Cumartesi İnsanları adalet arayışlarını sürdürmek için bugün 477. kez biraraya geldi.
1994’te gözaltına alınıp öldürülen Halil Alpsoy ile ondan bir hafta sonra gözaltına alınıp kaybedilen amca oğlu Kasım Alpsoy’u anan Cumartesi Anneleri/İnsanları “Hakikate, adalete ve barışa ulaşma hakkımızın önündeki engeller kaldırılsın” dedi.
Ocak: Ailelerin yakınlarının akibetini bilme hakkı var
Manisa Soma’daki iş cinayetinde ölen madencilerin de anıldığı buluşmada İnsan Hakları Derneği Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon adına basın açıklamasını okuyan Hasan Ocak’ın kardeşi Maside Ocak şunları ifade etti:
“20 yıldır Halil ve Kasım Alpsoy'un başına gelenler açıklanmadı. Onları gözaltına alanlar, işkence ile sorgulayanlar, kaybedenler yargı önüne çıkartılmadı.
“Oysa uluslararası hukukta ailelerin kayıplarının akıbetine ilişkin gerçeği bilme hakkı herhangi bir sınırlamaya tabi olmayan mutlak bir haktır. Devlet, bu hakkı sınırlamak için meşru hiçbir gerekçe ileri süremez.
“Aksine, gerçeğe ulaşma hakkının hayat bulması için devlet, elindeki bilgilere tam erişim olanağı sağlama, kaybedilenlerin izini eksiksiz sürecek mekanizmaları yaratma ve adil bir karara varacak hukuki teminatlara sahip yargılama sürecini garanti etmekle yükümlüdür.
“Halil ve Kasım Alpsoy’u gözaltına alanlar, işkenceyle sorgulayanlar, katledenler, kaybedenler devletin personel kayıtlarında mevcuttur. Bu kayıtların açıklanmasını ve insanlık suçu işleyen bu kişilerin yargılanmasını istiyoruz.”
Kayıplar için yürüyen sergi
Buluşmanın ardından 17 - 31 Mayıs tarihleri arasında gerçekeleşecek “Kayıplar Haftası”nın ilk etkinliği olarak Cumartesi Anneleri/İnsanları Galatasaray Meydanı’ndan İHD İstanbul Şubesi’ne kadar yürüyen fotoğraf sergisini gerçekleştirdi.
Gözaltında kaybedilenlerin fotoğraflarını taşıyan kayıp yakınları ilk olarak polis barikatında engellendi. Hasan Ocak’ın annesi Emine Ocak’ın sert tepki gösterdiği barikat daha sonra açıldı.
Yürüyüş İHD İstanbul Şubesi önünde sona erdi. (EA)
Halil Alpsoy |
37 yaşındaki Halil Alpsoy, 12 Mayıs 1994 gecesi eşi ve 40 günlük bebeğiyle birlikte akraba ziyaretinden dönüyordu. İstanbul Kanarya’daki evinin önünde bekleyen polisler tarafından gözaltına alındı. Eşi itiraz edip bağırınca kimliklerini gösteren polisler “Merak etme, karakola kadar götürüyoruz, yarım saat sonra gelir.” dedi. Halil Alpsoy, bindirildiği beyaz Toros ile götürüldü. Ve bir daha evine dönemedi. 18 gün sonra işkenceden tanınmaz hale gelmiş bedeni, elleri arkadan bağlı, tek kurşunla ensesinden vurulmuş halde Kırıkkale’de ormanlık bir alanda bulundu. Kardeşleri onu elindeki çocukluktan kalma izinden teşhis etti. Kasım Alpsoy18 Mayıs 1994 günü sabaha karşı Kasım Alpsoy’un Adana’daki evine de baskın yapan uzun menzilli silah taşıyan çelik yelekli polisler 30 yaşındaki Alpsoy’u gözaltına alarak Adana İstihbarat Dairesi’ne götürdü. Daha önce İstanbul’da da gözaltına alınan Kasım’ı İstanbul’da sorgulayan işkence timi de oradaydı. Gözaltına alındığı günün akşamı kendisini serbest bırakıp kimliğini alıkoydular. “Yarın gel, kimliğini al” dediler. Eve geldiğinde işkencede görmüştü. Ertesi gün kimliğini almak üzere akrabasıyla MİT binasına gitti. Akrabası tüm gün kapıda bekledi, ancak Kasım Alpsoy o binadan bir daha çıkamadı. |
Halil ve Kasım Alpsoy kaybedildiğinde: |
* Tansu Çiller başbakandı. * Nahit Menteşe İçişleri Bakanıydı. * Mehmet Ağar Emniyet Genel Müdürüydü. * Sönmez Köksal MİT Müsteşarıydı. * Mehmet Eymür MİT Daire Başkanıydı. * Hayri Kozakçıoğlu İstanbul Valisiydi. * Necdet Menzir İstanbul Emniyet Müdürüydü. * Nihat Parmaksız Adana Valisiydi. * Ramazan Er Adana Emniyet Müdürüydü. |