Haberin İngilizcesi için tıklayın
* Fotoğraf: Gözaltındaki sendikacıların serbest bırakılması için Twitter’da #ArakadaşlarımızSuGibiBerrak etiketiyle yapılan kampanyadan.
İzmir’de sendikacılar Çağdaş Yazıcı, Recep Temel ve İdil Uğurlu, “yasadışı örgüt propagandası” suçlamasıyla gözaltında.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’na (KESK) bağlı Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası (Tüm Bel Sen) İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Çağdaş Yazıcı, Şube Yönetim Kurulu Üyesi Recep Temel ve Eğitim Sen İzmir 6 Nolu Şube'nin eski başkanlarından İdil Uğurlu Cuma gününden bu yana, beş gündür İzmir Emniyet Müdürlüğünde gözaltında tutuluyor.
Soruşturma dosyasında gizlilik kararı olduğunu belirten avukatları Nazan Sakallı bianet’e yaptığı açıklamada, Yazıcı ile Uğurlu’nun ifade işlemlerinin tamamlandığını, sorguda polislerin, her ikisine de sendikal faaliyetleri hakkında soru sorduğunu, “örgüt propagandası” suçlamasıyla ilgili bir delil ise sunulmadığını belirtti.
“Çocuk var, deyince yere yatırıp kelepçelendi”
Nazan Sakallı gözaltı sürecini şöyle anlattı:
“Cuma günü, saat 05-06.00 sıralarında, gün ağarmadan polis kapıya geliyor, kapıları kırılarak çalınıyor. Polisin kapı açıldıktan sonra evin içine girip kendilerini yere yatırdığını, ellerini arkadan (ters) kelepçelediğini anlattılar.
“Çağdaş Yazıcı da polis eve girdiğince ‘Evde çocuk var’ diye uyarıda bulunduğunu, bu uyarının ardından polisin kendisini yere yatırıp kelepçelediğini anlattı. Ortam sakinleşince de ters kelepçeyi çözüp ellerini önden birleştirerek tekrar kelepçe taktıklarını söyledi.
Avukat Sakallı, kelepçenin ancak şüphelinin kendine ya da çevreye zarar verme ihtimali kaçma şüphesi olduğu durumda takılacağını, bir zorunluluk olmadığını söyledi, “Müvekkillerim ile ilgili böyle bir ihtimal ya da şüphe olmamasına rağmen kelepçe takılması hukuksuz” dedi.
Sakallı, “Gözaltı merkezinde ise bir kötü muamele olmadığını söylediler, ben de nezarette kendileriyle görüştüm, kötü muameleye dair bir belirti yok” diye ekledi.
“İhbar var dendi, mahiyeti de yapan da belirsiz”
Nazan Sakallı, sendikacıların hangi gerekçeyle gözaltına alındığına dair sorumuzu da şöyle yanıtladı:
“Ev baskını sırasında, haklarında ihbar olduğuna dair bir bilgi verildi ancak ihbarın mahiyeti ya da kim tarafından yapıldığı açıklanmadı. Sadece ‘örgütlü suçlarla’ ilgili bir soruşturma yürütüldüğü belirtildi. İdil Uğurlu ile Çağdaş Yazıcı’nın Emniyet Müdürlüğü’nde ifadeleri alınınca öğrendik ki, yöneltilen suçlama ‘örgüt propagandası’.”
“Emniyet'te sendikal faaliyetleri sorgulandı”
Avukat Sakallı, sendikacılara polis sorgusunda “yolsuzluklara karşı dağıttıkları el ilanları; KESK’in referandum sürecinde dağıttığı, üzerinde ‘Hayır’ yazılı afişlerin asılması, sendika aidatlarının düzenlenmesine dair yazışmalar gibi sendikal faaliyetlerine dair sorular sorulduğunu” ifade etti.
“Yasadışı örgüt propagandası olduğuna dair bir delil ise yok” diyen Sakallı, “Suçlama, PKK/KCK propagandası olarak geçiyor ama dosyada buna dair bir bilgi ya da ilintili bir bilgi yok” diye konuştu.
“Emek mücadelesini kriminalize etme çabası…”
Avukat Nazan Sakallı, “soruşturmanın yöntemi ve suçlamaların niteliği itibariyle, yapılmak istenenin emek mücadelesinin kriminalize edilmesi çabası olduğunu” söyledi:
“Müvekkillerim ifadeye davet edilseler gidecek kişiler oldukları halde böyle bir operasyon düzenlendi. Sorgularında yöneltilen sorular da sendikal faaliyetleri kapsamındaydı. Yapılan işlemler Ceza Muhakemesi Kanunu’na aykırı olmasına rağmen beş gündür hukuksuz şekilde gözaltına tutuluyorlar.”
Üç sendikacının kaç gün daha gözaltında kalacağına dair kendilerine resmi ve somut bir bilgi verilmediğini de ekleyen Sakallı, “Recep Temel’in ifadesinin de yarın alınmasını bekliyoruz” dedi. (AS)