ODTÜ Mezunu Mimar Onur Yaser Can'ı "uyuşturucu bulundurmak" suçlamasıyla gözaltına alan ve üçüncü kez ifadeye çağıran, Emniyet'te verdiği ifadede değişiklik yapmakla suçlanan polislerin yargılanmasına başlandı.
Üçüncü kez ifadeye çağrılınca intihar eden Can'ın pencereden atlamadan önce yazdığı, ifadesinin değiştirildiğini ve kötü muamele gördüğünü anlattığı mektup mahkemeye sunuldu.
Can'ın ailesi, "sonucu itibariyle işkence, kötü muamele, cinsel istismar ve görevi kötüye kullanmak" gerekçeleriyle Vatan Caddesi Narkotik Şube'deki polisler hakkında suç duyurusunda bulunmuş, savcı takipsizlik kararı vermişti. Bu suçlamalarla Beyoğlu Ağır Ceza Mahkemesi'ne tekrar suç duyurusunda bulunuldu.
Sonay Gündoğdu ve Salih Bahar isimli polisler, Can'ın ilk verdiği ifadesinde değişiklik yaptıkları gerekçesiyle, "evrakta sahtecilikten" yargılanıyor. Tutanaklarda değişiklik yapıldığı, bilirkişi incelemesiyle anlaşılmıştı.
bianet'e konuşan Avukat Ercan Kanar, davada üç savcı değiştiğini, son savcının "tanıkların beyanlarını dikkate almadan takipsizlik kararı verdiğini" ifade etti.
"Psikolojisi bozulmuştu"
Can, 2 Haziran 2010'da esrar satın aldığı gerekçesi ile gözaltına alındı. İki gün sonra "evrakta eksiklikler olduğu gerekçesiyle" tekrar Narkotik Şube'ye çağrıldı. İkinci kez Emniyete giden Can önüne konan evrakları imzaladı ve Emniyet'ten ayrıldı.
Can, gözaltına alındığında kötü muamele gördüğünü, aranırken çırılçıplak soyunduğunu söyledi, arkadaşları "psikolojisinin bozulduğunu" söyledi. Üçüncü kez ifadeye çağrıldığını öğrenince 23 Haziran'da intihar etti.
Ailesi hem polisler hem de Can intihar ettikten sonra müdahalede geciktiklerini söylediklerini doktorlar hakkında suç duyurusu yaptı. Can'ın annesi Hatice Can, bianet'e yaptığı açıklamada, değiştirilmiş bir ifadenin oğluna okutulmadan zorla imzalatıldığını söyledi.
Suçlamaları kabul etmediler
İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın 15 Temmuz'daki ilk duruşmasında, her iki ifade tutanağını da Can istemediği için kendisine verilmediğini söyleyen polisler, ifade aldıkları yerde kamera ve ses kaydının yapılmadığını iddia etti. Polisler, ifadede sadece tarih ve saati değiştirdiklerini kabul etti, içerikte ise değişiklik yapmadıklarını ileri sürdü.
"Belgeleri okuyamadan imzaladım"
Duruşmada, Can'ın intihar etmeden önce yazdığı not da mahkemeye sunuldu. Can, emniyette çırılçıplak soyulduğunu, diz çöktürülerek öksürtüldüğünü anlatıyor. Not şöyle devam ediyor:
"Savcı arandı. Salıverildim. Ertesi gün tekrar çağırıldım. Tek başına gittim, önüme kağıtlar getirildi. Salıverme belgesi, zabıt tutanağı ve ifadeyi tekrar imzaladım. Stres altındaydım. Ortam loştu. Acele ettirildim. Korkuyordum. Belgeleri tam okuyamadan imzaladım." Duruşma 22 Kasım'a ertelendi.
Daha önce bianet'te yayınlanan mektubunda da oğlunun intihara sürüklendiğini anlatan Hatice Can, ikinci duruşmaya kendilerine destek olmak isteyen herkesi beklediklerini söyledi. (AS)