Eskişehir'de dövülerek öldürülen Ali İsmail Korkmaz ile ilgili davanın Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen bugünkü ikinci duruşmasında tanıklar söz aldı.
Tanıklardan Semih Berkay Yapıcı, sanık polisler ile sivillerden bazılarını hem duruşmada hem de fotoğraflarından teşhis etti. Yapıcı şahit olduğu olayı şöyle anlattı:
"Gaz attılar, kaçtık"
“İki Haziran akşamı arkadaşımız Şeyma ile buluştuk. Espark önündeki protestolara bakmaya gittik. Orada epey durduk, saat 11:30 civarı ayrıldık. Pazartesi olduğu için ertesi gün evlere dağılmaya karar verdik. Arkadaşımı eve bırakmayı teklif ettim, o da kabul etti. Ona eski köprüden Doktorlar Caddesi’ne ve İki Eylül Caddesi’ni izleyen yoldan aktarların olduğu kısma kadar eşlik ettim. Yunus Emre Caddesi’ne çıkan yollardan gittik. Oraya yakın oturuyordu. Onu eve bıraktıktan sonra Yunus Emre Caddesi’ne bakan ara sokakta protestocularla polislerin çatışmakta olduğunu gördüm, yakından izlemek için yaklaştım.”
“Bir müddet sonra çevik kuvvet TOMA’yla barikatı yıktı. Ben de dağılan grupla birlikte kaçtım. Olayla hiçbir ilgisi olmayan vatandaşların yanına gittim. Onlarla ara sokkalarda dolaşmaya başladık.”
“AKP il binası ilerisinde dört yol ağzında, Yunus Emre Caddesi’ni kesen caddede beklemeye koyuldum. Eve gitmek istiyordum ama güvenli yol arıyordum. Kapalı pazar hizasına yönlendim. Bir sokakta iki sarhoş vatandaşın yürüdüğünü gördüm. Yalpalayarak yürüyorlardı oradan yürürsem sorun olmayacağını düşündüm.”
“Pazarı geçtim sola dönünce fırının bulunduğu kısma vardım. Önümde yaşlı bir çift de vardı. Polislerin ve fırın esnafının orada olduğunu gördüm. Biber gazı atılmıştı yüzüm yanmaya başlamıştı. Yaşlı çiftle birlikte fırına girdim. İçerde iki polis vardı, biri bıyıklıydı, diğerini hatırlayamıyorum. Biri oturur vaziyetteydi elinde cop vardı.”
"Yapmayın, etmeyin dediler"
“Bir müddet fırında bekledim, polisler dışarıya çıkmıştı, tekrar içeride beklemeye koyuldum. 15 dakika kadar sonra gaz etkisi geçmiştir diye düşünüp dışarı çıktım, yüzümün yandığını fark ettim, etkisi geçmemişti. Ara sokağa yönlenmeye başladım, telefonla internete girmeye çalışıyordum.”
“Yapmayın etmeyin tarzından bağırtı duydum, bir göstericin yakalandığını düşündüm. Çok geçmeden bir göstericiyi iki kolundan tutup kapalı pazar kısmına götürdüklerini gördük. Bunlardan biri (davadaki tanık polis) Selçuk Bal’dı, internetten öğrendim. Resmini gördüm internette öyle öğrendim o olduğunu.”
“Yakaladıkları kişinin yüzünde maske vardı, bacaklarına vurduklarını gördüm, kapalı pazara götürdüler orda darp etmeye başladılar. Yanlarında Serkan Kavak da vardı. Darp ettikleri şahısa birlikte Kavak da vurmaya başladı. Darp ettikleri yere çömelince polisler vurmayı bıraktı Kavak devam etti.”
“Ardından darp edilen şahıs ani atakla oradan kaçtı. Polisler de Kavak’la fırının olduğu yere geldiler, ben de fırının oraya geldim.”
“Dövenler fırındakiler değil, fırının önündeydim. Darp edenler de durmaya başladı orda.”
"Kaldırıp tekrar vurdu"
“Eve gitmeye koyuldum, gaz saldırısı başladığı için gidemedim, orada kaldım. Sokağa giren sarışın uzun boylu bir çocuk vardı. Kavak tarafından darp edildi, darp edilenin ‘ben su almaya geldim vurmayın’ diye bağırdığını duydum. Serkan Kavak yardım etme diye kaldırıp ardından darp ettiğine şahit oldum. Darp edilen şahıs Kavak tarafından bırakıldı, koşmaya başladı ve gözden kayboldu.”
“Bekledim bir müddet. Eve gitmeye koyuldum. Birine nereden gidebilirim diye sordum, şimdi gidebileceğimi sıkıntı olmayacağını dediler.”
Ali'den önce Doğukan dövüldü
“Ali İsmail’in girdiği sokağa gitmeye başladım. Hasarcıklı caddesine giderken Kavak’ın pasajın girişinde saklandığını gördüm ve ben çıkarken sen geriye kaç dediğini duydum. Bunu dedikten sonra Ali İsmail ve sonra ismini öğrendiğim Doğukan Bilir’in sokağa girdiğini gördüm. Ali İsmail sokağa girmeden evvel Hüseyin isimli bıyıklı polis ve yanında gaz maskeli polisi gördüm. Polisler sokağı başında ara sıra pusuya yatıyorlardı. Ali İsmail sokağa girdiğinde Hüseyin isimli ve gaz maskeli polisce yakalanmaya çalışıldı yakalanamadı. Bilir’i yakaladı darp etmeye başladılar.”
“Ardından Ali İsmail’in benim bulunduğum kısma koştuğunu gördüm. Ben ters istikamate koştum, fırının karşısında kapıya sığındım. Olayı kapı ucundan görebiliyordum. Ali koşarken fırıncı esnafı yakaladı. Esnaf fırının dışındaydı, çalışanları da vardı ama onlar içerde ekmek yapmakla meşguldü.”
"Fırıncılar önünü kesti"
“Ali İsmail ilk fırıncılar tarafından önleri kesildiğinde kepenklere doğru hamle yaptı. Fırıncıların olduğu tarafa koşmaya başladı, fırıncılar önünü kesti, ani atakla kaldırıma çıktı. Bir fırıncı tarafından kepenklere doğru ittirildi. Orada dengesini kaybetti, dengesini kaybedip düşünce orda bulunan herkes tarafından darp edildi.”
“Arkadan sokağın girişinden bir polisin geldiğini gördüm elinde cop vardı uzun boyluydu uzun saçlıydı, elinde cop vardı polis olduğunu düşündüm. Fırıncı esnafı, uzun saçlı polis ve Mevlüt Saldoğan tarafından darp edildiğini gördüm.”
"Sayısız darbe aldı"
“Ali İsmail tekmelerle darp edilmeye başlandı, sırtına ve kafasına sayısız darbe aldı, yüzünü koruması fayda etmedi. Aldığı tekmenin darbesiyle kafasını kaldırım taşına vurdu ve orda bilincini kaybetti.”
“Sığındığım kısımdan Ali’nin yüzüne iyice baktım bilincini kaybedince. Yüzünü hafızama
Kazıdım. Gözleri kapalıydı. Sığındığım kısımdan çıktım, Ali’nin kendine geldiğini gördüm. Kendisine baktım ama bir şey yapamadım, ardından diğer polislere ve esnafa göz ucuyla baktım. Bana baktıklarını fark ettim, kalakaldım.”
"İkinci kez darp edildi"
“Ali İsmail kendine gelmeye çalıştığında, oturur vaziyetteyken Saldoğan tarafından ikinci kez darp edildi. Orada ikinci kez darp edilişine şahit oldum, tekmeyle vurdu.”
“Ali İsmail ani atakla oradan kaçtı ve kurtuldu, sokağın ucunda pusuya yatan polis tarafından biri Hüseyin isimli, tekrar darp edildi. Hüseyin isimli ve gaz maskeli polis coplarla Ali İsmail’in bacaklarına vurdu. Bulunduğum kısımda sokağın ucunda pusuya yatan polislerin 'çevirin bunu çevirin' dediklerini duydum.”
“Ali İsmail üçüncü kez darp edilişinde sokağın solundan dönüp gözden kayboldu. Ben bir müddet daha bekledim. Kendime güvenli yol bulup evime gitmek için bekledikten sonra polislerin, çevik kuvvetin, sokağa girip, bir polisin Kavak'a 'başımıza iş açacaksın, sakin ol' dediklerini duydum. Ayrıldım ve eve gittim.”
Salondaki sanıkları teşhis etti
Tanık Yapıcı’ya ifadesinin ardından dosyadaki sanık fotoğrafları gösterildi. Yapıcı, sanıklardan Saldoğan’ı ve bir polisi daha teşhis etti.
Dosyadaki bir fotoğrafın Ali İsmail'in yere düşürülmesinin ardından darbın başladığı ana dair olduğunu söyledi. Ali İsmail'in, dengesini kaybettirip kepenklere iten sivil kişiyi de fotoğraflardan teşhis etti.
Yapıcı, “Başka bir karede elinde beysbol sopası taşıdığını düşündüğüm şahsın Mevlüt Saldoğan olduğunu düşünüyorum. Elinde ara sıra beysbol sopası taşıdığını gördüm” dedi.
Yapıcı, salonda da Saldoğan’ı, polis memuru Hüseyin’i, Ali İsmail’i yere düşüren Ebu Bekir Harlar’ı teşhis etti:
“Sanık Şaban Gökpınar'ı fırının içinde gördüm. Elinde cop taşıdığını gördüm. Genellikle Hüseyin ile yanyanaydı. Bu şahsın Ali İsmail'e yönelik darp olup olmadığını hatırlamıyorum. Ali İsmail'i yere düşüren kişi sanık Ebu Bekir Harlar."
Diğer tüm sanıkları da teşhis etti, sanık Ramazan Koyuncu'yu anımsayamadığını söyledi.
Ali İsmail Korkmaz’ın avukatları, ekmek fırından alınan kamera görüntülerden bir bölümü mahkemede izlettirmek istedi.
Sanık Saldoğan’ın avukatı ise “görüntülerle ilgili TÜBİTAK’tan rapor bekleniyor, biz dövülenin Ali İsmail olmadığını savunuyoruz, rapor öyle izlensin" dedi.
Korkmaz’ın avukatı ise “Delil serbestliği var, tanığa soru sorarken gösterebiliriz” dedi.
Mahkeme başkanı, görüntülerin izlenmesine izin verdi, soru-cevap kısmına geçildi.
Sivil polis nasıl tanınır?
Sanıklar, Korkmaz ailesine yönelik sözler üzerine ağabey Gürkan Korkmaz tepki gösterdi. Ali İsmail Korkmaz'ın avukatı, “Sanık tarafından acılı aileye tahrik edici sözler söylenirse ne yapmasını bekliyorsunuz" diyerek sanıkların ihtar edilmesini talep etti.
Tanık, ekşisözlük'te olayın ardından yazdığı yazının da kendisine ait olduğunu söyledi.
Sanık Mevlüt Saldoğan'ın avukatı, tanığa sorularını iletti.
"Şeyma isimli bayanın soy ismi neydi, onu nereye bıraktınız? Arkadaşıyla eyleme katıldı mı? Onun da sivil polisleri bir bakışta tanıyıp tanıyamayacağını merak ettim. Dinlenme talebimiz olacaktır."
Bu soru salondan tepki çekti, Mahkeme Başkanı 'Avukat istediğini sorabilir' dedi, Ali İsmail'in avukatları adı geçen kişinin olay yerinde olmadığını belirterek itiraz etti. Mahkeme soruyu tanığa yöneltmesini yerinde görüldü. Tanık Yapıcı, arkadaşının soyadını söylemedi, eylemlere katıldıklarını belirterek 'demokratik şekilde tepkilerini gösterdik' dedi.
"Baksanız burada kaç sivil polis var tanır mısınız? Sivil polislerin hangi hallerinden sivil polis olduğu tanınır?"
Korkmaz ailesi avukatları soruya itiraz etti, tanık sivil vatandaş ve polisleri ayırt edebileceğini söyledi.
Soru: "Daha önceki ifadelerinde kırmızı mont demişti maktulün üzerinde, bugün demedi. Var mıydı yok muydu?
"Kırmızı montu da yeşil tişörtü de net olarak gördüm."
Soru: "Daha önce fırıncıları tanıyor muydu? Maktulün yerde yattığı süre ne kadar?"
"Tahmini iki üç dakika yerde kaldı."
Soru: Yüzüne darbe almış mıydı orada?
"Yüzünü tutarken tekmelerle başına sırtına darbeler aldığını gördüm."
Soru: "Diğer şahıslar tarafından düşürüldüğünü söylediniz. Düşme şekli nasıldı?"
"Koşarken kaçması engellendi. Ardından fırının karşısındaki kaldırıma çıktı. O sırada kepenklere doğru ittirildi. Yan bir şekilde çarptı ve dengesini kaybetti, darp başladı."
Sanık avukatları, tanığın ifadelerinin çelişkili olduğunu öne sürdü.
Korkmaz ailesi avukatları sık sık mevcut ifadelerin yanlış aksettirilerek tanığın yönlendirilmeye çalışıldığını söyledi.
“Vurduğunu net gördüm”
Sanık Hüseyin Engin'in avukatı tanığa sordu: "Müvekkilimin vurduğunu gördü mü?
Yapıcı da "Hüseyin Engin'in bacak kısımlarına net şekilde vurduğunu gördüm” dedi.
Korkmaz ailesi de Ali İsmail Korkmaz’ın her yerinin morluklarla dolu olduğunu söyledi.
"Gezi'ye katılanın tanıklığına itibar edilir mi?"
Sanıklar da tanığa sorular yöneltti:
Tutuksuz sanık polis Şaban Gökpınar: "Darp olayından sonra kafasında gaz maskeli olan bir şahısla bıyıklı bir şahsın belden aşağısında vurduğunu söylüyor. Gaz maskeli kişiyi net olarak görebilmiş mi. Bulunduğu yerle darp arasında 500 metre var bu olayı nasıl görebiliyor?"
Yapıcı: "500 metre mesafe yoktu. 20-30 metreydi. Darp esnasında Hüseyin isimli polisi gördüm diğerinde gaz maskesi vardı onu teşhis edemedim."
Gökpınar: Darp eden şahıslar ne tarafa gitti?
"Biri polis fırına doğru geldi, maskesini çıkarınca Hüseyin olduğunu gördüm."
Gökpınar'ın "Mevlüt Saldoğan'ın 'yakala' diye talimatı olduğunu söylüyor, ama şahıs yanında. Öyle bir talimat olacağını sanmıyorum" sorusuna hakim kendisiyle ilgili soru sorması şeklinde cevap verdi.
Saldoğan'ın "Gezi eylemlerine katılan şahsın tanıklığına ne kadar itibar edilebilir?" sorusu salondan tepki topladı.
"Kendisine neden müdahale edilmemiş?"
Mevlüt Saldoğan vekili Mutlu Karayılan: "Demokratik eylem olarak nitelidiği eyleme katılan tanığın maktül olduğu iddia edilen kişiden ne farkı varmış ki polis ona müdahalede bulunmamış. Kendisine neden müdahale edilmemiş? Tanık talimat mı almış fırın bölgesi güvenli bölge diye."
Salondan bu soruya tepkiler geldi. Müşteki avukatı Ayhan Erdoğan'ın soruya itiraz etti: "Bu soru sanıklara yöneltilmesi gereken bir soru. Sorunun anlamı 'Seni niye öldürmediler'dir. 'Onu öldürdüler bir sebebi var, seni öldürmediler neden?' Tanığa niye sağ kaldın diye sorulmaz."sözleri alkışlarla karşılandı.
Tanık Yapıcı cevapladı: "Neden hayattayım onu anlatayım. sarhoş vatandaşları geçtikten sonra yaşlı vatandaşlarla fırına girdim. bizi akraba sandıklarını düşünüyorum. Gezi eylemlerinde yönlendirme içinde olmadım her şey spontane gelişti. Ben de fırının önüne o şekilde gittim."
Sanık Yalçın Akbulut, "Ekşisözlükte benden bahsetmedi, eşgalim belli haki mont, uzun saç. Sonra neden bahsetmedi.
Vicdanen rahatım ben" derken Yapıcı "Olay sıcak geliştiği için parça parça yazdım" diye cavapladı.
Sanık İsmail Koyuncu'nun "İş yerimde durdu. İş yerimde sana ters tepkimiz oldu mu?" sorusuna ise "Kişisel bir tepki olmadı" yanıtı verdi.
"Mevlüt Saldoğan 'çevirin bunu' diyordu"
Sanık avukatlarının tanığa sorularından sonra Korkmaz ailesinin avukatlarının talebiyle tanığa Ali İsmail'in dövülme anına ilişkin görüntüler gösterildi. Tanık görüntülerde ifadesinde belirttiği kişileri gösterdi. Müşteki avukatları tanığa bir kaç soru yöneltti:
- "Tanık olduklarınızın bazılarını bir yere götürdüler ve dayağa devam ettiler. Onlar kendisi mi kaçtı, serbest mi bırakıldı.
- "Düşen birini bıraktılar, biri kendi kaçtı."
- "Serkan Kavak'ın polislerle insanları darp ettiği ifade edildi. Polislerden Serkan Kavak'a kim olduğu soruldu mu?
- "Ona hiç bir şekilde polis tarafından müdahale edilmedi."
- "Ali İsmail Mevlüt'ün darbelerinden sonra ayağa kalkıp ileriliyor, Mevlüt ardından el kol hareketleri yapıyor, o sırada öndekilere bir şeyler mi söyledi.
- 'Çevirin bunu' diyordu.(AS)