Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesindeki alt komisyon, bugün Ankara Sincan 2 Nolu Sincan F Tipi Cezaevi Psikoloğu Nermin Serin ile öldürülen Demokrasi Partisi (DEP) Milletvekili Mehmet Sincar'ın eşi Cihan Sincar'ı dinledi.
"Terör ve şiddet olayları kapsamında yaşam hakkı ihlallerinin incelenmesi" alt komisyonu Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Amasya Milletvekili Naci Bostancı'nın başkanlığında toplandı.
Komisyonun kendisini çağırmasından beri heyecandan uyuyamadığını söyleyen Sincar, "Bu kadar beklememize gerek yoktu, gerçekten çok bekledik. 19 yıldır çalmadığımız kapı kalmadı" dedi.
"Eşimin suçu neydi?"
Sincar, eşinin de bu komisyonun üyesi olduğunu ifade ederek, "Kim bu işi yaptı, bu katillerin tetikçilerin arkasında kim var? Niye Mehmet, eşimim suçu neydi? Ben ve çocuklarım bunu öğrenmek istiyoruz. Bu işin çok bedelini ödedik. Eşim milletvekilliğinde iki yılını doldurmamıştı, o yüzden çok ekonomik sıkıntı yaşadık" diye konuştu.
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Dışişleri Bakanlığı'ndan bir görevlinin o zaman kendisini ziyaret ettiğini belirten Sincar şöyle devam etti:
"Eşimin durumunu sordu. O zaman İçişleri Bakanı Mehmet Ağar idi. 'Gidip onunla görüştüğünde Mehmet'in olayını sorarsan sevinirim' dedim. Sonra beni aradı, eşimin durumunu sorduğunu ve Ağar'ın 'onu vuran bir Hizbullahçının İran'da olduğunu ve gelmesi durumunda yakalayacaklarını söylediğini' anlattı, ancak söylediklerine ne o inandı ne de ben inandım."
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Muş Milletvekili Sırrı Sakık da söz alarak, "Kendileri öldürttüler, kendileri alıp Kızıltepe'de defnettiler" dedi.
"Cezaevinde insanca muamele görmüyorum"
Cezaevi psikologu Serin de sunumunda, cezaevindeki uygulamaları ve çalışmaları anlattı, cezaevinin durumu hakkında bilgi verdi.
"Terör suçlusuna ayrı adli suçluya ayrı bir program uygulamadıklarını ve psikolog olarak bunun gerekli olmadığını düşündüğünü" belirten Serin şunları söyledi:
"Terör suçundan hüküm giyen kişiler, sorunların üstesinden gelmek için başka yol kalmadığı inancını taşıyan, saldırgan, hoşgörüsüz bir kişiliğe sahip."
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Sivas Milletvekili Malik Ecder Özdemir, Serin'in psikologtan ziyade cezaevi birinci müdürü gibi konuştuğunu söyledi ve sözlerine itiraz etti.
BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü de Serin'in sözlerine itiraz etti.
Kürkçü, Serin'in konuşmasında çelişki olduğunu savunarak, "Konuşmanızda terörist tipi tarif ettiniz. Terör suçluları için belirli bir kişilik ortaya konulamaz dedikten sonra terörist tipi tarif ettiniz. Bir terörist tipi var mı yok mu?" diye sordu. Serin'in, "Net, kalıplaşmış yok" karşılığını verdi.
Serin, "Ben de cezaevinde insanca muamele görmüyorum. Beni her gün kapıda arıyorlar, ayakkabımı çıkartıyorlar, çantamı içeri almıyorlar. Rahatsızlığım var, ilaç alıyorum. Raporum olmasına rağmen içeriye ilaç sokamıyorum. Her seferinde ilaçlarımı almak için dışarıya çıktığımda, soyunup dökünmem gerekiyor" dedi.
Cinayeti Susurluk raporunda yer aldı
Mehmet Sincar 1991 seçimlerinde Sosyal Demokrat Halkçı Parti (SHP) Mardin Milletvekili olarak parlamentoya girdi. Halkın Emek Partisi (HEP) kurucuları arasında yer aldı, parti kapatılınca Demokrasi Partisi'ne (DEP) geçti.
4 Eylül 1993'te faili meçhul cinayetleri soruşturmak üzere gittiği Batman'da uğradığı silahlı saldırı sonucu öldü.
Kutlu Savaş, Mesut Yılmaz'a ilettiği Susurluk raporunda, 1994'te Diyarbakır Cezaevi'nde tutuklu bulunan Muhsin Gül'ün verdiği ifadelerde "Batman'da milletvekili Sincar'ı, Alaattin Kanat, Mesut Mehmetoğlu, İsmail Yeşilmen ve Yeşil kod Ahmet Demir'in birlikte planlayıp öldürdüklerini, bu olaydan sonra Kanat'ın 'kendisinde garantili imzalı kağıt olduğunu' söylediğini" yazmıştı.
Raporda Ahmet Demir adıyla geçen kişi, Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım'dı. Sincar, Habip Kılıç'ın öldürülmesini araştırmak için Batman'a gitmişti. Öldürülmesinin ardından, eşi Cihan Sincar, milletvekilinin havaalanındaki polis aracında ve Emniyet Müdürlüğü'nde Kanat'la karşılaştığını anlattı.
Cihan Sancar, Ergenekon davasına müdahil olmak için başvurdu ama mahkeme Ekim 2008'de talebini reddetti.
Sincar cinayetiyle ilgili birçok katil zanlısının yakalandığına dair haberler yayımlandı. En son Ocak 2009'da "Sincar'ın katil zanlısı yakalandı" haberlerinde, cinayete karıştığı öne sürülen Behram P.'nin Ankara'da bir otelde yakalandığı yazıyordu.
2001'de İstanbul Emniyet Müdürlüğü, Hizbullah operasyonu kapsamında Sincar cinayetiyle ilgili kişilerin yakalandığını duyurduğunda, Cihan Sincar "Bu da fiyasko olacak" dedi. (AS)