Haberin İngilizcesi için tıklayın
İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) 3. Havalimanı inşaatında çalışan 31 işçinin hapsedilmesine ve haklarında ceza soruşturması açılmasına yol açan iş uyuşmazlığı halen sürerken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın havalimanının açılışını bugün yaptığını belirtti.
Aralarında bir sendika başkanının da bulunduğu işçiler havaalanı şantiyesindeki çalışma koşullarını protesto ediyorlardı.
Açıklamada, protestolara katılan ve tam sayısı açıklanmayan çok sayıda işçinin derhal işten çıkartıldığı ve başka protesto eylemlerinin yapılmasını engellemek amacıyla, şantiyeye çok sayıda polisin konuşlandırıldığı ifade edildi.
TIKLAYIN - 3. Havalimanı Çözüm Bekleyen Sorunlarla Açılıyor
HRW Direktörü: Ceza soruşturmaları düşürülmeli
İnsan Hakları İzleme Örgütü Türkiye Direktörü Emma Sinclair-Webb ise işçilerin serbest bırakılması ve işe iade edilmesi çağrısında bulundu:
“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son mega projesinin cam ve çelik duvarlarının arkasında, kötü çalışma koşullarını protesto eden 30 işçi ve bir sendika başkanı hapiste tutuluyor.
“Hapisteki işçiler serbest bırakılmalı, tüm işçiler hakkında açılmış ceza soruşturmaları düşürülmeli ve protesto eylemi yaptıkları için haksız olarak işten çıkartılmış diğer tüm işçiler de işlerine geri dönebilmeli.
“Çalışma koşulları iyileştirilmeli”
“Hükümet İstanbul’un yeni hava alanının reklamını, dünyanın en büyüğü olduğunu vurgulayarak yapıyor, gelgelelim kazalara ve protestocu işçilerin tutuklanmasına ilişkin haberler, bu prestijli projenin itibarını sarsıyor.
“Yetkililer, polisleri ve mahkemeleri kullanarak işçilerin taleplerini dile getirmelerine engel olmaya çalışmak yerine, çalışma koşullarını iyileştirmeli, ölümleri ve yaralanmaları soruşturmalıdır.”
Bir günlük eylemle başladı
Havalimanı inşaatındaki protesto, 14 Eylül 2018’de başladı. İşçiler iş bırakıp, kötü çalışma ve yaşam koşullarıyla ilgili bir dizi talebi dile getirerek bir günlük bir eylem yapmaya başladılar.
İşçilerin dile getirdikleri kaygılar arasında devasa şantiyede üç yıldır süren inşaat sırasında meydana gelen çok yüksek sayıdaki iş kazaları ve ölümler de vardı.
Jandarma zabıtları: Protesto hızla büyüdü
İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün inceleme fırsatı bulduğu jandarma zabıtlarına göre, protesto eylemi hızla büyüdü ve 2000 kişilik protestocu işçi kitlesi, hızla 10 bin kişilik bir kitleye dönüştü.
Söz konusu zabıtta işçilerin şantiyedeki mallara zarar verdikleri ve slogan attıkları da belirtildi. Jandarma ve polis birimleri işçileri dağıtmak için biber gazı ve tazyikli su kullandı.
Talepler: İş güvenliği, ödenmeyen ücretler
Havaalanı inşaatını üstlenen ve açıldıktan sonra havalimanını işletecek olan IGA (İstanbul Grand Airport) isimli şirketin yöneticileri, taleplerini sunan işçi temsilcileriyle bir toplantı yaptı.
Dile getirilen talepler arasında ödenmemiş ücretlerin hemen ödenmesi ve işçilerin sosyal güvenlik primlerini eksik ödemek amacıyla, ücretlerin kısmen nakit olarak ödenmesi uygulamasından vazgeçilmesi de vardı.
İşçiler ayrıca iş kazaları sonucu gerçekleşen ölümlerin önlenmesi amacıyla işyeri güvenliğiyle birlikte, işçilere sunulan yaşam koşullarının, yemeklerin ve sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesini de talep etti.
401 gözaltı
16 Eylül’de İstanbul Valiliği 401 işçinin gözaltına alındığını ancak bunlardan 275’inin serbest bırakıldığını açıkladı. İşçilerin çoğu, eylemlerden bir gün sonra, gece vakti, şantiyedeki yatakhanelerinde gözaltına alındı.
Bir kısmı da, ertesi gün şantiyeye geldiklerinde, kimlik kontrolü sırasında gözaltına alındı. Polis ve jandarma bazı vakalarda arama yapmak ve işçileri gözaltına almak amacıyla yatakhanelere kapıyı kırarak, zorla girdi.
19 Eylül günü mahkemeye çıkartılan 43 işçiden 24’ü tutuklandı, 19’u ise adli denetimle serbest bırakıldı. Adli denetimle serbest bırakılan işçilerin haftada iki kez karakolda imza vermeleri gerekiyor ve yurt dışına çıkmaları da yasak.
Sendika başkanı da tutuklu
Tutuklamalar bundan sonra da devam etti. 5 Ekim günü, Dev Yapı-İş sendikasının başkanı Özgür Karabulut, 14 Eylül’de İşçilere yaptığı, şiddet çağrısı içermeyen konuşması nedeniyle tutuklandı. Hapisteki işçilerden üçü de İnşaat-iş sendikasının yöneticisi ve iş yeri temsilcileri.
Mahkemede verdikleri ifadelere göre, işçiler protesto eylemlerine gerekçe olarak iş yeri güvenliğinin yetersizliğini, kendilerinin de başına gelen iş kazalarını, zor çalışma koşullarını ve haksız ücret kesintilerini gösterdiler.
Suçlama: “Polise direnmek”
Savcı işçileri iş ve çalışma hürriyetine ihlal etmek, toplantı ve gösteri yürüyüşleri yasasına muhalefet etmek, kamu malına zarar vermek, polise direnmek ve silah taşımakla suçladı.
İGA’nın Genel Müdürü Kadri Samsunlu, 12 Ekim günü, gazetecilere protesto eylemleri düzenlenmiş olmasından ve jandarma ve polisin işçileri zorla, biber gazı kullanarak dağıtmış olmasından üzüntü duyduğunu söyledi.
HRW işçiler için atılan adımları sordu
Samsunlu işçilerin bazı taleplerinde haklı olduklarını kabul ederek, bu kaygıların giderilmesi yönünde adımlar atıldığını açıkladı.
İnsan Hakları İzleme Örgütü Kadri Samsunlu’ya ve İGA’ya bu olaylar ve gelişmelerle ilgili yorumlarını sorduğu bir mektup yazdı, ancak henüz bir yanıt alamadı. (TP)