“Gaz sıkarak yere yatırdılar. Kelepçe bahanesiyle yerde tekmelediler. Kafamı saçlarımdan tutup yere vurdular. Belime ve ayağıma defalarca vurdular. Kaldırırken boynumu ip gibi bir şeyle sıkmaya başladılar nefesim kesildi. Hastane önünde kafamı aracın kapısına vurdular, araçta göçük meydana geldi. Fotoğrafını çekip ‘Devlet malına zarar verdiğiniz için şikayet edeceğiz’ dediler.”
İhraç edilen öğretmen Semih Özakça, Ankara Yüksel Caddesi’ndeki İnsan Hakları anıtı önündeki “işimi istiyorum” eylemlerinin 64. gününde darp edilip gözaltına alınmalarını bianet’e böyle anlattı.
İhraç edilen akademisyen Nuriye Gülmen ile eylemlerinin ikinci ayına dair dün (11 Ocak) etkinlik yapacakları sırada kendilerine destek için gelen dört kişi ile birlikte gözaltına alındılar.
Özakça, Gülmen’e darp raporu verilmediğini, kendisinin darp raporu aldığını söyledi. Gülmen, Özakça ve destek için gelen Hasan Çapur bugün polisler hakkında şikayetçi oldu.
“Boynumu ip gibi bir şeyle sıktılar”
Semih Özakça dün yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Abluka altındaydı alan. Çevik kuvvet polisleri geldi. Eylemi 18.00’de bitiriyorduk. 17.30’dan 18.00’e dek etkinliğimiz vardı, ikinci ayımızı kutlayacaktık.
“Arkadaşlar gitar ve saz getirmişlerdi. Enstrümanları çıkarırken ‘Valilik emriyle etkinlikler yasaklandı’ dediler. Üç dakikaya dağılmamız yönünde uyarı oldu. Gitarları, sazları kılıflarına koyarak halay çekmeye başladık. Etrafımızı sardılar.
“İlk başta gaz sıkarak yere yatırdılar. Kelepçe takma bahanesi ile yere yatırıp tekmelediler. Kafamı saçlarımdan tutup yere vurdular. Belime ve ayağımı kırmaya çalıştırlar, defalarca vurdular ayak bileğime.
“Kaldırırken boynumu ip gibi bir şeyle sıkmaya başladılar nefesim kesildi. Eliyle değil ince bir şeyle sıkmaya başladı.
“Ters kelepçe yaptılar bana. Kolumu zorlayarak işkenceye dönüştürdüler. Kelepçe çok sıkmıştı elim uyuşmuştu.
“Aracın kapısına kafamı vurdular”
“Araca gidince araç içinde bir polis gelip vurmaya başladı, kafamı cama vurmaya çalıştı.
“Ters kelepçeyi sökmeleri için bağırdım, slogan attım. Zorla ters kelepçeyi söktürdüm. Hastaneye götürüldük.
“Hastanede muayene edileceğiz diye içeri girdik. Beni kimlik bahanesiyle dışarı çıkardılar aracın arkasında götürdüler. Üst aramasına başladılar. Sebepsiz üst araması yapıyorlardı, direndim. Bileğimi kollarımı büküp darp edip, beni araca doğru yere eğdiler. Kafamı aracın kapısına vurdular. Araçta göçük meydana geldi ‘Devlet malına zarar verdiğiniz için şikayet edeceğiz’ diye aracın fotoğrafını çektiler.
“Araçtan indirilmeden ceza kesildi”
“Nuriye’yi muayeneye götürdükleri doktorun tavırları doktor gibi değilmiş. Burnundaki ezikliği muayene etmemek istemiş. Darp raporu vermedi ona. Bugün polikliniğe gitti. Burnunda ve belinde ezilme var.
“Ben başka bir doktora götürüldüm. Bana darp raporu verdi. Bugün yüzüm gözüm iyice morardı ve şişti. Sırtımda ağrı var. Ayağımda kırık var sanırım röntgen çekilecek. Kafamda ağrı var.
“Hastanenin ardından karakola götürüldük. Araçtan indirilmeden para cezası kesildi. Tekrar hastaneye götürülüp saat 22.00’de bırakıldık.
“Kötü durumda olan üç kişi bugün suç duyurusunda bulunduk. Saat 13.30’da eylemimiz yine devam edecek.”
Gülmen ve Özakça hakkında
Nuriye Gülmen Öğretim Görevlisi Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı (ÖYP) kapsamında Konya Selçuk Üniversitesi’nde kadroluydu, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nde görevlendirilmişti.
Yüksek lisans tez çalışmasını tamamlamış olmasına rağmen azami süre içerisinde yüksek lisans eğitimini tamamlayamadığı gerekçesiyle ilişi kesildi. Eskişehir İdare Mahkemesi'nde açtığı davayı kazandı ve işine dönmeye hak kazandı. Selçuk Üniversitesi'de göreve başladıktan bir gün sonra da hakkında "FETÖ-PDY" iddiasıyla açılan soruşturma gerekçe gösterilerek görevden uzaklaştırıldı. 6 Ocak 2017'de yayınlanan Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında ilan edilen 679 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edildi.
Semih Özakça, Mardin Mazıdağı Cumhuriyet İlkokulu’nda üç yıldır sınıf öğretmeniydi.
29 Ekim’de Resmi Gazete’de yayınlanan 675 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile “Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu” gerekçesiyle görevden ihraç edildi.
Nuriye Gülmen 9 Kasım'dan, Semih Özakça ise 23 Kasım'dan beri oturma eylemi yapmak üzere Yüksel Caddesi'ndeki İnsan Hakları Anıtı önüne gidiyor.
"Keyfi ve hukuksuz bir şekilde açığa alındım işimi istiyorum" diyen Gülmen şu talepleri dile getiriyor:
1-OHAL kaldırılsın.
2- İşten atılan ve açığa alınan devrimci demokrat kamu emekçileri işe iade edilsin.
3-Keyfi ve hukuksuz işten atmalara son verilsin.
4-13 bin ÖYP’li araştırma görevlisinin kadro güvencesi geri verilsin.
5-İş güvencesi olmadan bilim yapılamaz, tüm eğitim ve bilim emekçileri için iş güvencesi istiyoruz.
Gülmen, https://nuriyegulmendireniyor.wordpress.com/ adresinden gün gün yaşananları aktarıyor. (BK)
* Fotoğraf: Seyri Sokak