Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 1 Mayıs 2008’de Taksim maydanındaki polis şiddetiyle ilgili başvuruyu bugün karara bağladı. Türkiye suçlu bulundu ve 20 başvurucuya tazminat ödemeye mahkum oldu.
Türkiye ayrıca bugün Yehova Şahitlerinden iki başvurucubub şikayetiyle, din, inanç ve vicdan özgürlüğünü ihlalden de tazminata mahkum oldu.
Bugünkü üçüncü mahkumiyet de Diyarbakır’da gözaltında avukat bulundurulmasına izin verilmeyen Abdulgafur Batmaz’ın başvurusu sonucu gerçekleşti. Türkiye bu davada da adil yargılanma hakkından mahkum oldu.
1 Mayıs’ta polis şiddeti
Polis şiddetiyle ilgili başvurucular arasında dönemin Türk Tabipler Birliği (TTB) Başkanı Gençay Gürsoy ile Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (DİSK) o dönemki başkanı Süleyman Çelebi de var.
Kararda, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 11. maddesinde düzenlenen toplantı ve örgütlenme özgürlüğünün ihlal edildiği ifade edildi.
Ayrıca, başvuruculardan Yaşar Yaradılmış ve Rahmi Yılmaz’ın maruz kaldığı polis şiddetinin etkin şekilde soruşturulmamasıyla da AİHS’nin işkence ve kötü muamele yasağının düzenlendiği 3. maddesinin ihlal edildiğine hükmedildi.
Mahkeme Yaradılmış ve Yılmaz’a 10’ar bin Euro, aralarında Türk Tabipler Birliği ve İstanbul Tabip odasının ve o dönemki başkanlarının da olduğu diğer 18 başvurucuya da 7 bin 500’er Euro tazminat ödenecek.
AİHM, kararında, “polisin aşırı şiddet kullanarak göstericilerin barışçıl toplanma haklarına engel olduğunu” belirtti.
Dini özgürlüklerin ihlali
AİHM bugün Türkiye’yi ikinci bir davadan da mahkum etti.
Mersin’deki Yehova Şahitleri’nden Hüseyin Sami Gül ve Levent Sarkut’un başvurusunu değerlendiren mahkeme, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin düşünce, vicdan ve din özgürlüğünün düzenlendiği 9. maddesinin ihlal edildiğine karar verdi.
Gül ve Sarkut, Mersin ve İzmir'de dini ayinleri için kendilerine mekan verilmediği için iç hukuk yollarının tükenmesinin ardından AİHM’ne başvurmuştu.
İki başvurucuya toplam 6 bin Euro madid ve manevi tazminat ödenecek.
Gözaltında işkence ve kötü muamele
Başvurusunu yaptığı dönemde Diyarbakır Cezaevinde bulunan Abdulgafur Batmaz, 12 Eylül 1994’te Hizbullah örgütü üyeliği şüphesiyle gözaltına alındı.
12 gün sonra polise verdiği ifadede yanında avukat bulundurmasına izin verilmedi. 4 Ekim 1994’te çıkarıldığı Diyarbakır Güvenlik Mahkemesinde hakkındaki suçlamaları ve polisin aldığı ifadesini reddetti, ifadesinin baskı altında alındığını söyledi.
Batmaz gözaltında işkence gördüğü gerekçesiyle şikayetçi oldu ancak şikayeti sonuçlanmadı, AİHM’e başvurdu. AİHM, Türkiye’yi, AİHS’nin 6. maddesindeki adil yargılanma hakkının ihlalinden mahkum etti.
Batmaz’a 2 bin 500 Euro manevi tazminat ödenecek. (AS)