Şırnak’ta 1993-95 yılları arasında 20 kişinin gözaltında kaybedilmesi ve faili meçhul cinayette öldürülmesiyle ile ilgili davanın Eskişehir 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen bugünkü duruşmasına savcı tüm sanıkların beraatını istedi.
Duruşmaya sanıklar emekli Albay Cemal Temizöz, Cizre eski Belediye Başkanı Kamil Atağ ile Burhanettin Kıyak, Fırat Altın, Hıdır Altuğ, Adem Yakin, Kukel Atağ ve Temer Atağ katıldı. Tümü tutuksuz yargılanan sanıklar bugün yaptıkları savunmalarında “suçsuz olduklarını” söyleyerek beraatlarını istediler.
Savcı Hakan Ali Erkan mütalaasında, “yapılan kriminal incelemelerde silahların aralarında benzerlik olmadığını, tanıkların ifadelerinin ve olaylarla ilgili kesin, inandırıcı ve vicdani kanaate uygun delil bulunmadığını” belirterek sekiz sanığın ayrı ayrı beraatlarına karar verilmesini istedi.
Mahkeme heyeti, sanık ve mağdur avukatlarının savcının mütalaasına karşı beyanda bulunmak için süre istemeleri üzerine duruşmayı 5 Kasım 2015’e bıraktı.
Mütalaa neden değişti?
Mağdur yakınlarının avukatlarından Diyarbakır Barosu Başkan Yardımcısı Ahmet Özmen, duruşma sonrası adliye önünde gazetecilere yaptığı açıklamada savcının mütalaasının kabul edilebilir olmadığını söyledi:
“Maalesef iddia makamı tüm sanıkların kendilerine isnat edilen tüm suçlardan beraatını talep etti. Bu talebi kabul edilebilir bulmamız, akıl ve izanla açıklamamız mümkün değildir.”
“90'lı yıllarda bizzat devletin kamu görevlileri tarafından evlerinden, eşlerinin yanlarından, anne, babalarının yanlarından, çocuklarının arasından alınıp, gözaltında kaybedilmiş, kafasına bir kurşun sıkılmak suretiyle yol kenarına atılmış veya işkence yapılarak öldürülmüş, gözaltındayken kaybedilmiş 21 maktulün bulunduğu bir dosyadan bahsediyoruz.”
“İddia makamı gizli tanıkların beyanlarından vazgeçiyor olmaları nedeniyle beraat talebinde bulundu. Ocak 2014 tarihinde Diyarbakır'daki yargılamada Diyarbakır savcısı tarafından verilmiş bir mütalaa var. O mütalaada tüm sanıklar için ‘öldürme, örgüt kurma ve silahlı örgüt üyesi olmak’ suçlarından cezalandırılmaları istenmişti. Maalesef iddia makamı eski mütalaayı ortadan kaldırdı ve bunun yerine beraat talep eden yeni bir mütalaa sundu.”
“Biz iddia makamının mütalaasını nasıl değiştirdiğini, verilmiş mütalaanın nasıl tam tersine bir mütalaa vermesini şaşkınlıkla karşılıyoruz.”
“Bu bize şunu gösteriyor; 1990 yıllarda kamu görevlileri tarafından işlenen ağır suçların soruşturulmasında 2009-2010 yıllarında bir adım atılmış idi. Devlet veya devlet aklı görüyoruz ki bundan vazgeçti. Öncelikle bütün davaları, batı illerine nakletti. Bu da şunu gösteriyor ki bu davaların kapatılacağı, beraatla sonuçlandırılacağını gösteriyor ve böyle bir endişeye sahibiz. Yani özetle devlet kendi görevlilerini, işlemiş olduğu suçların soruşturulmasını istemişken, bugün geri atım attı. Bu kabul edilebilir bir durum değil.”
“Biz bu dosyaların takipçisi olacağız. Ulusal ve uluslararası hukuki mercilere başvurumuzu yapacağız.” (AS)
Ne olmuştu? |
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, 14 Temmuz 2009’da Jandarma Kıdemli Albay Cemal Temizöz ve diğer sanıklar hakkında 1993-1995 arasında 20 sivilin öldürülmesi suçlarından iddianame düzenledi. Sanıklar, “cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak ve bu teşekküle katılarak mensubu olmak, insan öldürmeye azmettirmek ve insan öldürmek” ile suçlandı. Dava, Diyarbakır Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2009/470 E sayılı dosyası üzerinden “güvenlik gerekçesiyle” Eskişehir’de devam ediyor. Sanıklardan Cemal Temizöz’ün dokuz, Kamil Atağ’ın yedi, Temer Atağ’ın iki, Adem Yakin’ın yedi, Hıdır Altuğ’un üç, Fırat Altın’ın (Abdulhakim Güven) altı, Kukel Atağ’ın ise bir kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmaları isteniyor. |
* Davanın ve mağdurların geçmişlerine, iddianamenin detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.