Koza İpek Holding’e ait 22 şirkete, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talebi üzerine kayyum atanmasına gazetecilik örgütlerinden ve siyasetçilerden tepki geldi.
Karar, sosyal medyada #medyamadokunma hashtag’I ile protesto edilirken, CHP’li vekiller de karara siyah kurdele takarak tepki gösterdi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Koza İpek Holding ve bünyesindeki şirketlere kayyum atanmasıyla ilgili İpek Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Tekin İpek'i arayarak bilgi aldı ve geçmiş olsun dileklerini iletti. Kılıçdaroğlu ayrıca dün akşam saatlerinde İpek Medya Grubu'nu ziyaret etti.
TIKLAYIN – KOZA HOLDİNG’E KAYYUM ATANDI
“Gazetecilere ürpertici mesaj”
Uluslararası Basın Enstitüsü'nden (IPI) Direktörü Steven Ellis: Bu durum geçen haftaki acil basın özgürlüğü misyonu sırasındaki uyarılarda bulunduğumuz medya üzerinde baskılara bir başka örnek. Bu olay sadece bir seçim arifesinde eleştirel medyayı susturmak anlamına gelmiyor, aynı zamanda gazetecilere ürpertici bir mesaj gönderiyor.
“Basın özgürlüğünü savunmak bir insanlık görevi”
CHP Milletvekili Barış Yarkadaş: Medyaya yönelik baskıları, medyanın susturulmaya çalışılmasını yakamda gördüğünüz siyah kurdele ile CHP olarak protesto edeceğiz. Çünkü bugün itibariyle artık Türkiye'de özgür medyanın yayın yapabilme şansı daha da azalmıştır. Bu baskıların karşısında biz CHP olarak hukuki anlamda tepki göstereceğiz. Ben arkamda görmüş olduğunuz gazete ve televizyonun hiçbir fikrine katılmasam da bu gazete ve televizyonun özgür bir biçimde yayın yapabilmesi için mücadele etmeyi bir insanlık görevi olarak görüyorum. Burada kayyumun çok önemli bir görevi var. Hem şirket ortaklarına karşı hem de devlete karşı bağımsız olmak zorunda. Siyasi otoritenin isteği doğrultusunda hareket ederse, kayyum suç işlemiş olur.
“Seçim öncesi muhalif basını susturursanız…”
Gazeteci Derya Sazak: Seçim öncesi muhalif basını susturursanız 1 Kasım’da halkın özgür iradesinin sandığa yansımasına dönük kuşkular AGİT gözlemcilerince not edilir. Medyaya el koyma yolunun açılması son derece tehlikeli yarın devir değişir havuz medyası kayyuma geçerse ne olacak. Tapelerin mürekkebi kurumadı. 17 - 25 Aralık yolsuzluk rüşvet skandalı olmasa bugün ne cemaat darbeci sayılacak ne de MGK'dan karar çıkartılıp Gülen'e terör davası açılacaktı. CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun Kanaltürk'e giderek Tarık Toros ve çalışanlara desteğini açıklaması hukuk, demokrasi, medya özgürlüğü adına önemlidir.
“Ne can ne mal emniyeti var”
MHP İzmir Milletvekili Oktay Vural: Artık Türkiye'de kimsenin can emniyeti olmadığı gibi mal emniyeti de yoktur. ‘Makul şüphe' adı altında herkesin mal varlığına el koyabilirler. Bu çökme operasyonudur. Bir sulh ceza hakiminin aldığı kararla toplum tehdit edilir hale getirilmiştir. Yargıçlar adeta, majestelerinin hakimi haline gelmişlerdir. Ancak korkunun ecele faydası yok.
“İktidar seçim sonuçlarından ciddi kaygı duyuyor”
Eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay: Digiturk'ün, Türksat'ın uygulamaları ortada. Hürriyet Gazetesi'ne yapılan saldırı ortada. Öyle zannediyorum ki iktidar seçim sonuçlarından ciddi kaygı duyuyor. 5 gün içinde yapabileceği son atılımları son baskı önlemlerini gerçekleştirmeye çalışıyor. Hep inandığımız bir şey var; korkunun ecele faydası yok.
“Demek ki kayyum Önal önemli biriymiş”
Cumhuriyet Gazetesi İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay: Koza İpek grubu diye bir şirketler topluluğu artık yok, grubun medyası da artık resmi gazete olacaktır. TMSF, 7 Haziran seçimlerinden önce Show TV'ye el koymuş, Sabah grubu reklam grup başkanı Ümit Önal'ı Show TV'nin başına getirmişti. Şimdi de, sulh ceza mahkemesi 1 Kasım öncesinde, aynı kişiyi Koza grubu medyalarına kayyum atamış. Demek ki, önemli biriymiş. Hem TMSF, hem bir sulh ceza yargıcı 78 milyon içinden Serhat Albayrak'a bağlı çalışan bu arkadaşı buluyor. Koza İpek grubuna yapılan kayyum tayininin hukuksal olarak anlamı şudur: "Önce idam edelim, daha sonra yargılarız.” (ÇT)
* Bu haberi, Bugün ve Samanyolu'ndan derledik.