"Havaya ateş ederken ayağım kaydı, silah patladı."
Antalya'da, 27 Ekim 2008'de "dur" ikazına uymayarak kaçan motosikletli iki gence ateş açan ve 18 yaşındaki Çağdaş Gemik'in ölümüne neden olan Önleyici Hizmetler Şubesi'nde görevli polis memuru 34 yaşındaki Mehmet Ergin, mahkemede kendini böyle savunmuştu. Yargıtay da sanığa hak vererek verilen 16 yıl 8 aylık hapis cezasına indirim istedi.
Yargıtay 1. Ceza Dairesi tutuklanarak cezaevine gönderilen Ergin'in "kasten adam öldürmek" suçundan değil "yaralama sonucunda ölüme neden olmak"tan yargılanmasını istedi.
Yargıtay kararında suç niteliğinde yanılgıya düşüldüğünü ileri sürerek kararın bozulmasına karar verdi. Polisin cezası yeniden yargılama sonucu üst sınırdan verilirse 16 yıl, alt sınırdan verilirse 12 yıl olacak.
"Karar hukukdışı"
Gemik ailesinin avukatlarından Münip Ermiş Yargıtay'ın kararını bianet'e şu sözlerle değerlendirdi:
"Yargıtay'ın bu indirimi hukuk dışıdır. Çünkü bugüne kadar ne Yargıtay uygulamasında ne de Ceza Kanunu uygulamasında yasanın bu şekilde yorumlandığı olmadı. Bu durumun anlamsızlığı şurada; 'Yaralama suçundan ölüme neden olmak' suçunun düzenlendiği 87/4 maddenin uygulanabilmesi için tek koşul vardır; Kişinin hayati bölgelerine bir yaralama olmayacak, bu yaralama sonucu bir tedavi sürecinden geçecek ve yaralanan kişi ölecek..."
Davada tutuklu yargılanan polis memuru Ergin'in mahkemede "Havaya ateş ederken ayağım kaydı, silah patladı" şeklinde ifade verdiğini anlatan avukat Ermiş, "O zaman mahkeme ya polisin ayağının kaydığını kabul edecek ve taksir cezası verecek ya da bunu kabul etmiyorsa kasten adam öldürmekten hüküm verecek. Ama Yargıtay'ın verdiği karar Ceza Kanununun inkarı anlamına gelir" dedi.
"Yargı polislere hoşgörülü"
Polislerin sanık olduğu davalarda "yargının geniş bir hoşgörü içerisinde olduğunu" söyleyen Ermiş, "Bugüne kadar bu ölümlerin bu kadar yaygın olmasının da tek nedeni bu" diye konuştu.
Avukat Ermiş, bugün Yargıtay Başsavcılığına kararın iptali için başvuracaklarını belirterek, "Yargıtay Başsavcılığının da konuyu Ceza Kuruluna götüreceğine inanıyoruz. Bu da olmazsa, bütün yargı süreçlerden olumlu bir sonuç elde edemezsek davayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) götüreceğiz" ifadesini kullandı.(BT)