Dicle Üniversitesi Matematik Bölümü 4. sınıf öğrencisiyken tutuklanan Sedat Altunay, hapse atılmasaydı geçen yıl mezun olacaktı.
Katıldığı protesto gösterisinin ardından gözaltına alınan Altunay, "örgüte üye olmamakla birlikte örgüt propagandası yapmak" ve "kolluk güçlerine mukavemet" suçlarından 18 Eylül'de çıkarıldığı Diyarbakır 7. Ağır Mahkemesi'nce 14 yıl 6 ay cezaya mahkum edildi.
Hakkındaki suçlamanın dayanağı, 6 Aralık 2009'da Diyarbakır'da katıldığı bir protesto gösterisiydi. Gösteride, polis tarafından sırtından vurularan 23 yaşındaki üniversite öğrencisi Aydın Erdem'in öldürülmesi protesto ediliyordu.
Altunay, kendi yargılanması sırasında, Erdem'i öldürenlerin de yargı önüne çıkması gerektiğini söyledi.
Onunla birlikte yargılanan arkadaşı aynı suçlamalarla 10 yıl ceza alırken, Altunay mahkemede "Kürtçe konuştuğu ve propaganda içerikli konuşmalar yaptığı" gerekçesiyle ceza indiriminden yararlanamadı.
Avukatı Ramazan Vefa, gerekçeli kararın açıklanmasının ardından dosyanın Yargıtay'a gideceğini söyledi.
Altunay üç yıldır Mardin E Tipi Cezaevi'nde.
Ailesini de göremiyor
Altunay'ın dört kardeşinden biri olan Leyla Altunay, bianet'e yaptığı açıklamada, ağabeyinin önce Diyarbakır, ardından Urfa Cezaevi'ne gönderildiğini anlattı.
"Urfa'da isyan çıkmasının ardından Mardin'e sürgün edildi. Urfa'daki şartlar çok kötüydü ama en azından bizimle görüşebiliyordu. Şimdi ağabeyimi görmeye Mardin'e gitmemiz çok zor oluyor, belki yakın mesafe ama yol parası bizim için büyük sorun..."
Leyla Altunay, ağabeyinin durumunu anlatmak için Facebook'ta bir sayfa da kurdu.
Avrupa Komisyonu'nun 2012 Türkiye İlerleme Raporu'na göre, hapisteki 2 bin 800 öğrenciden çoğu "örgüt propagandası yapmak" suçlamasıyla hapiste.
Rapora göre, Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) 6. ve 7. maddeleri ile Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 220. ve 314. maddeleri ifade özgürlüğü konusunu suiistimallere açık hale getiriyor. (AS)