Haberin İngilizcesi için tıklayın
Türk Tabipleri Birliği (TTB), Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) KHK ile ihraç edilen kamu görevlilerinin görevlerine iade edilmesi çağrısı yaptı.
İstanbul Tabip Odası’ndaki basın toplantısında TTB Başkanı Raşit Tükel, TİHV Başkanı Şebnem Korur Fincancı, Eğitim Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca ve SES Eş Genel Başkanı İbrahim Kara söz aldı.
Kocaeli Üniversitesi'nden ihraç edilen imzacı akademisyenden Doç. Dr. Özlem Özkan ve Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu da toplantıya katılanlar arasındaydı.
Raşit Tükel’in okuduğu ortak açıklamada “Yapılan yanlıştan bir an önce geri dönülmeli, hangi siyasal düşünceden ya da görüşten olursa olsun kamuda yürütülen darbe soruşturmaları hukuk kuralları içinde titizlikle yapılmalı, darbe girişimi ile somut bağlantısı saptanmayanlar en kısa sürede görevlerine iade edilmelidirler” dediler.
"Muhaliflerin tasfiyesi hedefleniyor"
TTB, TİHV, Eğitim Sen ve SES imzalı ortak açıklamada şu ifadeler öne çıktı:
* 28 bin 163 kişi Milli Eğitim Bakanlığı'ndan, iki bin 81 kişi Sağlık Bakanlığı'ndan, iki bin 346 kişi üniversitelerden olmak üzere ihraç edilen toplam 50 bin 875 kamu personelinin büyük çoğunluğunun FETÖ ile bağlantısını ortaya koyacak hukuki kanıtlar ve etkili bir soruşturma yapıldığının belgeleri olmamasına rağmen, bu insanlar kamu otoritesince delil olmadan suçlu ilan edildiler ve şimdi onlar masum olduklarını kanıtlamak durumundalar.
* İhraç edilen kamu görevlilerinin arasında sağlık ve fen bilimleri ile sosyal bilimler alanında çalışan iki bin 346 bilim insanı da var. Kocaeli Üniversitesi başta olmak üzere bazı üniversitelerde ihraç edilen bilim insanları Türkiye'deki emek, insan hakları ve özellikle son dönemdeki barış mücadelesinde öne çıkmış, ülkenin ilerici birikimini temsil eden kişiler. Bu akademisyenlerin üniversitelerinde Fethullahçı terör örgütü destekçisi olarak listelenmesi, bazı rektörlerin fırsat bilerek ihraç adı altında muhaliflerin tasfiyesini hedeflediğini açıkça ortaya koyan bir durum.
"YÖK birinci derecede sorumlu"
* YÖK'ün kendisine ulaşan bu listeleri geri göndermeyip Başbakanlığa iletmesi asla kabul edilemez ve bunun hesabı meşruiyet ve akademik gelenekler çerçevesinde verilmek zorunda. YÖK, ülkemizin akademik birikimini dinamitleyen bu gelişmelerden birinci derecede sorumlu ve bu uygulamasıyla tarihe kara bir sayfa olarak geçti.
* Akademisyenlerin kamu görevinden ihraç edilerek üniversitelerdeki kadrolarından koparılması onların bilimsel faaliyetlerini engellemez, fakat öğrencilerin Türkiye'nin değeri olan bu bilim insanlarından faydalanmasını zorlaştırır, ihraç, ülkenin yükseköğretim sistemine zarar verdi. Bu bilim insanlarının tasfiyesi ülke üniversitelerinin akademik anlamda çölleşmesinden başka bir sonuç vermeyecek.
* Haksız ve hukuksuz şekilde ihraç edilen tüm kamu görevlileri görevlerine iade edilmeli, etkili soruşturmalarla suçları kanıtlanana kadar herkesin masum olduğu ilkesi temel alınmalı.
Karaca: Kaygılıyız
Kamuran Karaca, ihraç edilenler içinde sendikalarının üyesi olan 116 Milli Eğitim Bakanlığı çalışanı, 26 da Yükseköğretim Kurulu üyesi olduğunu söyledi.
Karaca, Başbakan Binali Yıldırım’ın 14 bin öğretmenin açığa alınacağı açıklamasını hatırlatarak “Sendikal faaliyetlerin ‘terör’ kapsamına alınarak muhalif kesimlerin tasfiye edileceği kaygısındayız” dedi.
Fincancı: Siyasi iradenin özür borcu var
Şebnem Korur Fincancı, “Bilim insanı olmak otoritenin sonlandırmasıyla sonlanacak bir faaliyet değil” diyerek akademisyenlerin halklarla buluşmaya devam edeceğini söyledi.
“Kaybeden öğrencilerimiz. Bu sınırlamalar içinde bilim insanlarına ulaşma olanağını her zaman bulamayabilirler. Bu nedenle hukuksuzluk hemen sona ermeli.
“Kamu görevine iadelerin yanı sıra siyasi otorite tüm bu insanlardan özür dilemeli. Bilim insanlarına özür borcu var. Bu durumu, istemedikleri akademisyenleri tasfiye için kullanan varsa da etkili soruşturma yapılarak kusurlu davranış varsa onlar uzaklaştırılmalı.”
Kara: Muhaliflerin tasfiyesi
İbrahim Kara da kamudan tasfiyelerle ilgili “gerekçe darbeyle ilişkilendirme olsa da muhalif herkesin tasfiyesi söz konusu” dedi.
“Hükümet gerçek anlamda demokrasinin işletilmesini düşünüyorsa geri adım atıp itibarsızlaşmaya çalıştıklarından özür dilemeli.” (BK)
* Fotoğraf: İstanbul Tabip Odası