540. defa Galatasaray’da bir araya gelen Cumartesi Anneleri/İnsanları 1995’te Mardin’de kaybedilen Abdurrahim Demir’in akıbetini sordu.
Geçtiğimiz hafta hayatını kaybeden Cumartesi Anneleri/İnsanları’ndan Rabia Sağnıç’ın anıldığı buluşmaya HDP milletvekilleri Pervin Buldan, Filiz Kerestecioğlu ve CHP milletvekili Sezgin Tanrıkulu da Katıldı.
Rabia Sağnıç’ın kızı Nermin Sağnıç yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Annemi tarafik kazası nedeniyle kaybettik. Bu ülkeye barışın geldiğini görmeden gitti. O adalet mücadelemizde bizi hiç yalnız bırakmadı. Rabia annemizi kaybettik ama biz kucağımızda kayıplarımızın fotoğraflarını taşımaya devam edeceğiz. Adalet arayışımız devam edecek.”
Kayıplardan Fehmi Tosun’un eşi Hanım Tosun da “Biz bir annemizi kaybettik” dediği konuşmasında şunları ifade etti:
“Her zaman birlikteydik. Yıllardır burada oturuyoruz bir daha çocuklarımızı faili meçhullere kurban vermeyelim diye ama hükümetin politikaları yüzünden gençlerimiz yine ölüyor. Yeter artık diyoruz. Gençlerimiz, insanlarımız ölmesin. Biz ne askerin ne gerillanın ne de sivillerin ölmesini istemiyoruz. Artık yeter diyoruz.”
Buldan: Bu savaşı annelerin mücadelesi bitirecek
Rabia Sağnıç’ı anarak konuşmaya başlayan HDP milletvekili Pervin Buldan şunları söyledi:
“Rabia anne sadece bir Cumartesi Annesi değildi. Türkiye’de savaşa karşı da mücadele veren bir anneydi. Galatasaray Meydanı’nda barış çağrımıza ses veren bir annemizdi. Artık annelerin gözyaşı akmasını istemeyen bir anneydi. Barış sürecine tanıklık edemeden gitti. O giderken hala kan akıyordu bu ülkede. Biz ona söz veriyoruz. Bu ülkeye barış ve kardeşlik gelene kadar mücadele edeceğiz. Bu kardeş kanı durana kadar mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu savaşı annelerin mücadelesi bitirecek. Buradan hükümete sesleniyoruz. Sizin vicdansızlığınıza karşı anneler olarak isyan ediyoruz.”
CHP’li Sezgin Tanrıkulu da Başbakan Ahmet Davutoğlu ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslendi:
“Başbakan ve Cumhurbaşkanına sesleniyorum siz insanlığa karşı suç işliyorsunuz. Biz evlatlarımızı sizin savaşınıza feda etmeyeceğiz. Elinde de sonunda da İnsanlığa karşı suç işlemiş insanlar olarak yargı önüne çıkacaksınız.”
Buluşmada, 1995’te Mardin’de kaybedilen Abdurrahim Demir’in yeğeni Beritan Demir de yer aldı. Babaannesi için Galatasaray’daki buluşmada bulunduğunu ifade eden Demir şunları söyledi:
“Ben buraya babaannem için geliyorum. Annem buraya gelemiyor. Hasta. 20 yıldır amcamın yolunu gözlüyor. Her Cumartesi buradayız ama hep sonuçsuz kalıyor. 20 Senedir hiçbir şey yapılmadı. Onların kemiklerine bile razıyız. Mezarının başına geçip dua edelim istiyoruz.1
Tanrıkulu: Abdurrahim'i savaş politikalarınız kaybetti
İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı komisyon’un haftalık basın açıklamasını Cumartesi İnsanları’ndan Nimet Tanrıkulu okudu.
Tanrıkulu yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“540 haftadır Galatasaray Meydanı’ndan haykırıyoruz. ‘Artık yeter’ diye. Son günlerde yaşananlardan oldukça kaygılıyız. Öncelikle ölen gerilla, asker ve sivillerin öldürülmesini kınıyoruz. Bu ülkeyi savaşa, kaosa sürükleyenleri kınıyoruz. Evlatlarımızı, insanlarımız yaşatmayan bir vatan istemiyoruz. Devlet siyasi ve askeri bütün operasyonları durdurmalıdır.
“Bu topraklarda insanlık karşıtı savaş politikaları yüzünden binlerce insan katledildi, kaybedildi. O insanlardan biri de 22 yaşındaki Abdurrahim Demir'dir. O 17 Ağustos 1995 tarihinde Mardin Ömerli'deki evinden Adana'daki akrabalarının yanına giderken Mardin Kızıltepe Şavalet noktasında yapılan aramada bindiği otobüsten indirilerek gözaltına alındı ve gözaltında kaybedildi. Gözaltına alındığına tanıklık edenler, ailesine, onun Şavalet Jandarma Karakolu'na götürüldüğünü söyledi. Şavalet Karakolu, inkarı seçti ‘Biz böyle birini almadık’ dedi. Mardin Emniyeti’nin ‘Abdurrahim pasaport çıkartıp, Fransa'ya garson olarak gitti’ cevabı ise gerçeği çarpıtmada sınır tanımadı. Aile ‘bu işin peşini bırakın’ diye tehdit edildi. Yapılan tüm girişimler sonuçsuz kaldı. Abdurrahim Demir'den bir daha haber alınamadı. Kesriye Demir'in "Oğluma ne oldu' sorusu 20 yıldır cevapsız kaldı.”
“Sorumluların yargılanmasını istiyoruz” diyen Tanrıkulu “Biz savaş ve çatışmalara karşı barış istiyoruz ve mücadele etmeye devam edeceğiz” diye konuştu. (SB/EA)