Gezi direnişi sırasında Beşiktaş’ta kamyonun içinde “yakalanan” Tokat Zileli 23 kişinin de aralarında olduğu 39 kişiye “silahlı direnişe katılmak ve halkı isyan için kışkırtmak suçlamasıyla” dava açıldı.
İddianamenin delilleri ise diğer Gezi davalarından farksız: Gaz maskesi, eldiven, limon suyu, baret, deniz gözlüğü, puşi, bandana, kask, fular, tentürdiyot, gazlı bez, yara bandı, fener, yanık kremi, düdük…
39 kişiye yöneltilen suçlamalar arasında, 16 Haziran’da “Dolmabahçe’deki Başbakanlık Ofisi’ne ve Gezi Parkı’na zor kullanarak girmeye çalışmak” var.
İlk üç günü iyiydi ama…
Cumhuriyet Savcısı Nazmi Okumuş’un hazırladığı ve 48. Asliye Ceza Mahkemesi’nde kabul edilen iddianamede, Gezi Parkı direnişi şöyle anlatıldı:
“Taksim Dayanışması adı altında yapılan tweet’ler ve çağrılar ile gerçek dışı haberlerle bilgi kirliliği de yaratılmak suretiyle halkın dikkatinin çekilerek sosyal paylaşım ağları ile görsel ve yazılı medya üzerinden verilen mesajlarla halkın düzenlenecek eylemlere katılmalarının sağlanmaya çalışıldığı, bu eylemlerin ilerleyen süreçte hukuki hak arama yolları dışına çıkarak yasa ve hukuk dışı nitelik kazanmaya başladığı, özellikle Gezi Parkı’nın işgal edildiği, kolluk görevlilerine direnme ve saldırı olaylarının yaşandığı…”
Huzuru bozmuşlar
Savcı Okumuş, Gezi Parkı direnişiyle toplumun huzurunun ve barışının olumsuz yönde etkilendiğini, “eylemlerin özellikle Taksim bölgesindeki sosyal ve ekonomik yaşamı, trafik akışını olumsuz yönde etkilediğini” ileri sürdü.
Tokat’ın Zile nüfusuna kayıtlı 23 kişi de 16 Haziran’da kamyonun içinden taş attıkları ileri sürülerek gözaltına alınmıştı. İddianamede olay şöyle anlatıldı:
“… plakalı Dodge marka bir kamyonla olay yerine gelen 30 kişilik bir gruptan görevlilere taş atıldı, sopalarla güvenlik kuvvetlerine saldırıldı, bunun üzerinde yapılan operasyonla önce sürücü Bektaş Üner sonra da kamyonun içindekiler gözaltına alındı.”
“Gitmez olaydım”
Üner olayı şöyle anlatmıştı:
“İşteydim, mahsur kaldığını söyleyen bazı arkadaşlarım beni arayıp ‘Bizi alabilir misin?’ dediler. İş dönüşü oraya geçtim. Vardığımda aynı köyden olduğumuz başka insanların da orada olduğunu gördüm. Hepsini tanıyorum, onları da kamyonetin kasasına aldım. Bir arkadaşın eksik olduğunu fark ettik. Onu beklerken gözaltına alındık. Şimdi kendime kızıyorum, gitmez olaydım.”
16 Haziran’da Beşiktaş ve Dolmabahçe’de 168 kişi gözaltına alındı, 129 kişi hakkında yeterli delil bulunamadığından kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildi. 39 kişiye de “kanuna aykırı toplantı veya gösteri yürüyüşüne silahla veya 2911 Sayılı kanunun 23. maddesinde belirtilen aletlerle katılmak, halkı kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşüne kışkırtmak” ve “dağılın uyarısına rağmen silahsız şekilde kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşüne katılmak” suçlamalarıyla dava açıldı.
“Gaz maskesi, eldiven, limon suyu, yanık kremi, düdük” gibi suç aletlerine de el konulmasına karar verildi. (AS)