Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın
İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch – HRW) bugün bir video yayınlayarak, 2013'de Gezi Parkı'nda başlayan barışçıl protestoları örgütlemek ve finanse etmekle suçlanan 16 kişinin davasının 24 Haziran 2019 tarihinde başlayacağını hatırlattı.
HRW, söz konusu 16 kişiye hükümeti devirmeye teşebbüs etme suçlaması yöneltildiğini ve suçlarının sabit görülmesi halinde bu kişilerin ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılabileceği belirtildi.
Kuruluş, davanın İstanbul belediye başkanlığı seçimlerinin tekrarlanacağı 23 Haziran'ın hemen ertesinde görüleceğini belirterek "Gergin bir dönemde başlayacak" yorumunda bulundu.
"Davanın baş sanığı Osman Kavala, sanat yoluyla insan hakları savunuculuğu yapan bir sivil toplum örgütünü yöneten önemli bir sivil toplum lideri. Kavala 19 aydır İstanbul yakınlarındaki Silivri Cezaevinde tutuklu bulunuyor.
"Erken dönem çocuk eğitimi alanında faaliyet gösteren bir vakıfta çalışan diğer bir sanık olan Yiğit Aksakoğlu, ise yedi aydır aynı cezaevinde tutuklu bulunuyor. Diğer 14 sanık ise tutuksuz yargılanıyorlar. Dava Silivri Cezaevindeki mahkeme salonunda görülecek.
Williamson: Hükümete muhalif kişilerin tutuklandığ bir dava
İnsan Hakları İzleme Örgütü Avrupa ve Orta Asya direktörü Hugh Williamson konuyla ilgili yaptığı yorumda "İstanbul'daki seçimlerin gergin atmosferinde, sivil toplum aktivistliği, eğitim ve sanatla uğraşan 16 kişinin, ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılanacağı gözden kaçmamalıdır" ifadelerini kullandı.
Williamson, "Gezi davası, hükümete muhalif ve düşman olarak görülen kişilerin tutuklandığı ve mesnetsiz davalarda yargılandığı bir ülke olan Türkiye'nin ürkütücü durumdaki insan hakları karnesine bir örnek teşkil ediyor" şeklinde konuştu.
İnsan Hakları İzleme Örgütü daha önce, söz konusu 16 kişiye yönelik olarak hazırlanan iddianamenin ayrıntılı bir analizini yayınlamış ve savcılığın, bu kişilere yöneltilen suçlamaları temellendirmek için sunduğu, dinlemeye takılan yüzlerce telefon görüşmesinde, mali raporlarda, seyahat kayıtlarında ve diğer belgelerde, suç sayılabilecek bir faaliyetin varlığına işaret eden hiç bir inandırıcı kanıtın bulunmadığını söylemişti.
"Amaçları susturmak ve cezalandırılmak"
Williamson, "İddianame incelendiğinde, Gezi davasının, aslında, tümüyle meşru ve barışçıl sivil toplum faaliyetleri ve çalışmaları nedeniyle, sanıkları susturmak ve cezalandırılmak saikiyle açıldığı görülüyor" ifadelerinin kullandı ve "Savcılık suçlamaları düşürmeli ve Kavala ve Aksakoğlu derhal serbest bırakılmalı" dedi. (HA)