Haberin Kürtçesi için tıklayın
Diyarbakır Barosu Başkanı, insan hakları savunucusu Tahir Elçi, tam bir yıl önce vurulduğu saatte, 10:53’te, vurularak hayatını kaybettiği Dört Ayaklı Minare önünde anıldı.
Anmaya, Elçi ailesi, Diyarbakır Barosu’ndan avukatlar ve Diyarbakırlılar katıldı. Açıklamanın ardından Elçi'nin vurulduğu ve şu anda tadilatta olan minarenin önüne karanfiller bırakıldı.
Basın açıklamasını, Diyarbakır Barosu Başkanı Ahmet Özmen okudu.
Özmen, “Bir kez daha bize bıraktığı mirasa sahip çıkacağımızın sözünü verip barış, demokrasi, özgürlük ve insan hakları mücadelesini sürdürmeye devam edeceğimizi belirtmek isteriz” diye konuştu.
Elçi, Ankara ve İstanbul’da da hukukçular ile insan hakları örgütlerinin adliye önlerinde yaptıkları basın açıklamalarıyla anıldı.
Vakıflar’dan restorasyon açıklaması
Elçi’nin vurulduğu Dört Ayaklı Minare önüne son bir yıldır giriş kapalı olduğundan, anma 10 metre yakında yapıldı.
Vakıflar Genel Müdürü Adnan Ertem, 3 Kasım’da Diyarbakır’da 11 eserin tahrip olduğunu, aralarında Dört Ayaklı Minare’nin de olduğu eserlerin restore edileceğini açıklamıştı. Ertem’in açıklamasına göre, Dört Ayaklı Minare için projelerin hazırlatılması ve restorasyonunun gerçekleştirilmesi için ihale süreci tamamlandı.
“Dirayet, zarafet ve telaştı…”
Ahmet Özmen, bir yıl önce bugün, buradan Elçi’nin kamuoyuna seslendiğini söyledi ve şöyle devam etti:
“Bu sesin sahibi, dost ve düşmanının da kabul ettiği üzere, insan hakları mücadelesine adanmış safi bir ömrün sahibi, mazlumların adalet arayışının kılavuzu ve kuşkusuz barışın sesiydi.
“Tahir Elçi, mahkeme tutanaklarında yankılanan ‘kaybedilenlerin’ çığlığı, hiçbir mekana ve hiçbir zamana sığmayan dirayet, zarafet ve telaştı.
“Fırtınanın geleceğini salık veren bir rüzgar gülüydü aslında. Nitekim toplumun bağrında derin yaralar açan yıkımın ve zulmün pusuda olduğunu ve ölenler kadar eksildiğimiz bu zamanın kapımızda beklediğini bizlere duyurmak ve uyarmak isterken öldürüldü!
“Geçen bir yıllık süre zarfında Başkanımızın dikkat çektiği ve engellemek için de hayatını ortaya koyduğu olaylar bütün ağırlığıyla yaşandı ve toplumda kaybolmayacak kadar derin izler bıraktı.
“Kent merkezleri yaşanılmayacak hale geldi, binlerce insan yaşamını yitirdi, yüzbinlerce insan yerlerinden edildi, tarihi ve kültürel mirasımız adeta yok edildi.
“Sokağa çıkma yasağı adı altında olağanüstü rejimlere özgü uygulamalarla temel hak ve özgürlükler askıya alındı. Büyük mücadelelerle az da olsa elde edilmiş demokratik kazanımlar ortadan kaldırıldı.
“Çözümün, diyalogun ve müzakerenin yerini maalesef yeniden şiddet ve güvenlikçi politikalar aldı.
“Aydın, hukukçu ve insan hakları savunucusu”
“Tahir Elçi, 1990'lı yıllarda yaşanan ve ağır bedeller ödenen sürecin tanığı olarak; bir aydın, hukukçu ve insan hakları savunucusu sorumluluğuyla her fırsatta ve her süreçte toplumsal barışın tesisi için çaba sarf etmiş, herkesi toplumsal sorunların özelliklede Kürt sorunun çözümüne katkı sunmaya davet etmişti.
“Bulunduğumuz bu mekanda aldığı son nefese kadar da bunu yaptı. Sahip olduğu tecrübe ve öngörüleriyle yaşamını yitirdiği gün tam da buradan, bütün tarafları bu yakıcı savaşın sivil yerleşim alanlarında yaratacağı muhtemel tahribat konusunda uyarmıştı.
“Maalesef bu uyarılar muhataplarınca dikkate alınmadı, kent merkezlerine taşınan çatışmalarla birlikte yaşanan ölümler ve yıkımlar toplumsal sorunları daha da derinleştirdi.
“Yaşananlar varolan sorunların derinleşmesinin yanı sıra yeni sorun alanları yarattı ve sorun alanlarından beslenen gelişmeler ülke demokrasisine ağır bir darbe indirdi.”
“Faili meçhul dosyalara katılmasına izin vermeyeceğiz”
“Diyarbakır Barosu, dostları ve arkadaşları olarak bugün buradan bir kez daha belirtmek isteriz ki, ömrünü faili meçhul cinayetlerin aydınlatılmasına ve cezasızlıkla mücadeleye adamış olan Tahir Elçi’nin soruşturma dosyasının faili meçhul dosyalar kervanına katılmasına asla müsaade etmeyeceğiz.
“Aradan geçen bir yıllık sürede soruşturma dosyasında faillerin ve arkalarındaki karanlık odakların tespitine yönelik bir mesafe kat edilmemiş ise de dosyanın yılmaz takipçisi olacağımızdan kimse kuşku duymamalı.
“Tahir Elçi'nin aydınlattığı faili meçhul cinayetlerin gereği olarak toplumun, her bireyin ve her hukukçunun kendisine bu anlamda borçlu olduğunu belirtmek isteriz.” (AS)
* Fotoğraflar: Yüzleşme davaları, Erkan Şenses / Twitter