Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), bugün partinin merkez binasında düzenlenen basın toplantısıyla Diyarbakır Büyükşehir Belediye’sine kayyum atanmasına tepki gösterdi.
Toplantıya DBP Eş Genel Başkanları Sebahat Tuncel ile Kamuran Yüksek, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır milletvekili Nursel Aydoğan, HDP Siirt milletvekili Besime Konca, HDP Ağrı milletvekili Dirayet Taşdemir, DBP, HDP belediye eşbaşkanları da katıldı.
Yüksek: Diyarbakır’a 80 darbesinde de kayyum atanmıştı
Yüksek, Diyarbakır DBP belediyesine kayyum atanmasını eleştirdi, bugünkü baskıların 12 Eylül darbesi dönemine benzediğini ifade etti:
“12 Eylül’de de kayyumlar atanıyordu. Diyarbakır tarihinde iki kez kayyum gördü. Biri 12 Eylül’de Kenan Evren döneminde, şimdi de AKP ve Cumhurbaşkanı Erdoğan döneminde.
“O zaman Diyarbakır Belediyesi’ne bir albay atadılar. Bugün de Ankara’dan bir kaymakam gönderip yönetmek istiyorlar. İki dönem de de anlayış da amaç da aynıdır. 12 Eylül’de sivil toplum örgütleri, basın nasıl kapanıyorsa şimdi de öyle kapanıyor. Bugünler, geçmişteki günlerden hiçbir farkı yok. Kürt halkının sesini duyuracak her basın kuruluşu kapatılıyor. Bu dönemi de darbe dönemi olarak nitelendiriyoruz.
"Kışanak ve Anlı tutuklandı bu darbe değil midir?"
“Son bir yılda 2 bin 700 üyemiz tutuklandı. 27 belediyemize el konulmuştur. Böylesi bir durumda demokrasiden bahsetmek mümkün değildir.
"Diyarbakır halkının seçtiği Gültan Kışanak ve Fırat Anlı hukuksuzca gözaltına alınıp tutuklandı. Bu darbe değil midir? Bunu da herkes görmeli ve bilmelidir. Biz AKP’nin darbesine karşı direnişimizi yükselteceğiz.”
Tuncel: AKP halkın iradesini zorla almak istiyor
Tuncel ise şöyle konuştu:
“30 Ekim’de PM toplantısı, 31 Ekim’de de MYK toplantılarımızı olağanüstü gerçekleştirdik. Ve önümüzdeki süreci bir hamle süreci olarak nitelendirmiştik.
“Bundan sonraki süreci ‘AKP darbesine hayır’ diyerek mücadele edeceğiz. Halkın onayını ve desteğini almayan AKP halkın iradesini zorla almak istiyor. Asıl darbenin ikinci ayağı da DBP’li belediyelerine el koyarak devam ettirmek istiyor. Buna karşı durmak da hepimizin görevdir.
“Biz evlerde sokaklarda, tarlada, fabrikada olacağız. Ev çalışması, halk buluşması yapacağız. Demokrasi güçleriyle, sağlık, eğitim, basın emekçileriyle birlikte çalışacağız. Kürt ulusal birliğini her alanda sağlamak için yan yana duracağız.
“DBP’yi fiilen bitirmek isteniyor. Dün Mardin bugün Elazığ’da ev baskınları oldu. Bir aya yakındır arkadaşlarımız gözaltına alındı. Gözaltına aldınız diye çalışmayacak mıyız? Bir kişi de kalsak çalışmaya devam edeceğiz."
Açıklamaların bitmesiyle toplantıya gelen insanlar, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne el konulmasına ilişkin belediye önünde toplanmak üzere hareket etti. (OÜ/ÇT)