Diyarbakır’ın Lice ilçesinde 22 yıl önce gerçekleşen ve 16 kişinin öldürüldüğü katliamla ilgili İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın bugünkü duruşmasına, mahkemenin bu yöndeki kararına rağmen, sanık emekli Albay Eşref Hatipoğlu yine katılmadı. Mağdur avukatları mahkemeye tepki göstererek reddi hakim talebinde bulundu.
Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi bianet’e yaptığı açıklamada, mahkemenin zaten bugünkü duruşmada sanığa kendilerinin de katıldığı çapraz sorgu yapılması yönünde karar verdiğini, Hatipoğlu’nun buna rağmen duruşmada olmadığını söyledi.
“Bir önceki celsede bizim talebimiz ve yaklaşık birkaç saat süren tartışmalar üzerine, mahkeme de iki saat kadar müzakereye çekildikten sonra bugün Hatipoğlu’na çapraz sorgu yapılması yönünde karar vermişti. Hatta sorgunun uzun süreceğini düşünerek duruşma tarihini 7-8 Ekim olarak belirlemişti.
Oysa bugün, Hatipoğlu’nun 18 Eylül’de bir akşamüstü adliyeye gelip ‘güvenlik sorunu var, hastayım da’ diyerek 15 dakikalık bir ifade verip gittiğini öğrendik.”
“Mahkeme kendi kararını tanımadı”
Elçi, “Mahkeme kendi usulünü ve kararını tanımadı, saygı duymadı” diye devam etti:
“Zaten tutuklama yoluna gitmemesi karşısında mahkemenin sanığı koruyan bir tutum içinde olduğunu, etkili bir yargılama yapılamayacağını anlamıştık ama yine de umudumuzu kesmemiştik.
Sanığın bizim de olduğumuz bir duruşmada sorgulama imkanı olacağını ve Lice’de gerçekte ne yaşandığının ortaya çıkarılacağını ummuştuk.
Bugün sanığın gelmeyeceğini öğrenmemizin ardından mahkemeye, adaleti gerçekleştirme gibi bir niyelerinin olmadığını, kendileri karşı güvenimizi kaybettiğimizi, tarafsız olmadıklarını söyledik ve reddi hakim talebinde bulunduk. ‘Ne oldu da iki günde sorgulanacağını düşündüğünüz bir sanığın sorgusu bizden habersiz alırsınız? diye sorduk.”
Aydın’ın avukatı: Beklentimiz kalmadı
Avukat Tahir Elçi, öldürülen Bahtiyar Aydın’ın ailesinin avukatı Necdet Solmazgül’ün de duruşmada söz alarak ailenin büyük bir acı çektiğini belirttiğini aktardı.
“Olayda bir de generalin öldüğünü, mahkemenin bu davaya Lice davası denmesinden ötürü önyargıyla baktığını, Aydın ailesinin gerçeğin ortaya çıkarılması konusunda hayal kırıklığına uğradığını söyledi.”
Elçi bu davanın nakillerle uzayan geçmişine bakıldığında da “adli ve idari makamların aralarında örtülü bir anlaşma varmış gibi Hatipoğlu’nu sanık kürsüsünde çıkarmamak için dayanışma içinde olduklarını” ifade etti.
Solmazgül sanıkların ifadelerinin iki yıldır alınamadığını hatırlattı ve “Davanın bu kadar uzaması ailenin ümitlerini bitirdi. İstirham ediyorum, bari arkasında başka insanlar var mı, bunun araştırılmasını istiyoruz. Artık aile bu davayı takip etmeyecek, mahkemeden de devletten de beklentimiz kalmadı” dedi.
Diğer sanık ifade bile vermeden öldü
Reddi hakim talebi İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesince değerlendirilecek. Mahkeme Başkanı Nurettin Küdür bir sonraki duruşma tarihinin 24 Aralık olarak belirlendiğini açıkladı.
Mahkeme heyeti ayrıca avukatların sanığa yüz yüze soru sorma talebini reddedip, bu talebin Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden gerçekleştirilmesine karar verdi.
Mahkeme, diğer sanık Tünay Yanardağ’ın ağustos ayında Singapur'da vefat ettiğini de açıkladı. Sanığın ifade vermemesine ve iddianame yazılırken yurtdışına çıkmış olmasına tepki gösteren mağdur avukatları, ölümün kesinleşmesi için DNA testi yapılmasını talep etti.
Ne olmuştu? |
Diyarbakır'ın Lice ilçesinde 22 Ekim 1993'te 16 kişi öldürüldü, çok sayıda ev ve işyeri yakıldı. Yüzlerce kişi göçe zorlandı. Öldürülenler arasında Tuğgeneral Bahtiyar Aydın da vardı. Katliamla ilgili iddianame zamanaşımına bir gün kala kabul edildi, yargılama 21 yıl sonra, 16 Ocak'ta başladı. İddianameye göre saldırıyı, o dönem yetkililerin açıkladığının tersine, PKK yapmadı. Olayın failleri olarak belirlenen, dönemin Diyarbakır Jandarma Alay Komutanı emekli Albay Eşref Hatipoğlu ile Üsteğmen Tünay Yanardağ hakkında "Taammüden öldürme", "Halkı isyana ve birbirini öldürmeye teşvik", "Cürüm işlemek üzere teşekkül oluşturma" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 24 yıla kadar hapis cezası istendi. Sanıklar tutuksuz yargılanıyor. Dava Diyarbakır'dan Eskişehir'e, oradan tekrar Diyarbakır'a gönderildi, burada Terörle Mücadele Kanunu 10. maddeyle yetkili ağır ceza mahkemesi olmadığından dava İzmir'e taşındı. 13 Haziran 2014'te dava durduruldu. İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesi, özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasının ardından, sanıkların yargılanmasının izne tabi olduğunu öne sürerek yargılamayı durdurmuş ve izin gerektiğine hükmetmişti. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) kanunu uyarınca bir ildeki en yüksek kolluk amiri hakim-savcıların hükümlerine tabi. Mahkeme, davanın sanıklarından, dönemin Diyarbakır Jandarma Alay Komutanı emekli Albay Eşref Hatipoğlu için de bu genelge uyarınca izin alınması gerektiğine karar verdi ve HSYK'nın 17 numaralı genelgesiyle davayı durdurdu. HSYK 3. Dairesi ise 29 Ocak 2015'te verdiği kararla avukatları haklı buldu ve davanın durdurulma kararını bozdu, davanın İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesinde devam etmesine karar verdi. |
(AS)