Cumartesi Anneleri/İnsanları Galatasaray Meydanı’ndaki 417. haftalarında Hasan Ocak’ın dosyasını paylaştı, Hasan Ocak’ın öldürülmesinden sorumluların isimlerini vererek yargılanmalarını istedi.
Bu haftaki buluşmaya Arjantin’deki Plaza de Mayo annelerinden Nora Morales de Cortinas da katıldı. Cortinas boynundaki karttaki oğlu Carlos Gustavo Cortinas’ın fotoğrafını göstererek kendisinin de bir kayıp annesi olduğunu anlattı Cumartesi Annelerine. Cebinden çıkardığı oğlunun ismi yazan beyaz başörtüsünü taktı.
Cortinas İspanyolca anlattı, Cumartesi Anneleri ise Kürtçe ve Türkçe. “Dilini anlamıyoruz ama derdimiz aynı” diyordu bir Cumartesi Annesi.
Cortinas: Barış kayıplar olmaması için önemli
417. buluşmanın ilk sözünü Cortinas aldı. Arjantin’de de benzer süreçleri yaşadıklarını söyledi:
“36 yıl süren mücadele sonrası kazanımlara başladık. Kaybettirenler yargılanmaya başladı. Fakat bununla yetinmiyor, arşivlerin açılmasını, kayıpların başına ne geldiğinin açıklanmasını istiyoruz.
"Arjantin’de ayrıca ailelerinden alınıp bilinmeyen ailelere verilen 400’e yakın çocuğun akıbetini de arıyoruz.
“Barış ve hesaplaşma sürecinden geçiyorsunuz. Barışın olması daha fazla kayıpların olmaması için önemlidir.
“Arjantin’de her perşembe toplanarak, 30 bine yakın kayıp insanın hesabını soruyoruz. Dünyanın buna benzer olaylarının yaşandığı her yerinde hesap sormaya devam edeceğiz."
Cortinas konuşmasını, Arjantin’deki eylemlerinin sloganı ile bitirdi: “Kayıplarımız her zaman bizim yanımızda. Şimdi ve her zaman yanımızda olacak.”
Emine Ocak: Onu görmeye çiçeklerle gitmiştim
Cortinas’tan sonra Hasan Ocak’ın annesi Emine Ocak söz aldı ve “Hasanım bugün öldürüldü” diye başladı konuşmasına:
“Onu görmeye çiçeklerle gitmiştim. Görüşme yerine beni de gözaltına aldılar. Çiçekleri de yere attılar. Beni dövüp hakaret ettiler. Sonra onu işkencede öldürdüler.
“18 yıldır Hasanımı bekliyorum, gözüm kapıda, hiç gelmedi; neden? Onun gibi başka dostlarımızı kardeşlerimizi de öldürdüler. Sizler gibi o kayıplar da benim kardeşim.
“18 yıldır benden koparılan Hasanım için her hafta buraya geliyorum. Burada dayak yedim, saçlarımdan sürüklendim. Gelmeye de devam edeceğiz; burası onun mezar yeri. Hiç terk etmeyeceğiz.”
Demir: ‘Hasan Ocak’ı da getirdik’ dediler
Hasan Ocak’ın gözaltına alındığına tanıklık eden kendisi de bir kayıp yakını olan Mehmet Demir anlattı:
“Aksaray’da gözaltına alındım. Gözlerim bağlı iken ‘Hasan Ocak’ı da getirdik’ sesini duydum.
"Beni gece serbest bıraktılar. Daha sonra da kardeşimi gözaltına alıp kaybettiler."
Hasan Ocak'ın kızkardeşi Maside Ocak da “18 yıl önce Hasan’ı kaybettiklerinde, ‘Bizim olsun, büyük olsun’ diye yola çıktık. Tüm kayıpların bulunması için oturduk. Biz burada toplanmaya başladığımızda gözaltına kayıplar devam ediyordu. İnsanların yan yana duruşuyla, kayıpları durdurduk" dedi.
"Bizi ayakta tutan kaybettiğimiz sevdiklerimiz. Kaybettiklerimiz bizim en değerlilerimizdi. Hasan bizim limanımızdı; sığındığımız, söyleştiğimiz, dertleştiğimiz, şiire vurduğumuz anılarımız çok fazla.
“Yine Hasan’la birlikte türküler söyleyip şiirler okuyoruz. Hasansız baharsız kaldık ama tüm kayıplar bulunduğunda bu meydanda bahar yaşayacağız."
“18 yıldır iç hukuk işlemedi”
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon adına yapılan açıklamayı Cumartesi İnsanları’ndan Burcu Demirbaş okudu.
Devletin gözaltında kaybederken suçüstü yakalandığı Hasan Ocak’ın dosyasında 18 yıldır iç hukukun nasıl işlemediğini anlattı.
Hasan Ocak 21 Mart 1995’te evine gitmek üzerine işyerinden çıktığı sırada İstanbul Terörle Mücadele Şubesi polislerince gözaltına alındı. Tanıklara rağmen gözaltına olduğu inkar edildi.
Ailesi, arkadaşları ve İHD’nin 58 günlük arayışı sonucu Hasan’ın işkenceyle öldürülmüş bedeninin Altınşehir Kimsesizler Mezarlığı’na gömüldüğü açığa çıktı. 90’larda ilk kez bir kaybın bedenine ulaşıldı, kamuoyu duyarlılığı sağlandı.
Tüm verilerin Hasan’ın işkenceyle öldürüldüğünü doğrulaması karşısında dönemin İnsan Haklarından Sorumlu Devlet Bakanı Algan Hacıoğlu “Toplumdan hükümet adına özür diliyorum” dedi. Ancak Fatih Cumhuriyet Başsavcılığı “Türk polisinin işkence yapmayacağına ve işkencede adam öldürmeyeceğine inanıyorum” diyerek suç duyurularını takipsizlikle sonuçlandırdı.
2004 yılında AİHM'in bu davada “eksik soruşturma yaparak yaşam hakkını ihlal ettiği” gerekçesiyle Türkiye’yi mahkum etmesine rağmen iç hukukta etkin bir soruşturma yapılmadı.
“En kısa sürede görüşmek ümidiyle”
“Hasan Ocak, isimleri İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde kayıtlı Terörle Mücadele Şubesi’ndeki TİM-3 tarafından işkenceyle katledildi” diyen Demirbaş, Bayram Kartal’ın şefi olduğu TİM-3’de bugünün Terörle Mücadeleden Sorumlu İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Sedat Selim Ay’ın da görev yaptığını belirtti.
Hasan Ocak gözaltına alındığında; Necdet Menzir İstanbul Emniyet Müdürü; Hayri Kozakçıoğlu İstanbul Valisi; Mehmet Ağar Emniyet Müdürü; Nahit Menteşe İçişleri Bakanı; Tansu Çiller Başbakan; Süleyman Demirel Cumhurbaşkanı görevlerindeydi.
Sedat Selim Ay’ın terfisine yükselen tepkiler karşısında Başbakan Erdoğan’ın “arkadaşımız yedirtmeyiz” dediği de hatırlatıldı.
417. haftanın buluşması Hasan Ocak’ın sesiyle sonlandı:
“En kısa sürede görüşmek ümidiyle.”(BK/YY)