Paris 8 Üniversitesi, Shoah Memorial ve Anadolu Kültür’ün İstanbul’da düzenlediği ‘Bir Yüzleşme Serüveni: Holokost Sonrası Fransa’da Hafıza Politikaları’ kapsamında tarihçi Philippe Boukara Nazi baskısına rağmen Yahudi çocuk ya da yetişkin, kadın ve erkekleri koruyan, saklayan “adil kişiler”i, Ümit Kurt ve Burçin Gerçek de 1915 Ermeni Soykırımı’nda Diyarbakır ve Antep’ten benzer örnekleri anlattı.
Adil Kişi kimdir?
Paris 8 Üniversitesi’nden Nora Şeni’nin moderasyonunu yaptığı konferansta Boukara “Righteous Among the Nations”ın (Adil Kişiler) ortaya çıkışını anlattı.
“Adil Kişiler kavramı ilk olarak 2000 yıl önce tartışıldı ve ortaya çıktı. Anlamı Yahudi olmayan, ancak Yahudiler kadar erdemli olan anlamına geliyor.
“Adil Kişiler madalyası İsrail Yüksek Mahkemesi tarafından 1963’te verilmeye başlandı. Madalya holokost sırasında Yahudileri dolaylı yahut direkt olarak koruyan, saklayan ve kurtaran Yahudi olmayanlara veriliyor. Madalya ilk verildiği dönemlerde sessizce, daha özel olarak gerçekleştirilen törenlerde holokosttan kurtulan kişi ya da akrabası kendisine yardım eden kişiyi telefonla arıyor, o ülkedeki bir diplomat da Adil Kişi’ye madalyasını veriyordu.
“Daha sonra bu törenler daha görkemli, daha dramatik düzenlenmeye başladı. Bugüne kadar 3400 Fransa vatandaşı bu ünvana layık görüldü.
“Adil Kişiler kavramı özellikle yönetmen Steven Spielberg’in Schindler’s List (Schindler’in Listesi) filminden sonra ünlü oldu. Ancak Schindler aslında en son Adil Kişi olabileceklerdendi. Başlarda Nazilerle işbirliği yapmıştı. Ancak karizmatik bir kişilik olan Schindler, kurtardığı Yahudileri de etkilemiş, bu kişiler Schindler ‘in itibarı için çalışmıştı.
“Nazi dönemi Fransa’sında hayatlarını tehlikeye atarak Yahudileri koruyanlar kadar görünmez katkılarla bir sürü insanın hayatını kurtaranlar da vardı. Bunlar aldıkları emirlere rağmen uygulamayan, direnenlerdi.”
Ermeni Soykırımına karşı çıkanlar
Gerçek de benzer hikayelerin 1915 Ermeni Soykırımı’nda Diyarbekir Vilayeti’nde yaşandığını aktardı.
“Diyarbekir Vali Vekili Hamid Bey 25 mart 1915’e kadar görevde kaldı. Bu sürede Ermeni tehcirine karşı çıkan Hamid Bey 25 mart’ta görevden el çektirilir. Kendisiyse anılarında bundan çok az bahseder ancak Ermenilerin ne dostu ne düşmanı olmadığını, ancak baştan aşağı hukuksuz olduğuna inandığı tehcire karışmak istemediğini yazar.
“Bu dönemde emirlere karşı çıkan pek çok devlet görevlisi vardı. Diğer illerde devlet görevlilerinin Ermenilerin sadece tehcir edildiğine kendilerini inandırmaları çok kolaydı ancak Diyarbekir’de devlet görevlilerine verilen tezkerelerde Ermenileri yok etmeleri yazılıydı.
“Buna karşı çıkan devlet görevlilerinden biri de Lice Kaymakamı Hüseyin Nesimi’ydi. Kafilelere bizzat kendi eşlik eden ve çetelerin saldırısında öldürülmelerini engellen bu kaymakam pusuda öldürüldü. Bugün Lice’de öldürüldüğü yerde bir mezar olmasa da çevresi ekin olan bu alanda tek ağaçlık bölge Hüseyin Nesimi’nin öldürüldüğü yer.”
Kurt da Ermeni Soykırımı’ndan kurtulanların yazılarında Antep’te Necmettin Bey ve Kürt Cemil (Kamil) Könebahi’den bahsedildiğini, bu iki kişinin binlerce Ermeni’yi kurtardığını aktardı.
Philippe Boukara: Mémorial de la Shoah’da eğitim koordinatörü, Collège des Bernardins - Faculté Notre Dame’da öğretim görevlisi olan ve Paris Siyasal Bilgilerde ve Nancy II üniversitesinde bir dönem ders veren Fransa Yahudi-Hıristiyan Dostluk Derneği yönetici kurul üyesi Philippe Boukara, çok sayıda kolokyumun gerçekleşmesinin yanı sıra toplu eserlerin ve üniversite yayınlarının hazırlanmasına da katkı sağladı.
Ümit Kurt: Clark Üniversitesi Tarih Bölümü Holocaust and Genocide Studies Merkezi'nde Antep Ermenileri üzerine doktora çalışmasına devam etmektedir. Türk’ün Büyük Biçare Irkı kitabının ve Taner Akçam’la beraber Kanunların Ruhu kitabının yazarıdır.
Burçin Gerçek: Repair the Future web dergisi editörüdür. Fransız basını ile ilişkili muhabirlik yapmaktadır. Ermeni soykırımı sırasında katliam ve tehcir emirlerine direnenlerle ilgili bir çalışma yürütmektedir.
Bir Yüzleşme Serüveni etkinliği
‘Bir Yüzleşme Serüveni: Holokost Sonrası Fransa’da Hafıza Politikaları’ Kasım 2013 – Mayıs 2014 arasında sekiz etkinlik olarak gerçekleşiyor. Fransa örneği üzerinden Türkiye’de 1915 Ermeni Soykırımı’nın 100. Yılı öncesinde bir yüzleşme tartışması başlatmayı amaçlıyor.