Ege Üniversitesi ve 9 Eylül Üniversitesi’nden 38 öğrenci, Soma iş cinayetinin ardından gerçekleştirdikleri üniversite işgali nedeniyle 22’şer yıl hapis cezasıyla yargılanıyor.
“Polis koridor kurup darp etti”Yargılanan öğrencilerden Gamze Yentür, fakülteye giren çevik kuvvet polisinin binanın çatısında etraflarını sardığını ve o andan gözaltı aracına bindirilene kadar darp edildiklerini anlatıyor: “Darp çatıda başladı. Etrafımızı sardılar. Sürekli küfür ve hakaret edip darp ettiler. Çatıdan indirirken, çevik kuvvet polislerinin oluşturduğu koridordan döverek indirdiler. Ters kelepçe taktılar, bizi yere, birbirimizin üzerine attılar. Birkaç arkadaşımızın kafasına postalla bastılar. “Ardından yine bir polis koridorundan darp edilerek gözaltı aracına bindirildik. Bir arkadaşımızın kaburgası, bir başka arkadaşımızın ayağı kırıldı. Hepimizde darp izleri vardı. Bunlar iddianamede yer almıyor.” |
En küçüğü 18 en büyüğü 27 yaşında.
Üniversiteyi işgal eden ve duvarlara yazılama yapan öğrencilere yöneltilen suçlamalar eğitim ve öğretim hakkına engel olunması, kamu malına zarar verme, görevi yaptırmamak için direnme, toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet ve örgüt propagandası yapmak.
İddianamede öğrencilerin polislerce darp edilmeleri, “orantılı ve kademeli bir şekilde güç kullanılması” olarak yer alıyor. Hatta bu ifade neredeyse her iki cümleden birinde, bazen de tek bir cümlede iki-üç kere geçiyor.
Müşteki mağdurlar ise dört çevik kuvvet polisi.
Oysa öğrenciler ağır bir şekilde darp edilirken, birinin kaburgası, bir diğerinin ayağı kırılmış.
Avukat Dinçer Çalım “Öğrencilerin darp edilmiş olması iddianamede görmezden gelinmiş oysa darp izleri görülmeyecek gibi değildi” diyor. İddianamede yer almayan darp raporları mahkemeye delil olarak sunulacak.
Taş ve tuğlaya karşılık helikopter, TOMA, vinç, akrep…
16 sayfalık iddianamenin altıncı sayfasında alt alta yer alan ifadeler çarpıcı:
“Yabancı Diller Fakültesi binasını işgal eden gruba saat 02.40 sıralarında hava destekli, itfaiye, 112 ambulans, ses yükseltici cihaz, panzer, TOMA, vinç, shortland (akrep), Çevik Kuvvet personeli ve yeteri kadar takviye kuvvet ile kendilerine ve çevreye zarar vermelerini önlemek amacıyla orantılı olarak kuvvet kullanılarak müdahale yapıldığı,
“(… öğrencilerin) görevlilere daha önceden hazırladıkları anlaşılan taşlar, kiremitler ve sert cisimler atıldığı, (…) barikatlar kurulduğu…”
Suçlamalar
Gamze Yentür, “Bu eylemi bir örgüt adına gerçekleştirmedik” diyor, “Üniversite öğrencilerinin oluşturduğu Ege İşgal Boykot Komitesi adına gerçekleştirdik. Aramızda kendini ifade ettiği bir örgütü olan da, bağımsız olan da var. Ama elbette hepimizin sosyalist bir dünya görüşü var. Dünya görüşümüz gereği Soma’da yaşanan iş cinayetine tepki göstermemiz gerekiyordu, bunu da üniversitede yaptık”. |
İddianameye göre öğrenciler eğitim öğrenim hakkını engellemiş çünkü 22 Mayıs’ta önce “Berkin, Soma, yitirdiğimiz tüm canlar için adalet istiyoruz” pankartı, ardından “Somada katledilen katilleri yargılansın” pankartı açıp, fakülteyi işgal etmişler. Kapıları kapatıp, barikat kurmuşlar. Cezası iki ila beş yıl.
İddianameye göre öğrenciler toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet etmiş çünkü kanuna göre kapalı yer toplantıları saat 24.00’a kadar yapılabiliyorken, gece yarısını geçirip, üzerine “yasadışı örgüt ve topluluklar adına amblem ve işaret taşımış”lar. Cezası 1 yıl 6 aydan 3 yıla kadar.
İddianameye göre öğrenciler görevi yaptırmamak için direnmiş çünkü “devamlı olarak çatının üst kısmından (hava destekli, itfaiye, 112 ambulans, ses yükseltici cihaz, panzer, TOMA, vinç, akrep, Çevik Kuvvet personeli ve yeteri kadar takviye kuvvetten oluşan) emniyet güçlerine yönelik müdahaleler” olmuş.
Ayrıca gözaltına alındıklarında slogan atmaya devam etmişler. Üstelik polisler, “orantılı ve kademeli bir şekilde güç kullanarak, kollarından, yüzünden, boynundan, bileklerinden, parmaklarından tutmak suretiyle” parmak izi almak zorunda kalmış. Öğrencilerin bu esnada “İnsanlık onuru işkenceyi yenecek” sloganları attığı da tespit edilmiş. Cezası birden fazla kişi tarafından işlendiyse 4 yıldan 10 yıla kadar.
İddianameye göre öğrenciler örgüt propagandası yapmış çünkü duvarlara yazı yazmışlar. Yazılar arasında “Berkin’in katili sermaye devleti”, “Ekim Gençliği”, “Öğrenci Dayanışması”, “Soma için boykota”, “DHKP/C”, “TKEP/L”, “Devrimci Gençlik”, “Kürdistan”, “İş kazası değil cinayet”, “Rojava”, “PKK”, “İşgal”, “Genç-Sen”, “Biji YPG”, “Jin jiyan azadi”, “YJA-Star”, “HPG”, “TKP/ML”, “TİKKO”, “DÖDEF”, “Yaşasın işgalimiz” gibi ifadeler yer almış.
Ayrıca 2001’de ölüm orucunda hayatını kaybeden Canan Kulaksız’ı anmak için etkinlik düzenleyip, bir de etkinlik için afiş hazırlamış ve bu afişi taşımışlar. Cezası 1 yıldan beş yıla kadar.
İddianameye göre öğrenciler kamu malına zarar vermiş. Derslikler harap olmuş. Üzerine 12 saat ifadeleri alınmadan bekletildikleri nezarethanenin duvarına “Roboski’den Soma’ya hesap sormaya” yazmışlar. Cezası 1 yıldan dört yıla kadar.
Yani öğrenciler 7 yıl 6 aydan 22 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanıyor.
İddianamede belirtildiği üzere, fakültenin “kapılarını kırmak suretiyle içeri giren Çevik Kuvvet polisi” hakkında ise kamu malına zarar verme suçundan açılan bir dava yok.
Duruşma 14 Ekim’de
38 öğrencinin davası 14 Ekim saat 14.00’da İzmir Bayraklı Adliyesi’nde görülecek.
Yargılanan öğrencilerden Gamze Yentür, iş cinayetini protesto eden öğrenciler hakkında istenen cezaların iş cinayetlerinin sorumluları hakkında istenmediğine dikkat çekiyor. Herkesi 14 Ekim’de Bayraklı Adliyesi’ne dayanışmaya çağırıyor.
“Üniversiteli gençlik bu topraklarda politik süreçlerde daima taraf olmuştur. Biz de emekçiden taraf olarak bu işgali gerçekleştirdik. Soma’nın faillerine istenmeyen cezalar, buna dikkat çeken öğrencilere isteniyor. Bu dava sadece Ege Üniversitesi ve 9 Eylül Üniversitesi gençliğine değil, tüm gençliğe dönük bir saldırı. Dolayısıyla herkesi 14 Ekim’de bizim yanımızda olmaya çağırıyoruz.” (ÇT)