Amasya İl Jandarma Komutanlığı’nda er olarak zorunlu askerliğini yaparken, RedHack’e Reyhanlı’da yaşanan patlamaya dair istihbarat belgelerini ulaştırmakla suçlanarak 22 Mayıs’ta gözaltına alınan ve 24 Mayıs’ta tutuklanan Utku Kalı’nın kardeşi ve avukatı Ceren Kalı, baba Muhammet Kalı ve anne Gönül Çeçen bir basın toplantısı gerçekleştirdi.
Utku Kalı’nın 89 gündür hukuka aykırı şekilde tutuklu bulunduğunu belirten avukat Ceren Kalı, müvekkilinin ailesine haber verilmeden gözaltına alındığını ve savcının bilgisi dışında üstleri tarafından işkence altında sorguya çekilerek suçu kabul etmeye zorlandığını söyledi. Müvekkilinin ilk günden beri suçlamaları kabul etmediğini söyleyen avukatı, dava dosyasındaki temel hukuksuzluklara dikkat çekti. “Utku Kalı’nın seçilmesinin sebebi, istihbarat örgütlerinin beceriksizlikleri” dedi.
“Çöpte bulunan müsvedde belgeler”
Avukat “Utku, askeriyedeki bulunduğu iddia edilen üç evrak nedeniyle tutuklanmıştır” derken, bu belgelerden bir tanesinin çöpte bulunan ve diğer şüphelinin görev saatlerinde gelen bir istihbarat belgesi olduğunu söyledi. İkinci belgenin de yine çöpte bulunan müsvedde niteliğindeki nöbet çizelgesi olduğunu belirtti. Bu iki belgenin diğer şüpheli er için tutuklama nedeni değilken, Kalı için tutuklama sebebi olmasının şüpheliler arasında eşitliği bozduğunu ifade etti, üçüncü belgenin ise boş bir A5 kağıt olduğunu belirtti ve “Belki de savcı ve hakimler tutuklama için en çok bu boş kağıt ikna etti” dedi.
Bir türlü alınamayan telefon imajları
Avukat, suç mahallinde ele geçirilen telefonların adli incelemesi sırasında ailenin de hazır bulunmasının istendiği ancak aile gelemeden bu incelemenin yapıldığını anlattı.
Tutulan tutanaklarda ailenin kendi iradesiyle ve keyfen gelmediğinin belirtilmesi üzerine, Kalı ailesi tutanaklarda imzası geçen iki kişi hakkında resmi belgede sahtecilik ve haberleşmenin gizliliğinin ihlali konusunda suç duyurusunda bulundu.
“Hepimize mesaj veriyorlar”
“Avukat görüşmelerine elleri kelepçeli getirilmesi, baskıya maruz kalması, çıplak arama aracılığıyla işkenceye maruz kalması, sinir krizi geçirtilip akabinde sarfettiği kelimelerden dolayı bugün hakkında bir suç duyurusunun olması, geç kalktığı gerekçesiyle hakkında tutanak tutulup savunmasının alınması gibi süreçlerde de kati tavrı görüyoruz. Eminiz ki, sadece Utku'ya değil, bize de artık bir mesaj verilmeye çalışıyor”.
Askeri Mahkeme’den görevsizlik kararı
Avukat, er Kalı’nın tutukluluk sebeplerinin hiçbirinin hukuki gerekçesi olmadığı ve itirazları keyfi olarak reddedildiği için Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yaptıklarını belirtti:
“Utku’nun duruşması ayın 15’inde olmasına rağmen, iddianamenin kabul edildiğine dair mahkeme tebligatı bize 14’ünde yaptı. Herhangi bir hak kaybı olmaması için CMK’nın savunma hakkımızın kısıtlanmaması yönünde bize tanıdığı yasal süreleri de hatırlatarak yeni bir duruşma tarihi verilmesi için mahkemeye bildirimde bulunduk. Ancak bildirimlerimiz ve taleplerimiz göz önünde bulundurulmayarak zorunlu müdafilik sisteminden Utku’ya bir avukat görevlendirilerek duruşma gerçekleştirildi. Duruşma sırasında zorunlu müdafi de ‘sanığın asıl olarak avukatı vardır’ demesine rağmen, yargılamaya devam edildi ve askeri mahkeme görevsizlik kararı verdi.”
TTB’ye onay çıkmadı
Kalı’nın düzgün bir sağlık muayenesinden geçmediğini ve ilaç kullandığı için Türk Tabipler Birliği’ne (TTB ) bağımsız doktor heyeti için başvuruda bulunduklarını belirten avukat, “TTB, askeri bölge olduğu için Milli Savunma Bakanlığı’na başvurdu. Fakat Bakanlık bu başvuruyu reddetti” dedi.
Baba Kalı: Utku, destekleriniz sayesinde direniyor
Yanlarında olan ve özellikle sosyal medyada Kalı’nın sesini duyuranlara basın aracılığıyla teşekkür etmek istediğini belirten baba Muhammet Kalı şöyle konuştu:
“Hiç ummadığımız kadar büyük ve hiç tanımadığımız insanlardan destekler geliyor. Bu desteklerin özellikle Utku için ne kadar önemli olduğunu Utku’yla konuştuğumda daha iyi anladım. Utku’ya bir sürü mektup geliyor, bir sürü imzalı kitaplar geliyor.
“En son bayram görüşü için gittiğimizde, 1. Nizamiye denilen askeri birliğin içine girdik, orada bir kayıt yapıyorlar ve Utku’ya geldiğimizi anlayan bir asker, ‘Utku ne kadar çok sevilen bir insanmış. Yüzlerce mektup geliyor, yüzlerce koli geliyor, yüzlerce kitap geliyor’ dedi. İnsanların bu duyarlılığı göstermesi, Utku’nun orada direnmesini ve dik durmasını sağlıyor”. (BK/ÇT)