Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Sosyal Güvenlik Kurumu’nun 130 bin TL’lik idari para cezasıyla ilgili bugün İstanbul, Ankara ve Diyarbakır temsilciliklerinde basın açıklaması yaptı.
İstanbul şubesindeki açıklamayı vakfın Başkanı, Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı yaptı. Fincancı, “TİHV’in bir süredir SGK’nın son derece haksız ve kasıtlı uygulamalarına maruz kaldığını” belirtti:
Gezi’den sonra “denetim”
“Gezi Parkı süreci kapsamında işkence görenlere yoğun olarak hizmet sunulan 18-21 Haziran 2013 tarihleri arasında SGK tarafından TİHV Genel Merkezi’nde gerçekleştirilen denetim sonucunda bir doktorun vakıfta yarı zamanlı hizmet sunumunun kayıt altına alınmış olmasına ve SGK’nın kendi kayıtlarından da arkadaşımızın başka işyerlerinde çalıştığı tespit edilebilir olmasına rağmen; SGK’nın kişinin neden tüm ay hizmet sunuyormuş gibi gösterilmediği konusundaki ısrarı sonucu vakfın yaklaşık 130 bin TL’sine el koyma yoluna gidildi.”
İşkenceye değil, tedaviye ceza
Fincancı, “bu kasıtlı para cezasının TİHV nezdinde hiçbir hükmü olmadığını” söyledi:
“Geçmişten bugüne Türkiye’de işkence ve diğer kötü muamele biçimlerine maruz kalan binlerce insanın varlığına rağmen, işkencecilere yönelik hiçbir etkin soruşturma yürütmeyen ve son dönemde sıklıkla başvurulduğu üzere ‘zararın meydana gelmesinde kişinin kusuru olduğu, kamunun sorumluluğu olamayacağı’ iddiaları ile işkence görenlerin tazminat taleplerini de reddeden ve cezasızlık kültürünü her geçen gün daha da derinleştiren Devlet, işkence görenlerin onarım süreçlerine katkı sunmaya çabalayan sivil ortamları da idari ve mali bir abluka altına alarak açık bir biçimde yok etmeye çalışmaktadır.”
“Sadece 2014 yılında Vakfımızın 997 işkence gören insanın tedavi ve rehabilitasyonu için toplam 618 bin TL sağlık harcaması yaptığı göz önüne alındığında, söz konusu para cezası yüzlerce insanın bu hizmetten mahrum edilmesi, tarafımızdan ödenecek her bir kuruş işkence görenlerin tedavi ve rehabilitasyon süreçlerinden kısıntı yapılması anlamına gelecektir ve böyle bir şey tarafımızca asla kabul edilemezdir!” (AS)
Ne olmuştu? |
TİHV, 13 Mayıs 2014'teki açıklamasında, vakfın bir süredir Sosyal Güvenlik Kurumu'nun haksız uygulamalarına maruz kaldığını ve ilgili yargı yollarına başvurulduğunu ifade etmişti. Gezi Parkı sürecinde işkence görenlere yoğun olarak hizmet sunulan vakfa, SGK 18-21 Haziran 2013'te denetim yaptı. Vakıfta yarı zamanlı çalışan bir doktorun bununla ilgili belgeler sunulmasına ve SGK kayıtlarında başka işyerinde çalıştığı yer almasına rağmen neden tam zamanlı çalışıyor görünmediği sorgulandı. SGK, bordronun ona göre düzenlenmediği ve yasal defterlere buna uygun kaydedilmediği gerekçesiyle idari para cezası uyguladı. Ayrıca doktorun tüm ay hizmet vermiş sayıldığına dayanarak prim borcu tahsilatı yapıldı. TİHV, SGK aleyhine İdare Mahkemesinde 71 bin 586 TL, 11 bin 743 TL'lik ve 1.957 TL'lik olmak üzere şimdilik toplam 85 bin 286 TL'lik, üç idari para cezasına karşı dava iptal talebiyle dava açtı. Aynı zamanda, şimdilik 41 bin 238 TL olan prim borcu tahsilat talebine karşı İş Mahkemesinde menfi tespit davası açtı. Ankara 14. İdare Mahkemesinde açılan iki davada yürütmenin durdurulması talebi reddedildi, yeni duruşma tarihi bekleniyor. Ankara 10. İdare Mahkemesinde açılan diğer iptal davasında da yürütmenin durdurulması talebimizi reddedildi, SGK'nın savunmasını vermesi bekleniyor. Ankara 16. İş Mahkemesinde açılan davanın ön inceleme duruşması dün yapıldı, davalardan olumlu bir sonuç henüz alınamadı. |