Cumartesi Anneleri/İnsanları Galatasaray’daki 471. Oturmalarında 12 Nisan 1981’de gözaltına alınıp kaybedilen Nurettin Yedigöl’ü andı.
Efe: Nurettin hiçbir emre uymadı
Oturmada Yedigöl’ün gözaltında işkenceyle öldürüldüğüne tanık olan Ümit Efe ile Battal Uygun tanıklıklarını anlattı.
Uygun, Yedigöl ile aynı zamanda gözaltında olduğunu, işkencedeyken konuşması için polislerin onun bulunduğu odaya götürülüp gözbağını aralayarak cansız bedenini gösterdiklerini söyledi.
Efe ise Yedigöl ile bazen yan yana odalarda bazen aynı odada işkence gördüğünü ifade ederek “Nurettin hiç ismini söylemedi, hiç hayda girmedi, hiçbir emre uymadı. Buradan saygıyla anıyorum” dedi.
Keskin: Katiller kadar koruyanlar da suçlu
Nurettin Yedigöl’ün davasının yeniden canlandırılması için çalışan avukat Eren Keskin Yedigöl’ün gözaltında kaybedildiğine ilişkin tanıkların olmasına rağmen mahkemelerin tanıkları dinlemeden takipsizlik kararı verdiklerini ifade etti.
“Dosyamız bir yıldır Anayasa Mahkemesi’nde. Ancak Ergenekon davası için beş ya da on günde karar alabilen Anayasa Mahkemesi bizim dosyamız için bir yıldır bir karar alamadı.
“Türkiye Cumhuriyeti Hukuku kendi yasalarını, kendi imzasını tanımıyor, uluslararası sözleşmeleri yok sayıyor. Ancak burada tekrar ediyorum, sorumlular sadece katiller değildir. Soruşturma yürütmeyen savcılar, takipsizlik, zaman aşımı yahut beraat kararı veren mahkemeler, işkence raporu vermeyen Adli Tıp da bu suçlardan sorumludur”
Oturmada Nurettin Yedigöl'ün annesi Zeycan Yedigöl'ün gönderdiği mektup da okundu. 86 yaşında olan ve hasta olduğu için Galatasaray’a gelemeyen Zeycan Yedigöl, mektubunda, "Oğlumu kaybedenlerden, katillerini yargılamayanlardan iki cihanda da davacıyım" dedi.
Nazari: Yüzleşmeden adaletten söz edilemez
Cumartesi Anneleri/İnsanları adına basın açıklamasını okuyan Mine Nazari şöyle konuştu:
“Geçmişte yaşanan insanlık suçlarının varlığı kabul edilmeden, suçların failleri cezalandırılmadan, bu suçları yaratan zihniyet sorgulanmadan, insanlık suçlarının bir daha yaşanmaması için gerekli mekanizmalar hayata geçirilmeden, demokratikleşme, hukuk devleti ve adaletten bahsedilemez
“33 yıldır Nurettin'in akıbetini gizleyen, faillerini koruyan tüm hükümetleri bu insanlık suçunun ortağı ilan ediyoruz. Kaç yıl geçerse geçsin, biz adalet aramaktan, evlatlarımızı kaybedenlerden hesap sormaktan, hukuksuzluğa karşı direnmekten vazgeçmeyeceğiz. Evlatlarımızı kaybederek, kaybedenleri koruyarak bizi sonsuz işkenceye mahkum edenler bilsin ki, işledikleri insanlık suçlarının unutulmasına izin vermeyeceğiz.” (EA)
Nurettin Yedigöl kimdir? |
26 Yaşındaki Nurettin Yedigöl sosyalist kimliğiyle tanınıyordu. Bu nedenle aranıyordu. 12 Nisan 1981’de İdealtepe’de bir eve yapılan operasyonda gözaltına alındı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü 1. Şube’ye götürüldü. İfade vermeyi reddettiği için en ağır işkencelere maruz bırakıldı. En son 17 Nisan günü şubede sorgulanan arkadaşları tarafından görülen Nurettin Yedigöl’den bir daha haber alınamadı. Babası İsmail Yedigöl ve avukatları Milli Güvenlik Konseyine, İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığına, Başbakanlığa, Adalet Bakanlığına, İstanbul Valiliğine, İstanbul Cumhuriyet Savcılığına başvurdu, Kenan Evren’e kadar ulaştı. Ama bu başvurulara “hiç gözaltına alınmadı” cevabı geldi. Çok sayıda tanığa rağmen savcılık “Böyle şey olmaz, devlete iftira atmayın” dedi. Hukuk işletilmedi, suç duyuruları takipsizlikle sonuçlandı. Annesi Zeycan Yedigöl 5 Şubat 2011’de Başbakan ile yapılan toplantıya katılarak oğlunun mezarının bulunmasını, faillerin, Kenan Evren ve 12 Eylül’ün yargılanmasını isteyerek “Artık çok yaşlıyım, oğlumu bulmadan ölmek istemiyorum” dedi. |