Ankara katliamını soruşturmasıyla ilgili haber, yorum, yayın, röportaj, eleştirilere her türlü yayın organında getirilen yayın yasağına rağmen, soruşturmaya ilişkin detaylar ortaya çıkıyor.
Konuya ilişkin Hürriyet’ten Fevzi Kızılkoyun’un, Radikal’den İsmail Saymaz’ın Cumhuriyet’ten Alican Uludağ ve Fırat Kozok’un haberlerini derledik.
Mitinge saldırı olacağı istihbaratı gelmişti
Hürriyet’ten Fevzi Kızılkoyun’un “İhmalin Son 3 Günü” başlıklı haberinden notlar şöyle:
* İntihar bombacılarından Yunus Emre Alagöz hem görüntülerden hem DNA’dan, Ömer Deniz Dündar ise görüntülerden tespit edildi. Yunus Emre Alagöz, 4 aydır aranıyordu.
* Alagöz ile Dündar’ın, özel bir araçla Antep’ten Ankara’ya gelip Gölbaşı ilçesinde indikleri belirlendi. Yol kenarındaki duraktan bir taksiye binen intihar bombacıları Balgat’taki bir kafeye gitti, burada miting için toplanma saatini bekledi.
* Alagöz ile Dündar, taksiyle gar meydanına gitti. Ayrı noktalarda mitinge katılanların toplanmasını beklediler ve eylemi gerçekleştirdiler.
* Suruç’taki intihar bombacısının abisi olan Yunus Emre Alagöz ile diğer saldırgan Ömer Deniz Dündar, dört aydır istihbarat tarafından aranıyorlardı.
* Ankara’daki saldırıdan üç gün önce ise mitinge yönelik canlı bomba veya bombalı saldırı olabileceği istihbaratının geldiği, saldırının Alagöz ve Dündar’ın da içinde bulunduğu 16 kişilik gruptan birileri tarafından yapılacağı bilgisi paylaşıldı.
* Antep’te saldırganları getiren araç sahibi, araç sürücüsü ile rehberlik yaptığı iddia edilen üç kişi yakalandı. Ankara’da bu kişilerle ilgisi olduğu sanılan iki kişi ile yine IŞİD bağlantılı üç kişi olmak üzere toplam sekiz şüpheli gözaltına alındı.
Saldırganın ablası Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı’na ihbar etmiş
Radikal’den İsmail Saymaz’ın “Canlı bombayı hem Başbakanlığa hem Cumhurbaşkanlığı’na ihbar etmiş” başlıklı haberinden notlar şöyle:
* Ömer Deniz Dündar’ın ablası Fatma Dündar’ın iki yıl önce hem Başbakanlık İletişim Merkezi’ne (BİMER) hem de Cumhurbaşkanlığı’na ihbar ve şikâyette bulunduğu ortaya çıktı.
* Fatma Dündar, 18 Eylül 2013’te Başbakanlık İletişim Merkezi’ne (BİMER) gönderdiği 789498 numaralı başvuru ve şikâyette, “Adıyaman’da birçok genç Suriye’ye götürülüyor. Benim iki kardeşim 15 gündür yok. Emniyet güçlerine kayıp ihbarı yaptığımız sırada öğrendik ki bizim gibi 100’e yakın aile mağdur ve bu soruna kimse çözüm bulamıyor” dedi.
* Dündar, 24 Eylül 2013’te Cumhurbaşkanlığı’na yaptığı ihbarda da şunları yazdı: 20 yaşında ikiz erkek kardeşlerim Suriye’ye cihat düşüncesi adı altında kaldırılıp götürüldü. (…) Ne emniyet güçleri ne de savcılık bu olaya el attı. BİMER’e aynı şekilde yazdık, henüz geri dönen olmadı. Aileler perişan oldu.”
2 bombacının El Kaide davası dosyası kapatılmış
Yine Radikal’den İsmail Saymaz’ın “Ankara ve Suruç Canlı Bombaları El Kaide Üyeliği Suçundan Soruşturulup Dosyaları Kapatılmış” başlıklı haberinden notlar şöyle:
* Adıyaman'da "Dokumacılar" adlı IŞİD hücresinin lideri Mustafa Dokumacı ve kendisi gibi Suriye'de savaşan iki arkadaşı hakkında geçen yıl "El Kaide silahlı örgüt üyeliği" iddiasıyla dava açıldı.
* Ancak, aynı soruşturma kapsamında aralarında Suruç bombacısı Şeyh Abdurrahman Alagöz ile Ankara bombacısı Ömer Deniz Dündar ile ikizi Mahmut Gazi Dündar’ın da olduğu 19 kişi hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi.
Plan Kilis’te yapıldı iddiası
Cumhuriyet’ten Fırat Kozok’un “Katliam Planı Kilis’te Yapıldı” başlıklı haberinden notlar şöyle:
* İddialara göre, patlamadan bir gün önce Ankara’dan bir grup IŞİD’ci, Kilis’in Elbeyli ilçesindeki sınır köyüne gitti. Sınırın öte yakasındaki IŞİD militanları köye çağırıldı.
* Yapılan ilk görüşmenin ardından, militanlar tekrar Suriye’ye geçip, yanlarında canlı bomba olacak iki kişiyi getirdi. İki kişi Ankara grubuna teslim edildi. Canlı bombalar gece yarısı Ankara’ya getirildi.
İki bombacı hakkında da yakalama kararı varmış
Cumhuriyet’ten Alican Uludağ’ın “Canlı Bombalar Resmen Aranıyormuş” başlıklı haberinden notlar şöyle:
* 99 kişinin öldüğü Ankara katliamını gerçekleştiren canlı bombalar hakkında Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talebi üzerine yakalama kararı alındığı ortaya çıktı.
* Suruç katliamcısı Şeyh Abdurrahman Alagöz’ün ağabeyi Yunus Emre Alagöz hakkında Adıyaman’da yürütülen IŞİD soruşturması kapsamında 23 Temmuz tarihinde, Ömer Deniz Dündar hakkında ise 26 Temmuz tarihinde yakalama kararı çıkarıldığı öğrenildi.
* Yani iki saldırgan “resmen” aranırken ellerini kollarını sallayarak Ankara’ya gelmiş. Kent girişinde arama yapılsa, iki zanlı fark edilebilecekti. (EKN)