Midyat E Tipi Kapalı Hapishanesi'ndeki 65 yaşındaki mahpus Şehmus Yetek üç yıldır çeşitli rahatsızlıklar yaşıyordu ancak tedaviye ulaşımı sağlanmadı. Çocukları kendisiyle görüşmek için aradığında, babalarının Midyat E Tipi Kapalı Hapishanesi'nden Ankara Numune Hastanesi'ne kaldırıldığını öğrendi.
1997’den bu yana hapiste olan ve uzun süredir rahatsızlıklarından şikayetçi olan Şehmus Yetek’e kanser teşhisi konuldu.
Doktorlar ailesine, "Artık çok geç, geç kalınmış" dedi.
Hala tahliye edilmedi
Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST) Yetek’le ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Şehmus Yetek, Türkiye hapishanelerinde tutulan yüzlerce hasta mahpustan birisi. Yakınları 20 Haziran Cuma günü derneğimizi aradılar ve durumu hakkında bilgi verdiler. Buna göre, çocukları Yetek’in kanser olduğunu, babaları kendilerine dahi haber verilmeden Midyat E Tipi Kapalı Hapishanesi'nden Ankara Numune Hastanesi'ne kaldırılınca öğrendi. Babalarını görmek için Ankara'ya gittiklerinde, babalarının yatalak durumda olduğunu görmüşler. Şehmus Yetek hala hastanenin mahpuslar bölümünde tutuluyor. Ailesi, Adli Tıp sürecini başlattı.”
CİSST, dokuz sivil toplum örgütünün imzası ile geçen hafta yayınladıkları açıklamada, bir başka kanser hastası mahpus Murat Ekin'in durumuna dikkat çekmişti. Ekin'in teşhisi de geciktirilmiş ve hastalığı 4. aşamaya ilerlemişti.
“Ölüm haberi istemiyoruz”
Derneğin son açıklaması da şöyle:
“Mahpusların, yargılamanın ardından dört duvar arasına kapatılmış olması, onların insan onuruna yaraşır yaşayabilme hakkını, teşhis ve tedaviye erişim hakkını ellerinden almaz. Eğer devlet, ilgili devlet kurumları, o kurumların yetkilileri mahpuslara insan onuruna yaraşır şekilde yaşayabilecekleri ortamı sağlayamazlarsa kötü muameleden işkenceye ve hatta cana kasta kadar varan suçlar işlemiş olurlar.”
“Bu suçların ve Türkiye hapishanelerinde neredeyse her gün bir mahpusun yaşamını yitirmesinin sona ermesi için gerekli çalışmalar zaman geçirmeden başlatılmalı.”
“Adalet Bakanlığı, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü, ilk adım olarak ağır hasta mahpusların tahliyeleri için gerekli düzenlemeleri yapmalı ikinci olarak ise neler yapılabileceği konusunda önerilerini almak için ilgili tüm sivil toplum örgütleriyle, herhangi bir kota koymadan bir araya gelmelidir.”
“Şehmus Yetek'in ve diğer ağır hasta mahpusların hapishanelerde ölüm haberlerini almak istemiyoruz. Türkiye hapishanelerinde her gün yaşanan ölümlerin son bulmasını istiyoruz.” (AS)