Çağlayan Adliyesi’nde çantasında Halkların Demokratik Partisi (HDP) Newroz bildirisi bulunduğu için gözaltına alınan, ardından sınırdışı edilmesi için girişim başlatılınca Türkiye’den ayrılan İstanbul Bilgi Üniversitesi öğretim üyesi Chris Stephenson, bugün Bilgi Üniversitesi’ndeki öğrencilerine Skype üzerinden ders verdi.
İstanbul Bilgi Üniversitesi öğretim üyesi Stephenson’ın üniversitedeki bugünkü dersine farklı fakültelerden öğrenciler ve akademisyenler katıldı. Derse Skype üzerinden bağlanarak konuşan Stephenson, “Türkiye’den gönüllü olarak ayrılmadım. Sizinle orada olmak istiyorum” dedi.
TIKLAYIN - SINIRDIŞI KARARI BEKLENEN AKADEMİSYEN İNGİLTERE'DE
TIKLAYIN - AKADEMİSYEN STEPHENSON, VALİLİK KARARINI BEKLEMEDEN İNGİLTERE'YE GİDİYOR
TIKLAYIN - SAVCILIĞIN SERBEST BIRAKTIĞI AKADEMİSYEN KUMKAPI GERİ GÖNDERME MERKEZİ'NE GÖTÜRÜLDÜ
TIKLAYIN - AKADEMİSYENE ADLİYE GİRİŞİNDE "NEWROZ DAVETİYESİ" GÖZALTISI
"Burada olduğum için üzgünüm"
Üzgün olduğunu belirten akademisyen, şunları söyledi:
"Burada oldugum için üzgünüm, apar topar dışarı gönderildiğim için üzgünüm, yanlış birşey yapmadım, suç işlemedim. Ben 3 akademisyene destek olmak icin oraya gittim ve onların tutuklandığını nezarethanede öğrendim.
"Onların içeriden çıkması dileğimdir. Dönebilmek için idare mahkemesine başvuruyorum. Dönmek istiyorum. Gönüllü olarak Türkiye'den ayrılmadım, hayatım sizinle, orada olmak istiyorum, elimden geleni yapacağım.
"Türkiye'de bir hayatımız var"
"25 senelik süreci terk etmek istemiyorum, ailem açısından da Türkiye'nin kaderi açısından da terk etmek istemiyorum. Gelişmelerden sizi haberdar edeceğim.
"Tehlikeli koşullarda umutlu olmak saflık olur ama her turlu deneyeceğim. Türkiye toplumuna katkım oldu; politik olarak da bilgi olarak da, bunu hak etmiyorum. Deneyeceğim tekrar sizinle birlikte olabilmek icin. Türkiye'de bir hayatımız var.
"Londra'da fiziksel olarak rahatım, kalacak yerimiz var bir sıkıntı yok. Eşim ve 13 yaşındaki kızım benimle aynı uçağa binebildiler yoksa kızımla vedalaşamayacaktım. Fakat kızım Türkiye'de okuyor, ailem orada olmak durumunda ve birbirimizi görebilmek icin yaşayacağız, onlar gelmek durumunda kalacaklar, görüşemeyeceğiz.
"Barışta ısrarcı olmak hepimizin görevi"
"Türkiye kötü bir dönemden geçiyor, barışta ısrarcı olmak hepimize düşen bir görev, bu mücadeleyi yaymak, genişletmek. Kalabalıklaşmak icin her şeyi yapın. Hapiste yatan akademisyen arkadaşlarımıza sahip çıkın.
"Sayıları çoğalabilir, çoğalırsa sizin de çoğalmanız gerekecek. Yeni yüzlere bu mücadeleyi anlatmak genişletmek gerekiyor. Haksızlıkların haksızlık olduğunu herkes görmek zorunda, umarım görmeye başlayacak.
"Haksızlıklar karşısında birleşmemiz gerek"
"Artvin'de Hopa'da hükümete yakın ama yoksul olan insanların da çokça bulunduğu insanlara vahşi bir biçimde saldırılıyor ve bizim birliğimizi genişletmek icin bir şansımız var, bu bizim için önemli.
"Hiç kolay olmayacak, zayıf ve kendini sıkıştırmış bir iktidar var ve o yüzden bu kadar saldırgan davranıyor. Sabırlı sakin ve pes etmeyen bir tavır takınmamız lazım.
"Özellikle hapiste yatan 3 akademisyen arkadaşım, farkındayız Türkiye'nin coğrafyasında çok daha ağırlarını yaşayanlar var. Bu üzücü durumların karşısında olmak lazım. Haksızlıklar karşısında birleşmemiz gerek.
"Barışçıl yollar gerekiyor"
"Barışçıl yollardan politika yapmaya başlamak gerekiyor. Barışçıl yolların nasıl bozulduğunu biliyoruz, onları şiddet yolundan döndürmek lazım.
"Son yıllarda çok kotu seyler başımıza geldi ve umut doğdu. Daha dün gibi Dolapdere Fakültesi'nden çıkıp Agos Gazetesi'nin önüne geçmek ve Hrant'ın cenazesi kaldırımdayken onu korkunç sahneyi görmek ve birden oradaki insanlar ''Hepimiz Ermeniyiz'' diye bağırmaya başladı ve o korkunç sahneden yeni bir umut doğdu, 250 bin kişi cenazeye katıldı.
"Karanlık olaylardan umut dolabilir"
"Karanlık olaylardan bazen umut doğabilir, doğru tepkiler gösterirsek. Umarım bu karanlık dönemden de çıkıp başka umut dogacak. Umutluyum umutluyum ama sonuc da bize bağlı, yani birileri gidecek ''Hepimiz Ermeniyiz'' diye bağıracak ve bu da cesaret gerektiren birşey. Eminim siz yaparsınız.
"Sizi seviyorum, sizinle gurur duyuyorum, devam edin, bu mesajı yayın. İşlerimiz çok, işlerimiz çok kolay olmayacak, ama çok önemli. Umarım en kısa zamanda görüşürüz. Pes etmeyeceğim, devam edeceğim, uzun süre bu mücadelenin bir parçası oldum ve vazgeçmeyeceğim." (EKN)
* Fotoğraf: Güventürk Görgülü