Cumartesi Anneleri/İnsanları'nın Galatasaray meydanındaki 396. buluşması, bugün 46. gününe giren açlık grevleri için Hükümet'i adım atmaya çağrıyla başladı.
Hanife Yıldız, 1995'de İzmir'de gözaltında kaybedilen oğlu Murat Yıldız'ın "mektubuyla" seslendi:
"Haykırın analar, sesinizi dünya duydu, bizi kaybedenler duymuyor! Bizleri kaybedenler, rahat uyuyor musunuz? Bizi unutmayın, unutturmayın..."
Eşi Fehmi Tosun 1995'te İstanbul'da kaybedilen Hanım Tosun da "Kürt sorununun çözümü için daha kaç kişinin ölmesini bekliyorsunuz?" diyor sordu.
"Bakırköy Cezaevi'nin önünde evladı ölüme yatmış analar üç gündür geceliyor, tozun toprağın çamurun içinde. 46 gün oldu, insanlık bekliyorlar."
"Ben kendi anadilimde rahatça konuşmak istiyorum, bu benim hakkım! Onlar anadilde eğitim biz kayıplarımızı istiyoruz. O anaların isteği yerine getirilsin, ölüm olmadan açlık grevleri sonlandırılsın."
Tam 19 yıl önce Urfa'nın Siverek ilçesinde kaybedilen Hüseyin Taşkaya'nın oğlu Şerif Taşkaya da yakınlarının katillerinin hala devlet tarafından korunduğunu belirtti.
1980'de kaybedilen Hayrettin Eren'in kız kardeşi İkbal Eren, "Babam oğlunun mezarını göremeden öldü, bayramlarda mezarlar yerine Galatasaray meydanına gelmek istemiyoruz" diye konuştu.
Gözaltına kaybedilen Hüseyin Toraman'ın bugün kaybedilişinin 21. yıldönümü. Arkadaşları evinin önünde bir anma gerçekleştirecek. Kız kardeşi Sakine Toraman da mektubunda, "Kardeşimin davası zamanaşımına uğradı, bizi yarım bıraktılar. Ama öfkemiz zamanaşımına uğramayacak" dedi.
"Bayramlar acımızı derinleştiriyor"
1995'te kaybedilen Hasan Ocak'ın kız kardeşi Maside Ocak, İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon adına yazılan basın açıklamasını okudu:
"Fotoğraflarda ve kalbimizde yaşattığımız sevdiklerimizle buluşmak için bu bayram da Galatasaray'dayız. Bayramlar acımızı derinleştiriyor, yaşadığımız hukuksuzluğu daha çok hissettiriyor."
"Bu bayram da Cumhurbaşkanı yayınladığı bayram mesajında bize acıdan uzak, huzur içinde bir bayram diledi. Başbakan da demokratikleşme, adalet, hukuk devleti, temel hak ve özgürlükler noktasında Türkiye'nin çok itibarlı bir noktaya geldiğinin müjdesini verdi."
"En temel hakları için ölmekten başka çıkış yol bulamayan yüzlerce mahpus gerçeği karşısında hangi hukuk devletinden söz ediyorsunuz? Ölüm sınırına gelmiş yüzlerce gencin demokrasilerde olmazsa olmaz talepleri için derhal somut adımlar atın."
"17 yıl önce bugün Yüksekova'da gözaltına alınarak kaybedilen 70 yaşındaki Şemsettin Yurtseven, 13 yaşındaki Münir Sarıtaş, 18 yaşındaki Mikdat Özeken'in gömüldüğü yeri açıklayın."
"21 yıl önce bugün İstanbul'da kaybedilen Hüseyin Toraman'ın gömüldüğü yeri açıklayın. Sonra bize adaletten söz edin." (AS)