* Fotoğraf: Pixabay
50 baro başkanı ortak yazılı açıklama yaparak, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, baroların seçim sisteminin değişeceği sözlerine ve kamuoyuna yansıyan söz konusu düzenleme hakkındaki bilgilere yanıt verdi.
Erdoğan’ın “Baroların seçim sisteminde değişiklik yapılacağına” ilişkin beyanatı üzerine, bazı basın ve yayın organları, yetkililerin açıklamasıyla, “Barolara üyeliğin zorunlu olmaktan çıkarılacağı, her ilde birden fazla baronun kurulmasına izin verileceği ve seçim sisteminin değiştirileceği” yönünde kamuoyuna bilgiler yansımıştı.
50 Barodan yapılan ortak açıklamada, kendi yasalarında planlanan söz konusu değişiklik taslağının gizli tutulduğu, görüşlerinin sorulmadığı, sürece hiçbir şekilde dahil edilmedikleri belirtildi.
“Cumhuriyetin kuruluş felsefesine aykırı”
Avukatlık Kanunu'nun 1.maddesinde yer alan “yargının kurucu unsuru olan avukat, bağımsız savunmayı temsil eder” düzenlemesinin, bağımsız ve tarafsız yargı erkinin varlığına hizmet ettiğinin belirtildiği açıklamada, avukatın bağımsız ve özgür yanının koruyucusunun, Cumhuriyet kurumu olan barolar olduğuna vurgu yapıldı:
“Unutulmamalıdır ki, barolar Cumhuriyetimizin en köklü kamu kurumlarındandır. Bu sebeple Baroların demokratik yapısını bozacak, Baroları işlevsiz ve atıl kılacak, bağımsız ve özgür savunmaya ket vuracak tüm girişimlerin Cumhuriyetin kuruluş felsefesine aykırılık teşkil edeceği açıktır.”
“FETÖ projesi olduğu biliniyor”
Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Yıllardır mesleğimizi ifa ederken yaşadığımız yakıcı sorunlara bir türlü çare üretilmemişken, meslektaşlarımız salgının neden olduğu etkiler nedeniyle iki ayı aşkın süredir ekonomik sorunlar ile boğuşurken, avukatların mesleki güvenceleri her geçen gün erozyona uğratılıp savunmanın temsilcilerini dikkate almaksızın yapılan fiili uygulamalar kural halini alırken, bir FETÖ projesi olduğu bilinen söz konusu tartışmaların odağındaki baroların yapısı ve seçim usulleri üzerinden yaratılan tartışmaların hangi demokratik gerekçelere dayandırıldığı, varılmak istenen sonucun ne olduğu izaha muhtaçtır.
“Öncelikle şunu belirtmek isteriz ki; Anayasa ve Avukatlık Kanunu'nun yüklediği görev ve verdiği yetkiye dayanarak bağımsız savunmayı temsil etmekte olan baroların, kendi yasalarında yapılması planlanan söz konusu değişikliğe dair görüşü sorulmamış, sürece dair hiçbir şekilde dahil edilmemişlerdir.
“Avukatların ve baroların kendilerini ilgilendiren kanundaki düzenleme öncelikle avukatlara ve barolara sorulmalı iken, avukatlar ve barolardan kaçırılarak taslak düzenleme yöntemi adil, hakkaniyetli ve doğru değildir.”
"Düzenlemeyi geri götüren uygulama"
Baroların ortak açıklamasının devamında ise kamuoyuna yansıyan içerikle ilgili değerlendirmeler sunuldu:
* "Demokratik bir süreç işletilmeden ve özellikle avukatlara ve barolara görüş ve fikirleri sorulmadan, gizli kapılar ardında yürütülen tartışmalarla baroların bu yetkisinin budanacağı, kanunda yer alan "işlerlik kazandırmak" kısmının çıkarılıp başka bir maddeyle baroların dava açma hakkının tamamen elinden alınacağı anlaşılmaktadır. Bu çok tehlikeli yaklaşımın, söz konusu değişikliğin esas emellerinden birinin yurttaşların hak ve özgürlüklerinin barolar tarafından korunmasının önüne geçmek olduğu aşikardır.
* "Taslak bugüne kadar barolarla paylaşılmasa da; basına yansıyan ve yine yetkili ağızlarca da ifade edilenlerden öğrenebildiğimiz kadarı ile; bir ilde birden fazla baro kurulması, barolara üyeliğin zorunluluk kapsamından çıkartılması, Avukatlık Kanunundaki mevcut seçim sistemi yerine nispi temsil sisteminin getirilmesi, delege sayılarının değiştirilmesi ve avukatlar ile barolara verilen “Hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmak, korumak ve bu kavramlara işlerlik kazandırmak” hak ve görevine ilişkin olan tüm bu değişiklik taleplerinin Avukatlık Kanunundaki mevcut düzenlemeyi daha ileriye değil geriye götüren bir nitelik olduğundan, bu girişimleri hiç kabul etmiyoruz.
* "Bugüne kadar hiçbir baroda hayat bulmayan ve demokratik olarak birbirini kollayan avukatlar yerine örgütlerin, grupların etkin olacağı ve barolarla avukatların fiilen ve hukuken bölünmesine hizmet edecek taslaktaki değişiklikler tüm avukatların ve yurttaşlarımızın kırmızı çizgisi olmak zorundadır."
Ne olmuştu?
Baro ve meslek odalarında yönetim seçimlerinde değişiklik yapılması, Ankara Barosu’nun Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın LGBTİ+ bireyleri hedef alan açıklamasına yönelik sert eleştirilerinden sonra gündeme gelmişti.
Baro yönetimi Erbaş’ı eşcinsellere karşı nefret söylemi üretmekle suçlamış, Erbaş’ın yanında duran hükümet kanadıysa baro yönetimine benzer bir eleştiri getirerek, baronun açıklamasını İslamofobi çerçevesinde değerlendirmişti.
Bu tartışmaların ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, barolarda seçim sisteminin değişmesi gerektiğini savunup hukukçu kurmaylarına bu yönde çalışma başlatma talimatı vermişti. Kulis haberlerinde Ankara, İstanbul, İzmir gibi üye sayısı fazla illerde alternatif barolar kurulmasının değerlendirildiği bildirilmişti.
Metinde imzası bulunan 50 baro başkanı:
|
(TP)