MAZLUM-DER ve Baran Tursun Vakfı, polis memurlarının silah kullanma yetkisini arttıran ve yaşam hakkı ihlallerine yol açan Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu'nda (PVSK) değişiklik yapılması talebi ile Türkiye genelinde "Dikkat Polis Geliyor" kampanyası başlattı.
Kampanyaya bugün MAZLUM-DER Diyarbakır şubesinde okunan basın açıklamasıyla başlandı.
bianet'e konuşan İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (MAZLUM-DER) Diyarbakır Şube Başkanı Abdurrahim Ay, PVSK'da yapılan değişiklikten sonra polisin keyfi şekilde silah kullanmaya başladığını ve bu soruna karşı kamuoyunda farkındalık yaratmayı amaçladıklarını söyledi.
İzmir Bornova'da 25 Kasım 2007'de arkadaşlarıyla birlikte arabayla giderken arabanın arkasından açılan ateş sonucu kafasına isabet eden kurşunla ölen Baran Tursun'un babası ve Uluslararası Baran Tursun Vakfı Başkanı Mehmet Tursun yürütecekleri çalışmalar neticesinde yasa tasarılarının kanunlaşması durumunda polislerin bir daha kolayca çocuklarımızı öldüremeyeceğini söyledi.
Ay: Polis PVSK'daki yetkileri de aşıyor
MAZLUM-DER Diyarbakır Şube Başkanı Abdurrahim Ay, PVSK'da yapılan değişikliğin ardından polisin aşırı derecede keyfi silah kullanmaya başladığını belirtiyor ve Diyarbakır'da 28 Mart-2 Mart 2007 arasında, sadece beş gün içinde ateşli silahla 10 kişinin polis tarafından öldürüldüğünü örnek gösteriyor.
"Geçen sene Bismil'de Halil İbrahim Oruç polis kurşunuyla öldürüldü. Bunun gibi pek çok örnek var. Polis, PVSK'da tanınan yetkinin de çok ötesine geçiyor.
"Biz bu ölümlerin son bulması için, kamuoyunda farkındalık ve duyarlılık yaratmak için kampanyayı başlattık.
"Polisin uyguladığı şiddetle ilgili açılan davaların da neticesiz kalmaması, faillerin cezasız kalmaması için takip etmeye devam edeceğiz.
"Genel merkez üzerinden de endişelerimizi ve taleplerimizi devlet yetkilileriyle bugüne kadar çok paylaştık ama şu ana kadar herhangi bir çözüm elde edemedik.
"Özellikle son dört beş yıldır güvenlik endeksli politikanın yine bu coğrafyada hakim olduğunu görüyoruz. Uygulamalar ve polis şiddeti de bu doğrultuda oluyor."
Tursun: PVSK 128 kişiyi öldürdü
Mehmet Tursun da bu kampanyanın nihai amacının PVSK'yı değiştirmek olduğunu PVSK'nın ardından 128 kişinin polis tarafından öldürüldüğünü söyledi.
Bu olayların hiçbirinde polise karşı bir şiddet unsuru olmadığının altını çizen Tursun şöyle devam etti:
"Polise karşı herhangi bir şiddet söz konusu değilse, her ne pahasına olursa olsun polis elini silahına götürememeli.
"Burada şiddetin kavramı da önemli. Polisin anladığı şekilde değil, herkesin anladığı şekilde bir kavram olmalı şiddet. Yani polis 'arabanın lastiği patladı, ben bunu bomba sandım ateş ettim' diyememeli.
"Biz MAZLUM-DER'le birlikte dört ay boyunca çalışmalarımızı yürüteceğiz ve hazırlayacağımız tasarı metninin yasalaşması için elimizden geleni yapacağız.
Onun için sivil toplum kuruluşları, partiler, sendikalar, dernekler, sivil toplum örgütlerinden randevular talep ederek, ayrıca paneller ve mitinglerle kamuoyu oluşturacağız.
"Yasa tasarımızın kabul edilmesi durumunda polisler çocuklarımızı kolay kolay öldüremeyecek."
"Polis insan öldürmeyi görevi sanıyor"
Kampanyaya MAZLUM-DER Diyarbakır Şubesinde yapılan basın açıklaması ile başlandı.
Şube yönetirlerinden Avukat Cihan Ülsen'in okuduğu basın açıklamasında PVSK'da yapılan değişiklikten bugüne kadar 28'i gözaltında olmak üzere 128 kişinin polis kurşunuyla öldüğünü söyledi.
"Üstelik bu insanlar, çok sıradan gerekçelerle katledildikleri gibi, yakınları tarafından açılan dava süreçleri ve sonuçları toplum vicdanını yaralayıcı biçimde seyretmiştir.
"Yetkilerini PVSK'dan alarak insan öldüren polisler, cinayetlere ilişkin savunmalarında 'görevimi yaptım' diyerek, cinayetleri 'insan öldürmenin görevleri arasında olduğu' algısıyla işlediklerini adeta itiraf etmişlerdir.
"PVSK, vatandaşların yaşam hakkını ihlal ailelerini perişan ettiği gibi polislerin de katil olmasını mümkün kılarak polisi ve ailesini mağdur ediyor.
"PVSK güvenliği sağlamak bir yana, tüm vatandaşların can güvenliğini tehdit eder durumdadır. Bizler, polisin silah kullanma yetkisini düzenleyen PVSK'nın 16. maddesinin, bireyin kutsal yaşam hakkını, özgürlük ve güvenliğini esas alacak biçimde değiştirilmesini talep ediyoruz." (EKN)
* Fotoğraf: Ekin Karaca