Avrupa Birliği Bakanı Ali Haydar Konca ve Kalkınma Bakanı Müslüm Doğan, Cizre’de sokağa çıkma yasağından bu yana yaşananlara ilişkin yayınladıkları ortak açıklamayla Cizre’de tüm yetkilileri sağduyuya davet etti.
İki bakanın ortak açıklamasında 4 Eylül Cuma günü saat 18.00’den itibaren sokağa çıkma yasağının devam ettiği Cizre’de dört vatandaşın hayatını kaybettiği belirtildi.
Güvenlikçi yaklaşımın sonuç vermeyeceğini vurgulayan iki bakan “Derhal bu yaklaşımlar son bulmalı, yeniden barış ortamına dönebilmenin ortamını yaratmaya çaba göstermeliyiz” dedi.
“Katliam girişimleri gözden uzak kılınmak isteniyor”
Çözüm sürecinin buzdolabına kaldırıldığı beyanından bu yana, içinde bulunduğumuz şiddet sarmalı her geçen gün içinden çıkılmaz bir hal almaya devam etmekte” denilen açıklamada Cizre’de sokağa çıkma yasağı ilanından itibaren yaşananlara değinildi.
“Cizre'de Valilik tarafından ilan edilen sokağa çıkma yasağı üç gündür devam etmektedir. Bu süre zarfında güvenlik güçlerinin, Cizre'nin birçok mahallesine zırhlı araçlarla girip, evlerinin önünde, sokaklarda bulunan halka ateş açtığı, silah dışında, bomba seslerinin geldiği ve birçok sivil ölümün gerçekleştiği bilgisi tarafımıza iletilmiştir.
“Ayrıca elektriklerin ve iletişim araçlarının, GSM ve telefon şebekelerinin kesik olduğu bilinen ilçeye, durumu incelemek ve sivil bir katliamı önlemek için girmeye çalışan bölgenin seçilmiş milletvekilleri de, polis ve askerler tarafından ilçe girişinde engellenmiştir. Uygulanan bu yöntemle orada yaşanan katliam girişimleri, gözlerden uzak tutulmak istenmektedir.
“Yaralıların hastaneye götürülmesine engelleme”
“Özellikle dün akşamdan bu yana güvenlik güçlerinin saldırılarının çok arttığı belirtilmekte ve ilçe merkezinin yüksek yerlerine konuşlandırılan keskin nişancıların, sokakta bulunan halkı hedef aldığı gibi çok vahim bir durumla karşı karşıya olduğumuzu vurgulamak isteriz. Bu saldırılar sonucunda, bir kişinin öldüğü ve birçok yaralının olduğu bölgeden gelen haberler arasındadır.
“Ölümlerin artma ihtimali devam ederken, yaralı olan sivillerin de güvenlik güçleri tarafından hastanelere kaldırılmasına engel olunduğu gibi bir tablonun varlığı tarafımıza aktarılmaktadır.”
“Dört kişi hayatını kaybetti”
“Cizre’de 4 Eylül’de ilan edilen sokağa çıkma yasağının ilanından bu yana yoğun saldırılar nedeniyle yaralanan onlarca yurttaş güvenlikleri sebebiyle hastanelere dahi gidemez olmuştur. Sokağa çıkma yasağının ilanından bugüne 4 yurttaşımız hayatını kaybetmiştir.
“Son olarak zırhlı araçtan açılan ateş sonucu Sait Çağdavul adlı 19 yaşındaki genç yaşamını yitirmiştir.”
“Yetkililerden sonuç alınamadı”
“Cizre’de sokağa çıkma yasağı ilan edildiğinden bu yana insanlar derinlikli bir katliamdan endişe duymaktadırlar. Sokağa çıkma yasakları bölge halkı tarafından yeni ölümlerin ve katliamların habercisi olarak algılanmaktadır. Bir devlet kendi vatandaşının can ve mal güvenliğini sağlamakla yükümlüyken, emniyet tedbiri altında ilan edilen sokağa çıkma yasaklarında uygulanan şiddet, sivilleri infaz etme boyutuna ulaşmış bulunmaktadır.
“Cizre’de olayların çıktığı ilk günden beri partimizin tüm yetkili kurum ve kişileri bu olayların bitirilmesi için valilik, kaymakamlık ve diğer ilgili birimlerle temas halinde olmasına rağmen maalesef hiç bir sonuç alınamamıştır. Elektrik kesintisinin yanı sıra, suların kesik olması salgın hastalıklarını başlamasına zemin hazırlamaktadır. Bu şekilde devam ederse insanların devlete ve hükümete güveni tamamen ortadan kaybolacaktır.
"Bakan olmamızın nedeni çatışmalı ortamı durdurmak"
“Türkiye halklarının barış iradesini açığa çıkarmak en büyük görevlerimizden biri olmalıdır. Bunu çalışmasını yürütmek sadece bizlerin değil, bütün siyasilerin ve özellikle kabinenin sorumluluğunda olan bir görevdir. Yaşanan olayların siyasi sorumluluğunun son derece ağır olduğunu kabinedeki bakanlara, bir kere daha hatırlatmak isteriz. Tüm yetkili insanları sağduyuya davet ediyoruz.”
“Seçim Hükümeti'nde Bakan olarak yer almamızın nedeni, tam da içinden geçtiğimiz bu çatışmalı ortamı durdurmak üzerinedir. Amacımız, tek bir canın dahi yitirilmesini engellemektir. Şiddet ve çatışma ortamını durdurmak gerekmektedir.
"Operasyonlara son"
“Bu güvenlikçi yaklaşımların geçmişten bu yana defalarca denendiğini, ancak sorunları çözmediğinin bir kez daha altını çizmek isteriz. Üstelik böylesi bir savaş ortamında, seçimlerin güvenliğini de sağlamanın oldukça güç olduğunu kamuoyunun dikkatine sunarız.
“Bu nedenle, bir an evvel, hemen bu sokağa çıkma yasakları dâhil, bölgedeki güvenlik odaklı yaklaşımların son bulması, operasyonların bitirilmesi ve ellerin tetikten çekilmesi gerektiğini düşünüyoruz.” (BK)