Eskişehir'de Gezi direnişi sırasında polis ve sivil kişilerce dövülerek öldürülen Ali İsmail Korkmaz'la ilgili davanın dördüncü duruşması bugün Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Saat 09.30'da başlayan duruşmada TÜBİTAK ve Adli Tıp Kurumu'nun bilirkişi raporları okundu, olaya ilişkin görüntüler izlendi. Görüntülerde sanıklar da yer alıyordu.
Aranın ardından savcı tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına, tutuksuz sanık polis Yalçın Akbulut'un tutuklanmasına karar verilmesini istedi.
Duruşmanın arından mahkeme dosyanın esas hakkında mütalaa için savcıya verilmesine, taraf vekillerine esas hakkında savunma için süre verilmesine, Adli Tıp ve Emniyet Kriiminalden yeniden rapor istenmesi talebinin reddine, tanığın yeniden dinlenmesi talebinin reddine, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına, tutuksuz polis sanık Yalçın Akbulut'un tutuklanma talebinin reddine karar verdi.
Bir sonraki duruşma 26 Kasım 2014 saat 09.30'da.
Arama kararı
Emniyet Müdürlüğü 2 Ekim'de Kayseri 1. Sulh Ceza Mahkemesi'ne başvurarak bugünkü duruşmaya katılacak herkes için 'arama kararı çıkarttı.
Eskişehir’den "güvenlik nedeniyle" Kayseri’ye taşınan davaya önceki duruşmalarda olduğu gibi pek çok kişi dayanışma için katıldı.
Duruşma için Kayseri’ye gidenler kente girişlerde polislerin otobüsleri durdurup arama yaptığına ilişkin fotoğrafları sosyal medyada paylaştı.
Polis adliye çevresinde üç arama noktası oluşturdu. Bu arama noktalarından birine sloganlarla yürüyüp aranmadan geçmek isteyen grupla polis arasında arbede yaşandı. İki kişi yaralandı, beş kişi gözaltına alındı.
Adli Tıp ve TÜBİTAK raporları
Adli Tıp Raporu’nda darp ile ölüm arasında illiyet bağı olduğu ortaya konuldu.
Ali İsmail Korkmaz’ın dövüldüğü ana ilişkin olan ve silindikten sonra Jandarma Kriminal incelemesiyle ortaya çıkan görüntülere ilişkin TÜBİTAK raporu okunurken TÜBİTAK’ın birleştirdiği görüntüler izlendi.
Harman Ekmek Fırını’ndan alınan görüntülerin dört kez silindiği raporla tespit edildi. Fırına giren bir kişinin kameranın kapatılması isteğine ilişkin kayıtlar da raporda yer aldı.
Sanıkların görüntü ifadeleri
Davanın biri polis beş tutuklu ve üç tutuksuz polis olmak üzere toplam sekiz sanığı var. Davanın sanıklarından tutuklu polis Mevlüt Saldoğan "kasten insan öldürmek" suçundan müebbet hapis istemiyle yargılanıyor.
Diğer tutuklular İsmail Koyuncu, Ramazan Koyuncu, Muhammet Vatansever ve Ebubekir Harlar ile tutuksuz polisler Şaban Gökpınar, Hüseyin Engin ve Yalçın Akbulut hakkında da "öldürmeye iştirak" suçundan 10 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Sanıklar da görüntülerde yer alıyor.
Sanık İsmail Koyuncu “Görüntülerdeki benim, ekmek teknemi koruyordum" derken tutuklu sanık polis Mevlüt Saldoğan “Görüntülerdeki benim, keşke görüntüler silinmeseydi nasıl saldırıya uğradığımız görünürdü" dedi. Saldoğan, Ali İsmail Korkmaz'ı zor kullanma yetkisi/sınırları içinde darp ettiğini iddia etti.
Sanık Muhammed Vatansever: "Görüntüdeki şahıs benim. Kaynım İsmail'i almak için oradaydım" derken sanık Ramazan Koyuncu "Görüntülerdeki benim, ben de amcamın oğlu İsmail'i almaya gitmiştim" diye konuştu.
Tutuksuz sanık polis Yalçın Akbulut ise "Görüntülerdeki benim ama raporu kabul etmiyorum. Ali İsmail Korkmaz'ı sadece kovaladım" dedi.
Tutuksuz sanık polis Hüseyin Engin'in "kamerayı kapatan ben değilim" demesi üzerine Avukat Ayhan Erdoğan Eskişehir'de yargınlandığı başka dosyada açık kabulü olduğunu belirtti. Raporda kameranın kapatılmasına ilişkin bölüm Ali İsmail Korkmaz'ın avukatlarının mesaj atttığı twitter hesabından şöyle paylaşıldı.
"Görüntülerdeki Ali İsmail"
Ali İsmail Korkmaz'ın ağabeyi Gürkan Korkmaz görüntülerde yer alan kişinin kardeşi olduğunu teşhis etti. Tübitak tarafından görüntülerin netleştirilmiş hali izlenirken aile salondan ayrıldı.
Korkmaz'ı sadece kovaladığını söyleyen polis Yalçın Akbulut'un da darp ettiği görüntülerde yer aldığını belirten avuklar Akbulut'un tutuklanması gerektiğini söyledi.
Korkmaz ailesi avukatları ayrıca kameraları kapattıran Hüseyin Engin'in de tutuklanmasını istedi.
Sanık savunmaları
Sanık savunmalarında polisler görev sürelerinin uzunluğundan bahsetti, "darp sayılmaz" cümleleri savunmalara girdi:
Mevlüt Saldoğan: "72 saat görev yaptım. Psikiyatristler durumumuzu değerlendirsin"
Ebubekir Harlar: "Ali İsmail Korkmaz'ın önüne geçip bıraktım. Bu da darp sayılmaz. Derdim evime gitmekti. Tahliyemi talep ediyorum."
Ramazan Koyuncu: " Ali İsmail Korkmaz ana avrat küfür ederek gelen bir insandı. Yaptığım suç olsaydı polis beni gözaltına alırdı."
İsmail Koyuncu: "Devlete karşı boynum kıldan incedir. Devlete saygımdan kaçan suçluyu yakalamak istedim. İnsanlara sevgim de sonsuz. Bir anadolu evladı olarak gerekirse sırtımda hastaneye taşırdım ama Ali İsmail Korkmazbize küfür etti.
"Tanık S.B.Y. vatandaşları sokağa dökmekten zevk alan biri. Polisle işbirliği yapsam ona müdahale ederdim. Benim tek suçum devlet tut deyince tutmaktı. Suçlu olsam önce babam reddederdi."
Şaban Gökpınar: "Ben dosyaya tanık olarak girdim sonra sanık oldum. Suçsuzum."
Muhammed Vatansever: "Devletin polisinden kaçan kişiyi polis istediği için yakaladım. 14 aydır tutukluyum. Beraatimi talep ediyorum."
Yalçın Akbulut: "Benim dövdüğüm şahıs Ali İsmail Korkmaz değildi. O olsa gözü morarırdı. Böyle birşey yok. Beraatimi istiyorum"
Hüseyin Engin: "Raporları ve ifadeleri kabul etmiyorum. Ben kimseyi darp etmedim. Beraatimi talep ediyorum."
(BK/AS)