayı sordu.
Önergede şu bilgiler yer aldı:
“Edirne F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'ndaki mahpuslar Abuzer Duymaz, Aydın Sönmez ve Bülent Öztürk’e 7 Ocak 2017’de cezaevi görevlilerince saldırı düzenlendi. Öztürk gözleri morarmış ve şişmiş halde doktora götürüldü ve doktorda yapılan muayenesi sonrasında ‘herhangi bir şeyi olmadığı’ raporu verildi. Öztürk bu halde süngerli oda diye tabir edilen odaya konuldu.”
Güvenlik sağlanıyor mu?
* Duymaz, Sönmez ve Öztürk’ün Edirne F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda işkence gördükleri bilgisi doğru mu?
* Duymaz, Sönmez ve Öztürk için doktordan darp raporu alındı mı?
* Öztürk’ün gözü şiş ve mor olduğu halde muayeneye götürüldüğü doktorunun, “Hiçbir sağlık sorunu yoktur” raporu verdiği doğru mu?
* Bu durumla alakalı olarak, şiddet uygulayan kamu görevlilerine yönelik açılmış bir soruşturma var mı?
* Soruşturma varsa sonucu ne oldu?
* Sağlık personeli hakkında bir soruşturma açıldı mı?
* Cezaevi kamera kayıtları incelendi mi?
* Konunun araştırılması için bağımsız bir heyete çalışma yapması adına herhangi bir davette bulunuldu mu?
* Demirtaş ve Zeydan’ın da bulunduğu cezaevinde güvenlik yeterince sağlanıyor mu?
* Cezaevlerinde özellikle siyasi mahkumlara yönelik baskı yapıldığına dair bilgi doğru mu?
* Cezaevlerindeki baskıya yönelik bakanlık nezdinde açılmış herhangi bir soruşturma var mı?
* Cezaevlerinde işkenceyi önlemek için Adalet bakanlığının aldığı önlemler nelerdir?
AİHS’de işkence yasağı
Soru önergesinde, konuyla ilgili, Türkiye’nin de imzacısı olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 3. Maddesi de yer aldı:
“Hiç kimse işkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya işlemlere tâbi tutulamaz.”
Burcu Çelik, önergeye şöyle devam etti:
“Tutukluların/hükümlülerin başta işkence, insanlık dışı muamele ve onur kırıcı muamele yasağı olmak üzere hak ve özgürlükleri keyfi olarak kısıtlanamaz. Devlet, tüm mahpusların insan onuruna yakışır koşullarda tutulmalarını, tutukluluğun halihazırda içerdiği ızdırap düzeyini aşacak ölçüde stres ve zorluğa maruz kalmamalarını ve sağlıklarından ödün verilmemesini sağlama yükümlülüğü altındadır.” (AS)