Tülin Yıldırım'la, Jeoloji Mühendisleri Odası'na (JMO) karşı açtığı işyerinde psikolojik taciz (mobbing) davasında, Yargıtay'ın da kendisini haklı bulup tazminat kararını onamasının ardından konuştuk.
Yıldırım işe iade davasını kazanmasının ardından yaklaşık üç hafta önce JMO'ya geri dönüşüyle ilgili başvurmuş durumda. Daha önce büro amiri olarak çalıştığı JMO'nun vereceği yanıtı bekliyor.
Yargıtay 9. Ceza Dairesi, Ankara 8. İş Mahkemesi'nin Yıldırım'ın mobbing nedeniyle manevi tazminat almasına dair kararını onadı; böylece karar kesinleşti.
Yıldırım: Peşini bırakmayın
Yıldırım bu sürecin ona öğrettiği en önemli bilgilerden birinin "İşyerinde psikolojik taciz varsa, kendinize güveninizi kaybetmemek için, mutlaka mücadele etmek" olduğunu söylüyor.
"Çünkü mobbing aslında bir yalnızlaştırma, köşeye sıkıştırma, yalıtma süreci. İşe yaramaz hissi vermek üzerinden yoğunlaştırılıyor."
JMO'da bunu farklı şekillerde yaşadığını anlatıyor: "Sürekli her şeyle ilgili savunma istediler. Yüksek sesle konuşma, bağırma, aşağılama da vardı. Bana 'işini yapmıyorsun' derken çevredeki insanlara da bu dedikodu halinde aktarılıyordu. Beni kavgacı, uyumsuz, üretmeyen biri gibi göstermeye çalıştılar."
"Başıma gelenin adını bilmiyordum"
Yıldırım başlangıçta yaşadığı sürecin adının ne olduğunu, mobbing kavramını bilmediğini anlatıyor. "Altı yedi ay sonra öğrendim. Konuştuğum insanlar bunun beni yıldırmak için yapıldığını, bütün işverenlerin bunu uyguladığını, yapılacak bir şey olmadığını söylüyorlardı. Bu kadar elimiz kolumuz bağlı mı, diye düşündüm ve araştırmaya başladım."
Bu araştırmanın sonucunda yaşadığının işyerinde psikolojik taciz olduğunu fark eden Yıldırım, "Daha sonra dayanışmanın ve örgütlü mücadelenin ne kadar önemli olduğunu öğrendim" diyor.
"Yalnız başına bir şey yapmak çok zor. Oda çalışanları bana çok destek verdiler. Duruşmaları izlediler, basın açıklamaları yaptılar. Değişik sendikalardan destek aldım."
Yıldırım Türkiye Sosyal Sigortalar, Eğitim, Büro, Ticaret, Kooperatif ve Güzel Sanatlar İşçileri Sendikası (Sosyal-İş) üyesi. "Kendi sendikam davaya taraf oldu, ama mobbing'e özel ek bir şey yapmadılar" diye anlatıyor.
Yaşadıklarını adını koyup diğer insanlarla paylaşmaya başladıktan sonra, bunun herkes için güçlendirici, mobbing'le ilgili bir farkındalık yükseltme süreci olduğuna dikkat .çekiyor.
"Mobbing kuşkusunda belge toplamaya başlayın"
Yıldırım'ın mobbing'e uğradığını düşünenlere öncelikli önerisi, hemen belgelendirmeye başlamak.
"İşyerinde veya yargıda hukuksal süreç izleyeceklerse, delil toplamayı öğrensinler. Tutanaklar, gelen e-postaların, mesajların toplanması, tanık olan çalışma arkadaşlarıyla tutanakların oluşturulması önemli.
"Mobbing sözle, telefonla, e-postayla olabiliyor. Duruma göre evraklarını tutmalarında fayda var. Kuşku oluştuğu anda evrak tutmaya başlasınlar. Belki mobbing devam etmez, durum değişebilir, ama her ihtimale karşı evrak tutmakta fayda var." (TK/EZÖ)