Mahkemenin projeyle ilgili iptal kararı üzerine Taksim Dayanışması'nın "Parkımıza Gidiyoruz" çağrısıyla 6 Temmuz’da Gezi Parkı’na gitmek için Taksim’e gelen ve polis şiddeti sonucu tutuklanan sekiz kişi 8 Temmuz’da "2911 sayılı gösteri ve yürüyüş kanunua muhalefet etmek" ve "polise mukavemet" suçlamasıyla tutuklandı.
Ali Can Sünnetçioğlu, Ahmet Erol, Ahmet Kaycı, Ali Sarıçiçek, Mehmet Yalçın, Oğuz Tekin, Özgür Yıldırım, Umut Akgül'ün tutuklanma gerekçeleri “görevi yaptırmamak için direnme” ve “kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama” olarak belirtildi.
Tutuklama gerekçesinde şu ifadeler yer aldı:
“Mevcut delil durumuna göre bahse konu olan yasa dışı toplantı ve gösterilerin kamu düzenini ve barışını bozar nitelikte sloganlar dikkate alındığında halkı isyana teşvik eder mahiyette oluşu, işlenen suçların yoğunluğu ve zincirleme şekilde devam etmesi topluluğun tüm uyarılara rağmen dağılmayıp kolluk kuvvetlerine karşı direniş gösterip güç kullanılması ve saldırması, dosya içeriğinden şüphelilerin yasa dışı toplantı ve gösteri yürüyüşlerine devamlı ve düzenli olarak katıldıkları yönündeki deliller ile tüm şüphelilerin suç tarihinde bahse konu suç eşyaları ile yakalanmaları…”
“Delillerin yeterince toplanmamış olması kendilerini ve kimliklerini saklamaya çalışan şüphelilerin kaçma ve delilleri karartma şüphelerinin mevcut oluşu …”
Hukuk fakültesi öğrencisi de Gezi tutuklusu
Tutuklananlar kişilerden Ahmet Kaycı tekstil işçisi, Ali Sarıçiçek bayrak satıcısı, Ali Can Sünnetçioğlu ise Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi. Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencileri arkadaşlarının tutuklanması üzerine “Gelecek Hapsedilemez! Ali Sünnetçioğlu’na Özgürlük” pankartıyla dün Kadıköy’deki Eminönü iskelesi önünde basın açıklaması yaptı.
“Adaleti arıyoruz” diye başlayan açıklamada Sünnetçioğlu’nun gözaltına alınıp Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldüğü sırada darp edildiği belirtilirken tutuklanmasına gerekçe olan delillerin baret ve deniz gözlüğü olduğu söylendi:
“Yapılan eylemlerin ‘izinsiz ve hukuksuz’ olduğu iddia edilmekteyse de, kanunları çiğneyen asıl olarak AKP’dir. İktidar açıkça olağanüstü hal uygulamaktadır. Halka binlerce gaz bombası, ses bombası, plastik mermi sıktıktan sonra şimdi de cadı avı başlatarak hukuku hiçe saymaktadır. Anayasal bir hak olan gösteri ve yürüyüş hakkı, fikir özgürlüğü, yaşam hakkı açıkça askıya alınmıştır.”
“Biz arkadaşları yaşanan bu hukuksuzluğun bütün platformlarda takipçisi olacağız” denilen açıklama tüm gözaltılar ve tutukluların serbest bırakılması isteğiyle sonlandı. (BK)