Cumartesi Anneleri/İnsanları, eylemlerinin 17. yıldönümünde, eski bakan ve emniyet müdürü Mehmet Ağar'ın kaldığı Aydın'daki Yenipazar Cezaevi'nin önündeydi.
"Ağar, kayıplarımız nerede?" pankartı taşıyan Cumartesi Anneleri'ne siyasi parti temsilcileri ve insan hakları savunucuları da eşlik etti.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi'nin organize ettiği eylemde, "cezaevlerindeki onlarca hasta tutuklunun tedavisi yapılmazken, ölümün eşiğindeki tutuklular tahliye edilmezken, Ağar'a özel muamele yapıldığı" ifade edildi.
Kayıp yakınları, "AKP bu çifte standart niye?", "Bu pazarlığı neden yaptığını açıkla!" diye sordu.
Dün Yenipazar Cezaevi'ne ilerlemek isteyen Cumartesi Anneleri, polis barikatıyla karşılaştı, cezaevinin önüne yaklaşmalarına izin verilmedi.
Gözaltında kaybedilen Murat Yıldız'ın annesi Hanife Yıldız "oğlunun kemiklerini istediğini ve bulana kadar da Ağar'ın kabusu olacağını" söyledi.
Polisin öldürdüğü Metin Göktepe'nin annesi Fadime Göktepe de kaybettiği oğlunun acısının hala içinde olduğunu, gerçek sorumluların ise cezasız kaldığını ifade etti.
İHD'den Necla Şengül "Adalet Bakanlığı'na iletilen cezaevi şikayetlerini bildirdikleri halde hiçbir ilerleme kaydedilmediğini buna rağmen, 'devlet adına bin operasyon yapan' Ağar'ın en iyi koşullarda tutulduğunu" söyledi.
Şengül, çifte standardın nedenlerini sordu. Şengül, eylemlerine devam edeceklerini ifade etti.
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Iğdır Milletvekili Pervin Buldan da yaptığı konuşmada, 1994'te öldürülen eşi Savaş Buldan da dahil gözaltında kayıplar ve faili meçhullerden Ağar'ı sorumlu tuttuklarını söyledi.
"Sen bizi iyi tanırsın, biz de seni tanırız. Sen unutmazsın Savaşları, Ahmetleri, Rıdvanları, Alileri, Düzgünleri. Biz de unutturmayacağız seni. Ama sen cezanı çekene kadar senin kabusun olacağız ve olmaya devam edeceğiz."
Halil Alpsoy'un eşi Fikriye Alpsoy, eşinin Kürt olduğu için öldürüldüğünü söyledi. Nurettin Yedigöl'ün kardeşi Muzaffer Yedigöl, "Ağar'ın burada tatil yaptığını, bu şekilde ödüllendirildiğini" söyledi.
Yusuf Erişti'nin kız kardeşi, kardeşi öldürüldüğü zaman Ağar'ın İstanbul Emniyet Müdürü olduğunu hatırlattı. Gazi katliamında yaşamını yitiren Zeynep Poyraz'ın babası Cemal Poyraz, "sorumluların elini kolunu sallayarak sokakta dolaştığını" söyledi. Ağar'ın da bu katliamın sorumlularından olduğunu belirtti.
Hüseyin Taşkaya'nın eşi Sultan Taşkaya, eşinin gündüz vakti evden götürüldüğünü ve bir daha haber alınamadıklarını söyledi. Taşkaya, Ağar'a iki yıl ceza verilerek otel gibi yerde tutulurken, Hüseyin Taşkaya'nın kardeşinin hasta olmasına rağmen F tipi cezaevinde tutulduğunu belirtti.
Hasan Ocak'ın ağabeyi Ali Ocak, kardeşi işkence edilerek öldürüldüğünde Ağar'ın Emniyet Genel Müdürü olduğunu söyledi. Süleyman Cihan'ın kardeşi 12 Eylül davası müdahillerinden Ahmet Cihan, kardeşinin intihar etmediğini, işkence edilerek öldürüldüğünü söyledi. Ağar hakkında, Ankara'daki mahkemeye suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladı.
İHD İstanbul ve Aydın şubeleri adına açıklamayı okuyan Sebla Arcan da "17 yıldır Galatasaray Meydanı'ndan evlatlarımızı, eşlerimizi, kardeşlerimizi, anne-babalarımızı gözaltına aldıktan sonra bilinmezliğe götürenlerin isimlerini tek tek açıkladık. Bu isimlerin başında Ağar geliyor" dedi.
Eken tehdit etti!
Eylem sonrası şehir merkezine giden Cumartesi Anneleri'nin yolunu kesen bir grup "Ağar gururumuz" diye slogan attı. Yenipazarlı grup, cezaevinin önünde İstiklal Marşı'nı söyledikten sonra dağıldı. İçlerinden bazıları Cumartesi Anneleri'nin otobüsünü motosikletle bir süre takip etti. Polis gruba müdahale etmedi.
NTV'nin haberine göre, eski özel harekatçı Korkut Eken de sabah Yenipazar'a geldiğini ve eylemi uzaktan izlediğini söyledi.
Eken, Buldan'ın, Ağar'a yönelik "Cezanı çekene kadar kabusun olacağız" sözlerine karşılık da, "Diğer milletvekili ve etrafındakiler de bizi çok iyi tanırlar, asıl kabus biz oluruz" dedi. (AS)