Haberin İngilizcesi için tıklayın
Atatürk Havalimanı’na düzenlenen ve 45 kişinin hayatını kaybettiği saldırıyla ilgili soruşturma kapsamında sorguları tamamlanan 17 kişi daha tutuklandı. Toplam tutuklu sayısı 30 oldu.
Altısı Türkiye vatandaşı olan 17 kişinin tamamı “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçlamasıyla tutuklandı.
Hükümet yetkilileri, saldırıdan İslam Devleti’nin (IŞİD) sorumlu olduğunu açıklamıştı. IŞİD saldırıyı üstlenmedi.
“Örgüt üyeliğinden” tutuklandılar
Gözaltına alınan 17 kişi, İstanbul Emniyet Müdürlüğündeki işlemlerinin ardından dün öğleden sonra Bakırköy Adalet Sarayı’na götürüldü.
Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Savcısı Ahmet Demirhüyük, iki zanlıyı ifadesini aldıktan sonra, 15 zanlıyı ise dosya üzerinden, tutuklanmaları talebiyle Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk etti.
Dosyanın gönderildiği Nöbetçi Bakırköy 3. Sulh Ceza Hakimliği, tutuklanmaları talebiyle sevk edilen şüpheliler Seyhun Ali A., Ahmet K., Cengizhan Ç., Halil D., Ahmet D. ve Eyüp D. ile Rusya vatandaşları Murad M., Smail M., Bilal A., Ramazan I., Adam R., Smail A., Gulmakhmad S., Kamil D., Smail A., Gadjimed A. ve Edelkhan I.’nın gece 24.00’e kadar ifadelerini aldı.
Mahkeme, gece 24.00’te biten sorgulamaların ardından kararını açıklamak için ara verdi.
1,5 saatlik aradan sonra kararını açıklayan mahkeme, sanıkların üzerine atılı suçun niteliği, olay yeri inceleme krokileri, kriminal polis laboratuarı raporları, HTS kayıtları, telefon ve diğer bilişim - bilgi depolama araçlarına ilişkin inceleme tutanakları, kamera görüntülerini inceleme ve değerlendirme tutanakları, teşhis tutanakları, tutuklama tedbirinin atılı suça orantılı oluşu, adli kontrol tedbirlerinin yetersiz kalışı ve suçun CMK 100 / 3 maddesi kapsamındaki katalog suçlardan oluşunu gerekçe göstererek tüm şüphelileri "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan tutuklanmalarına karar verdi.
Bir kişi “IŞİD’le bağını” kabul etti
Gazetelerdeki haberlere göre, şüphelilerden Seyhun Ali A., mahkemedeki sorgusunda örgüt üyeliği suçlamasının aksine mahallesindeki gençleri örgüte katılmalarını engellemeye çalıştığını söyledi.
Kamil D., intihar saldırganı olduğu tespit edilen Rakim Bulgarov’u tanımadığını iddia etti, “Bizim kaldığımız evde insanlar sürekli değişiyordu. Belki gelip kalmış olabilir. Fakat ben kendisini tanımıyorum. Kapıda özel güvenlik görevlileri dahi sürekli değişiyordu” dedi.
Şüphelilerden İsmail A. da suçlamaları kabul etmedi, ifadesinde “Ben o evin tehlikeli bir ev olduğunu bilmiyordum, kendi odamda Kur’an okurum diye düşünüyordum. Polis bizi yakaladığında bu evde daha önceden teröristlerin kaldığını söyledi, ancak biz bilmiyorduk. Yanlış zamanda o evde bulunmuşum” dedi.
Şüphelilerden Cengizhan Ç. İse IŞİD’in görüşlerini benimsediğini kabul etti, ifadesinde şunları söyledi:
“Kendilerini takip ediyordum. Facebook ortamında takip ettiğim, İslami diye beğendiğim gruplar vardır. Bu nedenle IŞİD fikirlerini öğrendim, kendileri ile bir fikir bağım oldu, savundukları şeylere inandım. Sonra Suriye’ye gitmeye karar verdim. Ancak Şanlıurfa Akçakale’den İstanbul’a geri döndüm. Bu yolculuğu tek başıma Ramazan ayı başında yaptım. Şüphelilerden Seyhun Ali A. ile 2 ay önce tanıştım. O bana onların İslami açıdan yaptıklarının yanlış olduğunu, boğarak ve yakarak öldürdüklerini, bunun İslami olmadığını söyledi, gitme diyerek tavır koydu.”
Ahmet D. ise çatı katında bulunan silah, tabanca ve susturucuların kendisine ait olmadığını öne sürdü. Diğer şüpheliler de suçlamaları kabul etmedi. (AS)
* Fotoğraf: Arif Hüdaverdi Yaman, İstanbul / AA