Haberin İngilizcesi için tıklayın
Grup Yorum’dan ve Ali Aracı, İnan Altın, Selma Altın, Sultan Gökçek, Fırat Kıl, Dilan Poyraz ve Helin Bölek dün akşam 12. Sulh Ceza Hakimliğince tutuklandı.
* Tutuklamaya gerekçe gösterilen gömlek, pantolon ve yelek soruşturma dosyasında böyle yer aldı.
Grup Yorum’un faaliyetlerini sürdürdüğü İdil Kültür Merkezi’nde çalışan ve baskın sırasında müzisyenlerle birlikte gözaltına alınan inşaat işçisi Abdullah Özgün de tutuklandı.
Hakimlik, baskında gözaltına alınmış olan inşaat işçileri Musa Varıcı, Cemil Varıcı, Mehmet Varıcı'ya da ev hapsi verilmesine hükmetti.
“Soruşturmaları polis yönetiyor”
Avukat Aytaç Ünsal bianet’e yaptığı açıklamada, tüm adli işlemlerin polisin kontrolünde yürüdüğünü, dosyaya savcının bile gözaltı işleminden beş gün sonra atandığını, gözaltında olan kişilerin kaydının savcılıkta beş gün boyunca olmadığını söyledi.
Ünsal, “Bu pratik yerleşirse ileride kayıtsız gözaltı uygulamasına yol açabilir” diye konuştu.
“Polis istediği şekilde işlem yapıyor, arama yapıyor gözaltına alıyor. Sonra usulüne uydurmak için bir savcı atanıyor, bütün kararlar geriye doğru alınıyor. Normalde savcı gözaltı ve arama kararı verir, polis bunu uygular. Ama soruşturmaları polis yönetiyor."
“Hukuksuzluk, arama kararıyla başladı”
Avukat Ünsal, hukuksuzluğun arama kararıyla başladığını anlattı:
“İdil Kültür Merkezi 18 Kasım’da, saat 15:30 civarında, uzun namlulu silahlı polislerce basıldı.
“Polisin gösterdiği arama kararında şu gerekçeler yer alıyordu: Silah ve mühimmat aranması, kültür merkezinde örgüt mensuplarının barındığı şüphesi ve suç delillerine ulaşma.
“Ancak bu kararda, kültür merkezinde silah ve mühimmatın olduğuna dair hangi şüpheyle yola çıkıldığı yazmıyordu. Bu tür kararlarda ya polis istihbaratı, takibi sonucu ulaşılan fotoğraflar gibi deliller olur ya da bir ihbar gerekçe gösterilir.
“Ama kararda bu şüpheye gerekçe olacak hiçbir şey yazmıyordu. Zaten silah da bulunmadı.
“Tesadüfen orada olan herkes gözaltına alındı”
Polisin elinde gözaltı kararı da olmadığını belirten Ünsal, hukuksuz arama kararıyla arama yapan polisin, o sırada kültür merkezinde bulunan herkesi gözaltına aldığını belirtti:
“Üstleri başları badana, boya olan, kültür merkezinde çalışan dört işçiyle birlikte Grup Yorum üyeleri ‘örgüt üyesi olma şüphesi’ gerekçesiyle gözaltına alındı.
“İşçiler ya da Grup Yorum üyeleri o gün tesadüfen orada olmasalardı gözaltına alınmayacaklardı, polis karşısına çıkan herkesi gözaltına aldı. gözaltı kararı olmadığı gibi, kişiye özel bir gözaltı kararı da yoktu.”
Silah aradılar dergi ve gaz maskesi bulundu
Soruşturma dosyasında, aramanın ardından bulunan “deliller” şöyle sıralandı:
"Gaz maskesi, işçilerin çekici, Tavır isimli kültür sanat dergisinin sayıları, Yürüyüş ve Kurtuluş isimli siyasi dergilerin sayıları ile yeşil gömlek ve yeşil pantolonlar."
Aytaç Ünsal, dosyaya giren dergilerin tümünün yasal olarak çıkarıldığını ekledi.
Sorguda “İdil’de neden bulunuyordun” diye soruldu
Sorguda da işçilere ve Grup Yorum üyelerinin hepsine aynı üç soru soruldu:
* Gözaltına alınırken “insanlık onuru işkenceyi yenecek” dediniz mi?
* Suç delilleriyle ne alakan var?
* İdil Kültür Merkezi’nde neden bulunuyordun?
Avukat Ünsal, bahsedilen delillerin de yukarıda sayılan gömlek, dergi gibi şeylerin olduğunu söyledi.
“Savcılık olayı anlama, gerçeği ortaya çıkarma derdinde değildi, buna dair bir soru sormadı. Bu üç sorunun ardından işçiler de dahil herkesi otomatik olarak tutuklamaya sevk etti.”
TEM amirinden hakime “gizli” not
Grup Yorum üyesi yedi kişi ve dört işçi dün akşam saatlerinde “örgüt üyeliği şüphesiyle” 12. Sulh Ceza Hakimliğine sevk edildi.
Avukat Ünsal, hakimlik sorgusunda da ayrı bir hukuksuzluğun yaşandığına işaret etti:
“Hakimlik sorgusunda bulunabilecek kişiler, Ceza Muhakemeleri Kanunu’yla (CMK) belirlenmiştir. Hakim, katip, savcı, avukat, şüpheli ve duruşma salonunun güvenliğini sağlamak üzere polis bulunur. Ancak o polis, soruşturmayı yürüten polis olamaz ve polis mahkeme salonunda adli görev yapamaz.
“Ancak dünkü sorguda salonda, soruşturmayı yürüten Terörle Mücadele Şubesi’nden bir polis amiri vardı. Hakimden çıkartılmasını istedik, kabul edilmeyince tutanak tuttuk.
“Sorgu sırasında TEM polisi bir kağıda not yazdı, notu katibe verdi. Katip de o notu hakime verdi. Hakim notu inceledi, ne yazıldığı mahkemede açıklanmadı.
"Tutanağa bu durumu da yazdık, gerekli şikayet ve itirazlarımızı yapacağız. Polisle hakim arasında gizli yazışma, haberleşme olamaz.”
Hakimlik sorgusunda da savcılığın tavrının devam ettiğini anlatan avukat Ünsal, “Burada da deliller incelenmedi, araştırma yapılmadı” dedi.
İşçi "başka bir davadan" tutuklandı
İşçilerden biri ve yedi Grup Yorum üyesi “örgüt üyeliği” suçlamasıyla tutuklandı, üç işçiye de ev hapsi verildi, Ünsal “Böylece işçilerin çalışmalarının da önüne geçilmiş oldu” dedi.
İşçi Abdullah Özgün’ün tutuklanma gerekçesi olarak eski bir davası gösterildi. Ancak Özgün o davadan tutuklu değil ve dava halen sürüyor.
Avukat Ünsal, “Başka bir davadan yargılanıyor olmasını örgüt üyeliğine delil göstererek, bu soruşturmadan tutuklandı. Polis açıkça, ‘Sen başka davadan yargılanıyormuşsun, demek ki örgüt üyesisin’ dedi” diye konuştu.
“Savcılıkta resmi gözaltı kaydı yoktu”
Aytaç Ünsal, “Hakimin, savcının ve polisin CMK’ya aykırı şekilde bir arada, tek bir mekanizma olarak çalıştığını düşünüyoruz” dedi.
“Ortada tek bir irade var, polisin iradesi.
“Grup Yorum üyeleri ve işçiler cuma günü gözaltına alındılar, pazartesi adliyeye savcıyla soruşturma dosyasını görüşmeye gittiğimde, savcılık ön bürosunda gözaltı kaydı olmadığını gördüm. Terör suçları bürosuna sordum, orada da gözaltı kaydı yoktu.
“Dosyanın sahibi bir savcı yoktu, yani dosyaya savcı atanmamıştı. Kayıtdışı yapılan gözaltı işleminden beş gün sonra, Salı günü gözaltılar adliyeye götürülmeden önce soruşturmaya savcı atandığını gördük.
"Zaten arama kararını veren savcıyla soruşturma savcısının da adı farklıydı.
“Bu süre içinde tek bilgimiz İstanbul Emniyet Müdürlüğünde olduklarıydı. Resmi olarak haklarında bir soruşturma görünmüyordu.”
“Vücutlarında polisin bot izi vardı”
Avukat Aytaç Ünsal, müzisyenlerin gözaltına alınırken ağır şekilde darp edildiğini de ekledi:
“İdil Kültür Merkezi baskın sırasında dağıtıldı, dolaplar, eşyalar hatta ekmeklerin konulduğu küçük tahta dolap bile kırıldı.
“Gözaltına alınanlar darp edildi, Grup Yorum’dan Helin Bölek’in göğsünde ezilme meydana geldi. Doktor röntgen istedi, ezilme olduğunu raporuna yazdı. Sultan Gökçek’in el bileğinde de, yine doktor raporuna göre ezilme ve ödem var.
“İnan Altın’ın yüzünde izler ve şişlikler vardı. Diğer hepsinin vücut ve yüzlerinde de görünür şekilde yaralanmalar vardı. Vücutlarında bot izleri vardı, polis yere yatırıp üstlerine basmış.” (AS)