Haberin İngilizcesi için tıklayın
Barış İçin Akademisyenler’in “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini imzaladıkları için "Terör örgütü propagandası" ile suçlanan iki akademisyenin daha Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde ilk duruşması görüldü.
Boğaziçi Üniversitesi Matematik bölümünden Doç. Dr. Özlem Beyarslan yurtdışında olduğu için duruşmaya katılamadı. Felsefe bölümü doktora öğrencisi Nevim Borçin duruşma salonunda hazır bulundu.
Duruşmaları izlemek için çok sayıda akademisyen ve Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri de adliyedeydi.
Duruşmaların ikisi de 19 Haziran'a ertelendi. Mahkeme heyeti derhal beraat talebini reddederken 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki akademisyen davalarının birleştirilmesi talebini savunmalardan sonra değerlendirmeye; şu aşamada reddine ve 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden dört akademisyenin dava dosyasındaki belgelerin istenmesine karar verdi.
İmzacı akademisyenlere yönelik davalar, 5 Aralık 2017'de başladı. 28 Mart itibariyle 167 kişinin ilk duruşmaları, bu kişilerden 30'unun ikinci duruşmaları görülmüş oldu. Üç akademisyen hakkında 1 yıl 3 ay hapis cezası verildi, cezalar ertelendi.
Akademisyen yargılamaları haberlerinin tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
Mahkeme heyeti şu isimlerden oluştu: Başkan: Atila Öztürk; Üyeler: İrfan Şancı, Hasan Aydın; Savcı: Seçkin Yılmaz.
1. duruşma
Boğaziçi Üniversitesi Matematik bölümünden Doç. Dr. Özlem Beyarslan yurtdışında olduğu için duruşmaya katılamadı.
Bir sonraki duruşma 19 Haziran 11.30'da görülecek.
2. duruşma
Boğaziçi Üniversitesi Felsefe bölümü doktora öğencisi Nevim Borçin duruşma salonunda hazır bulundu. Borçin iddianame kendisine tebliğ edilmediği için savunmasını hazırlamak üzere ek süre talep etti.
Avukatı İnayet Aksu söz alarak "Siz de farkındasınız, bizim ceza yargılamamız siyasi cereyanlara aşırı duyarlı" dedi. Kandıra Cumhuriyet Başsavcılığı'nın "Cumhurbaşkanına hakaret" konulu dosyada kovuşturmaya yer olmadığı kararını mahkemeye sunan Aksu, esasa ilişkin derhal beraat talebinde bulundu:
"Siyasilere yönelik eleştiri sınırı gerek iç hukukta gerek uluslararası hukukta daha geniştir. 17 sayfalık iddianame iki delile dayanıyor: Birisi metin, birisi Bese Hozat'ın açıklaması. Ben bu açıklamayla metnin arasında nasıl bir bağlantı kurulduğunu anlamış değilim. Akademisyenlerin metni maddi olarak hiçbir çağrışımı, hatırlatmayı, anmayı dahi barındırmıyor."
Aksu derhal beraat talebinin reddi halinde 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde (ACM) devam eden dört akademisyenin yargılandığı dava dosyasındaki belgelerin mahkemeye celbini ve dosyaların birleştirilmesini talep etti. Aksu ek olarak 14. ACM'de devam eden akademisyen dosyalarının birleştirilmesini talep etti:
"Bu yargılama için bir kök dosya var. 13. ACM'deki bu yargılamalar yapıldı ve aynı süreçlerden geçildi. Dolayısıyla o davanın dosyasının mahkemenize celbini, ek olarak 14. Ağır Ceza Mahkeme'sinde aynı metne ilişkin davaların birleştirilmesini talep ediyorum."
13. ACM’deki dosya Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı, Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya ve Doç. Dr. Kıvanç Ersoy, Barış İçin Akademisyenlerin “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini imzaladıkları gerekçesiyle haklarında TMK 7/2'den açılan davada, savcının talebi üzerine Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 301. maddesinden yargılama yapılması için Adalet Bakanlığı'na yargılama izni için başvuruldu. Henüz yanıt gelmedi. Dört akademisyenin yargılaması İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediyor. TCK 301 Türklüğü, Cumhuriyeti veya Türkiye Büyük Millet Meclisini alenen aşağılayan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini, Devletin yargı organlarını, askerî veya emniyet teşkilatını alenen aşağılayan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Türklüğü aşağılamanın yabancı bir ülkede bir Türk vatandaşı tarafından işlenmesi hâlinde, verilecek ceza üçte bir oranında artırılır. Eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz. |
Duruşmaya 19 Haziran'da devam edilecek
Mahkeme heyeti derhal beraat talebini reddetti. 14. ACM'de görülen akademisyen davalarının birleştirilmesi talebinin savunma alındıktan sonra değerlendirilip bu aşamada reddine, 13. ACM'deki dava dosyasının incelenip değerlendirmek üzere istenmesine karar verdi.
Bir sonraki duruşma 19 Haziran 11.45'te görülecek.
Ne olmuştu? 1128 akademisyen, 10 Ocak 2016'da "Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi" adına "Bu Suça Ortak Olmayacağız" başlıklı bildiriyi yayınladı. Toplam imza sayısı 2212'ye ulaştı. Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya ve Doç. Dr. Kıvanç Ersoy ve Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı Barış İçin Akademisyenler/İstanbul grubu adına "Bu suça ortak olmayacağız" bildirisi kapsamında yaşananları 10 MArt 2016'da basın toplantısıyla paylaştı. Camcı dışındaki üç akademisyen 15 Mart 2016’da; tutuklama kararı çıktığında yurtdışında olan Camcı ise Türkiye’ye döndüğünde 31 Mart 2016’da “örgüt propagandası” suçlamasıyla tutuklandı. Dört akademisyen 22 Nisan 2016'daki ilk duruşmada serbest bırakıldı. İlk duruşmada savcı suçlamayı Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 301. maddesinde belirlenen "Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama" şeklinde değiştirmesiyle yargılama izni için Adalet Bakanlığı'na başvuruldu. Ekim 2017'de en az 148 imzacı akademisyen hakkında da iddianame hazırlandı. Savcı İsmet Bozkurt'un hazırladığı iddianamede imzacı akademisyenler 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) 7/2 maddesinde yer alan "Terör örgütü propagandası" ile suçlandı. İlk duruşmalar 5 Aralık 2017'de görüldü. 28 Mart itibariyle 167 kişinin ilk duruşmaları, bu kişilerden 30'unun ikinci duruşmaları görülmüş oldu. Üç akademisyen hakkında 1 yıl 3 ay hapis cezası verildi, cezalar ertelendi. Akademisyen yargılamaları haberlerinin tamamına buradan ulaşabilirsiniz. |
(TP)