* Fotoğraf: AA
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Salda Gölü Raporu Komisyonu tarafından hazırlanan "TMMOB Salda Gölü Raporu" yayımlandı.
Burdur'da bulunan Salda Gölü Kıyısının imara açılarak kuyuda "Millet Bahçesi" kurulması konusu 2019’da gündeme geldiğinde yöre halkının talebi üzerine çalışma yaparak bu raporu hazırlayan TMMOB, göle yapılmak istenen Millet Bahçesi Projesi'nin yaratacağı sonuçları jeolojik boyuttan meteorolojik boyuta, tarımsal boyuttan çevre boyutuna planlama boyutundan hukuki boyuta varana kadar değerlendirdi.
Raporda yapılan değerlendirmeler çerçevesinde, Salda Gölü ve yakın çevresini kapsayan her ölçekteki İmar Planları ve değişiklikleri yeniden gözden geçirilerek, koruyucu hükümleri içerecek şekilde Planların değiştirilmesi gerektiği vurgulandı.
“Millet Bahçesi” yapımına yönelik ihalenin iptal edilmesi ve başlayan fiili çalışmaların “telafisi mümkün olmayan zararların önüne geçmek için” durdurulması gerektiği belirtilerek “Doğanın bize ait olmadığını, doğayı gelecek nesillerden ödünç aldığımızı aklımızdan çıkarmamalı, rant amaçlı projeler ile Salda Gölü’nün yok olmasına izin verilmemelidir” denildi.
“Göl yok olabilir”
TMMOB’un raporunda Salda Gölü’ne ilişkin şu tespit ve önerilere yer verildi:
“Salda Gölü yaklaşık 2 milyon yıl önce çevreden gelen sular ve yüzey sularının toplanmasıyla oluşmuştur. Salda (Karakova) Deresi, Doğanbaba Deresi, Köpek Deresi gibi sürekli akarsular ve Karanlık Deresi, Kuruçay, Kayadibi Deresi gibi mevsimlik akarsular Salda Gölü'ne dökülür.
“Bu kapalı gölü besleyen derelere, bazıları yargı kararıyla durdurulmasına karşın su gelişini engelleyen gölet yapılması gölün yok olmasını ciddi olarak etkileyecektir.
Kirlenme tehdidi
“Salda Gölü, madencilik faaliyetleri ve taşocakları ile kirlenme tehdidi ile karşı karşıyadır. Bu konudaki sorunlar hazırlanan bilimsel raporlar ve açılan davalarla önlenmeye çalışılmaktadır. Mevcut Plan üzerinde görülmeyen fakat var olduğu bilinen ama faaliyetleri ile ilgili sözleşme süreleri bilinmeyen Salda Gölü ve çevresindeki maden ocakları için sadece ‘plan notlarında’ maden ocağı açılamaz, mevcut ocakların ruhsat süreleri uzatılamaz denilmektedir.
“Oysa madencilik faaliyetlerine izin verilmemesi ve verilen izinlerin iptali gerekmektedir. Salda Gölü, madencilik faaliyetleri ve taşocakları ile kirletilmemeli ve yok edilmemelidir.”
Gölün kendine özgü flora ve faunası
Raporda yer verilen bilgiye göre, Salda Gölü Alt Havzası’nda 62’si ötücü, 38’i su kuşu, 9’u gündüz ve 1’i ise gece yırtıcısı olan 110 kuş türünün varlığı tespit edilmiştir (Orman Bakanlığı, 2013). Bu türlerden 75 tanesi Bern Sözleşmesi kapsamında koruma altında:
“Salda Gölü ve yakın çevresinin kendine özgü flora ve faunası mutlaka korunmalıdır. Salda Gölü ve yakın çevresi kendine özgü flora ve fauna barındırmaktadır. Barındırdığı endemik türler ile Önemli Bitki Alanı (ÖBA), Önemli Doğa Alanı (ÖDA) ve Önemli Kuş Alanı (ÖKA) kriterlerini sağlayan uluslararası öneme sahip bir sulak alandır.
“Alanda 61 familyaya ait 301 sucul ve karasal bitki türü bulunmaktadır. Çok hassas vejetasyona sahip olan gölün kıyılıları 9 farklı endemik ve nesli küresel ölçekte tehlike altında olan bitki türünü barındırmaktadır. Verbascum dudleyanum (Salda Bataklık Sığır Kuyruğu) ve Verbascum flabellifolium önemli endemik bir türlerdir. Salda Gölü Sulak Alanı ulusal mevzuat ve uluslararası sözleşmeler kapsamında mutlaka korunmalıdır.
“Amaç birilerine ‘rant’ sağlamak gibi görünüyor”
“Gerek ÇED raporu alınmadan hazırlanan Millet Bahçesi Mimari Projesinin gerekse Salda Gölü ve Çevresi 1/1.000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planının, Salda Gölü ve çevresinin doğal özelliklerinin ve güzelliklerinin korunması amacıyla yapılması gerekirken, sanki Salda Gölü’nü ve çevresini bitirmek için ve birilerine ‘Rant’ sağlamak amacıyla hazırlanmış olduğu görülmektedir.
“Gerek imar planları gerekse kentsel tasarım planları kararlarıyla oluşacak yapılaşma ve yapılaşmanın getirdiği insan yoğunluğu, ‘Su Kuşları Yaşama Ortamı’ olarak Uluslararası öneme sahip Salda Gölü Çevresindeki Ekosistemi alt üst edeceği gibi beyaz kumsalların da yok olmasına sebep olacaktır.”
“Kamu yararına aykırı”
Salda Gölü’nün “Millet Bahçesi ve Millet Bahçesine Ait Sosyal Donatıları İle Alt Yapı Ve Çevre Düzenlemesi” ne yönelik 31 Eylül 2019 tarihli ihale kararının “yeni yapılaşmalara yol açacağı için” yargıya taşındığı bilgisine de raporda yer verildi:
“Salda Gölünde ‘1. ve 2.derece sit alanları’ ve sulak alanın bir kısmı kullanıma açılmakta, tümüyle Ankara’ya alınan yetkilerle seçimle gelen yerel yönetimlerin bölgede söz hakkı ve plan yapma yetkisi kaldırılmaktadır.
“Millet Bahçesi ve turizm amaçlı yapılaşma kararları ve Millet Bahçesi yapımı amaçlı ihale ve rant amaçlı uygulamalar kamu yararına ve toplum çıkarına aykırıdır.”
TMMOB’dan öneriler
TMMOB, Salda Gölünün tüm tehditlere karşı korunması için önerilerini şöyle sıraladı:
* Salda Gölü’nün korunması bütüncül bir yaklaşımla ele alınmalıdır.
* Salda Gölü gibi hassas alanların yönetiminde temel yaklaşım, ulusal çevre politikaları, uluslararası korunan alanların kullanım ilkeleri ve geleneksel yaklaşımın harmanlaması ile daha iyi korunarak geleceğe taşınması olmalıdır. Bunun için mutlaka doğal alanın yapısı ve biyoçeşitliliğinin korunması ile tüm canlıların uyumlu olarak kullanımına sunulması gerekmektedir.
* Yapılaşma getirilen kırsal gelişme alanlarında konaklama dahil her türlü fonksiyona yönelik yapılaşma yapabilecek iken Salda Gölü kıyısında Millet Bahçesi projesinde ısrar edilmemeli, proje iptal edilmelidir.
* Bir takım çıkar çevreleri için hazırlanmış olduğu çok açık olan Millet Bahçesi Projesi ve 1/1.000 ölçekli Koruma Amaçlı İmar Planı’nın uygulanması ile, ileride telafisi mümkün olmayan durumların ortaya çıkacağından, bir an evvel bu projelerden vazgeçilip, Salda Gölü’nü gerçekten korumaya yönelik projelerin hayata geçirilmesi gerekmektedir.
* Salda Gölü’nün tanıtımı ve önemi ile ilgili koruma sınırlarının dışında kontrollü şenlikler yapılabilmelidir. Dünyada korunan alanlarda sürdürülebilirlik ilkelerinin öncelik olarak alındığı ‘korunan alanlarda doğa turizmi’ yaklaşımlarına örnek olarak; Pasifik Okyanusu’ndaki Galapagos Adaları, Finlandiya’daki Kevo Mutlak Koruma Alanı, ABD’deki Grand Canyon Milli Parkı’nda mekansal, zamansal ve insan sayısı açısından kullanımın kısıtlanması, sıkı kurallar ve zonlama gibi yönetim araçlarının kullanıldığı bilinmektedir. Salda Gölü’nde de benzer korumacı yöntem ve araçlar kullanılmalıdır.
* Salda Gölü ve çevresinde sadece gezinti yapılmalı, piknik yasaklanmalı, Göl ve çevresi koruma bandı ile çevrilmeli, yürüyüş sporu için eşsiz bir yer olan salda gölü kıyısındaki beyaz kumsallara ayakkabı ile basılmamalı ve binek araçlarının gölden uzak noktalarda park etmesi sağlanmalıdır. Gölün bitki ve hayvan gen kaynaklarını, endemik türlerini tanıtan bilgilendirici tabela ve panolar konulmalıdır. Eko-turizm, korunan alanlarda doğa turizmi konulu eğitim ve tanıtım çalışmaları yapılmalıdır.
Ne olmuştu?
Salda Gölü Mart 2019'da Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edildi. Göl bölgesi aynı zamanda birinci dereceden SİT alanı.
Bölgeye "Millet Bahçesi" yapımı için Temmuz 2019'da ihale yapılması kararlarştırıldı. Ertelenen ihale sonbaharda yapıldı ve 21 milyon 770 bin TL'lik teklif veren Güngör Tarım İnşaat San. ve Tic. A.Ş'ye verildi. (TP)
Raporun tamamını okumak için tıklayın.